Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını bazı sektörleri olumsuz etkilerken, bazılarının ise öne çıkmasını sağladı. Özellikle dijitalleşmenin artmasıyla kurulan e-ticaret platformları, yeniliklere hızlı adapte olabilme yetkinlikleriyle salgın sürecinde dikkati çekti.
Salgın nedeniyle okullar, çalışma hayatı, spor aktiviteleri ve eğlence faaliyetlerinin yanı sıra alışveriş alışkanlıklarının da eve taşınması, e-ticaret pazarının büyümesini olumlu yönde destekledi.
Konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan Yemeksepeti CEO’su Nevzat Aydın, tüm dünyayı etkisi altına alan salgın sürecinin e-ticaret üzerinde de büyük bir etki yarattığını belirterek, insanlar evlerinde daha çok vakit geçirmeye başlayınca, e-ticarete olan talebin de ciddi bir artış gösterdiğini kaydetti.
Son dönemlerde yaşanan gelişmelerin, e-ticaretin geleceğini de hızla şekillendirmeye başladığını ifade eden Aydın, şunları kaydetti:
“İşin içine ‘günlük tüketim’ de girince, tüketiciler e-ticaret ile aldıklarının tesliminde giderek daha sabırsız olmaya başladı. Örneğin 2012 yılında ücretsiz kargo için tüketicilerin makul olarak kabul ettiği teslimat süresi 5,5 günken, 2017 yılında bu süre 4,5 güne inmiş durumda. Bugün ise bu süre 2-3 güne hatta büyükşehirlerde 24 saate indi. Market siparişlerinde ise teslimat süresi 15 dakika gibi muazzam hızlara ulaştı. Birkaç yıl içinde teslimat sürelerinin daha da kısalacağını rahatlıkla öngörebiliriz. Bu da sektörün oyuncularını yeni nesil bir e-ticaret kavramı olan hızlı ticaret veya kısa adıyla h-ticarete yönelmeye zorladı. Yemeksepeti olarak operasyonlarımızın odak noktasına aldığımız hızlı teslimat konusundaki faaliyetlerimize devam ederek öncü marka olmayı hedefliyor ve teslimatın geleceğini şekillendirmede önemli bir rol üstleniyoruz.”
Aydın, sadece telefon ya da bilgisayardan sipariş verme döneminin de kapanmak üzere olduğunu anlatarak, “Şu anda yavaş yavaş da olsa akıllı saatinizden, televizyonunuzdan ve arabanızdan sesli komutla sipariş verebiliyorsunuz. Farklı platformlardan yemek siparişi verme veya online alışveriş yapma trendinin gelecek yıllarda daha da yükseleceği ve giyilebilir teknolojiler ile birleşerek hayatımızda daha çok yer edeceğini öngörebiliriz.” dedi.
Salgın döneminde YouTube ve Netflix gibi streaming medya sağlayan platformlara yönelik talebin de oldukça arttığını belirten Aydın, “Bu durumu fırsat olarak gören YouTuber’lar ise dünyada shopstreaming kavramını icat ettiler ve canlı yayınlar ile satış yapmaya başladılar. Bu doğrultuda önümüzdeki dönemde shopstreaming kavramının e-ticaret sektörünün önemli bir parçası olacağını söyleyebiliriz.” diye konuştu.
Aydın, gelecek dönemde görülecek ve markalar için risk taşıyan trendin ise “iptal” kültürü olduğunu aktararak, “Markalar için sipariş iptalleri salgın öncesinde de yaşanıyordu ancak bunun için tüketiciler karşılaşabilecekleri yaptırımlara karşı bilgi sahibi ve hazırlıklıydılar. Yeni dönemde ise, tüketiciler herhangi bir yaptırımla karşılaşmadan iptal edebilmek istiyor. Bu nedenle kolaylıkla ve en az yaptırımla iptal imkânı veren markaların tüketiciler tarafından daha fazla tercih edileceği kesin. Bu kültürün giderek yaygınlaşması nedeniyle, markaların bu durumu aşabilecek yapılar kurması gerekiyor.” diye konuştu.
“2020 yılında Yemeksepeti’ne 5 milyonun üzerinde yeni kullanıcı üye oldu”
Nevzat Aydın, salgın ile beraber gelen dijital dönüşüm demografi ayırmaksızın herkesin içinde bulunduğu bir süreç olduğunu, günlük alışkanlıklardan iş yapış şekillerine kadar sistematik bir değişimin içinde olunduğunu ifade ederek, “Restoranların da bu dönem gelen kısıtlamalarla sadece paket servise yönelmeleri hem birçok restoranın hem de birçok yeni kullanıcının dijital dünya ile tanışmasına vesile oldu. 2020 yılında Yemeksepeti’ne 5 milyonun üzerinde yeni kullanıcı üye oldu. Paralelinde 33 bine yakın restoranın dijitalleşmesine katkıda bulunduk.” değerlendirmesinde bulundu.
Salgının etkisiyle günlük market ve ev ihtiyaçlarının da online siparişe kaydığını belirten Aydın, Banabi kullanıcı sayılarında yüzde 50 artış yaşandığını ve bunun sürekli arttığını, kullanıcı sayısında yaşanan bu artışın aynı zamanda kullanıcı profilinde de çeşitliliği ve artışı beraberinde getirdiğini söyledi.
Aydın, Yemeksepeti ve Banabi’den bugün gencinden yaşlısına, evlisinden bekarına birçok farklı kullanıcı profilinin sipariş verdiğini aktararak, “Ancak yaptığımız araştırmalar sonucunda pandemi döneminde şirketlerin uzaktan çalışma politikasına geçmesiyle beraber ‘Genç Çalışan’ olarak adlandırdığımız kullanıcı profilimizde artış yaşandığını gördük. Bununla birlikte pandemi döneminde ‘Ev Kadını’ profilinde de artış yaşandığını söyleyebiliriz.” dedi.
“2021 yılında 4 binden fazla yeni işe alım hedefliyoruz”
Aydın, Yemeksepeti olarak Türkiye’de görülen ilk Kovid-19 vakasının ardından çalışanların, kullanıcıların, iş ortağı restoranların ve tedarikçilerin sağlığını korumak adına tüm önlemleri aldıklarını, öncelikli olarak ofiste çalışanların evden çalışma sistemine hızlıca geçmesini sağladıklarını ve bu süreci sorunsuz olarak tamamladıklarını dile getirdi.
Saha çalışanlarının ise güvenliğini sağlamak için gerekli tüm önlemleri aldıklarını, hem onların hem tüketicilerin sağlığı için temassız teslimat gibi uygulamaları hayata geçirdiklerini anımsatan Aydın, “Salgın ile gelen kısıtlamaların ardından toplam 32 bin 437 yeni restoranın online paket servise sistemine başlamasını sağladık. Normal şartlarda dijitalleşme için ciddi bir yatırım yapması gereken restoranlar Yemeksepeti sistemine katılarak çok kısa sürede online sipariş hizmetine başlayabildi. Bu restoranların yüzde 82’sinin tekil restoranlardan yani mahalle restoranlarından oluşması Yemeksepeti olarak bu dönemde yerel ekonomiye olan katkımızın da önemli bir göstergesi.” diye konuştu.
Aydın, işe alım süreçlerini salgın öncesi dönemden farklı olarak online olarak yürütmeye başladıklarını belirterek, artan talebi karşılamak ve müşterilere hizmette hiçbir eksik ve aksaklığa yol açmamak adına, salgın döneminde 5 bin işe alım gerçekleştirdiklerini, şu an 8 bine yakın kişiye istihdam sağladıklarını, 2021 yılında 4 binden fazla yeni işe alım yaparak bu sayının yaklaşık 12 bin olmasını hedeflediklerini kaydetti.
Bu dönemde tüketici davranışları hızla değişebildiği için uzun dönemli yatırım planları yerine, kısa dönemde hızlı aksiyon almaya odaklandıklarını vurgulayan Aydın, “Yemeksepeti Banabi ile bugün 2 milyondan fazla tekil kullanıcıya 4 binin üzerinde ürün çeşidini ulaştırıyoruz. Aynı zamanda bir önceki sene 8 ilde hizmet veren Yemeksepeti Banabi 2020 yılı sonunda 24 ilde yüzlerce deposuyla hizmet vermeye devam ediyor. 2021 yılı için de yakaladığımız bu büyüme trendini kaybetmemek önceliğimiz olacak. Ayrıca Anadolu’da daha çok şehre yayılmak ve buna bağlı olarak depo ve çalışan sayımızı da iki katına çıkarmak şu an öncelikli hedeflerimiz arasında.” şeklinde konuştu.
“Hızlı büyümenin görüldüğü kategorilerde Türk mutfağı birinci sırada”
Nevzat Aydın, insanların gerekli olmadıkça evden çıkmamaya başladıkları salgın döneminde en çok temel gıda, meyve ve sebze, ev bakım ve kişisel bakım kategorilerinde sipariş artışı yaşandığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Temel gıda ürünlerinde en çok şeker ve sirke siparişlerinde artış gördük. Ayrıca kullanıcılar, konserve ve dondurulmuş gıda gibi uzun süreli saklayabilecekleri ürünleri de bu dönemde daha çok sipariş etti. Hijyenin daha da önem kazandığı bu dönemde, temizlik ürünleri yoğun olarak online siparişle alındı. Ev bakım ürünlerinden en çok çamaşır suyu, çöp torbası ve tuvalet kâğıdı sipariş edildi. Limitli sayıda bulabildiğimiz ve tedarik ettiğimiz fiyattan satarak bu konudaki ihtiyacı mümkün olduğunca gidermeye çalıştığımız maskeler, kişisel bakım kategorisinin en çok tercih edilen ürünü oldular. Kolonya, sabun ve el kremlerinin siparişlerinde de ciddi bir artış yaşandı. Yemeksepeti aracılığıyla talep edilen hızlı büyümenin görüldüğü kategorilerde Türk mutfağı birinci sırada yer alırken, pizza ve burger Türk mutfağını takip eden kategoriler arasında yer aldı. Aynı zamanda ev yemeği ve tatlı kategorileri de kendi içinde önemli artış gösterdi.”
Bu kritik süreçte ayrıca, temel ihtiyaçlarını online olarak karşılayan kullanıcıların sipariş alışkanlıklarında da değişiklikler gördüklerine işaret eden Aydın, “Tek seferde verilen siparişlerde ürün adedi ve buna bağlı olarak ortalama sepet tutarında artış yaşandı. Bu da giderek daha fazla kullanıcının siparişlerini toplu olarak vermeyi tercih etiklerini ortaya koyuyor. Kullanıcılar market ürünleri ihtiyaçlarını daha çok gündüz 12.00-18.00 saatleri arasında karşıladılar, bu zaman diliminde bir önceki döneme göre yüzde 30 daha fazla sipariş verilirken, gece siparişlerinde azalma oldu.” dedi.
“Tüm şirketlerin sosyal sorumluluklarını yerine getirmelerinin tam zamanı”
Aydın, Yemeksepeti’nin, zaten dijitalde doğmuş ve her zaman dijital yeniliklere öncülük etmiş bir şirket olduğunu, dijital alışverişin arttığı bu zorlu süreçte de daha öncesinde olduğu gibi tüketici beklentileri doğrultusunda ürünler geliştirmeye devam ettiklerini bildirdi.
Tüm şirketlerin sosyal sorumluluklarını yerine getirmelerinin tam zamanı olduğunu ifade eden Aydın, “Dolayısıyla şirketlerin şu dönemde kâr-zarar hesabı yerine, ‘topluma nasıl ve hangi konuda fayda sağlayabilirim’ diye düşünmesi ve bu doğrultuda liderlik etmesi elzem bir durum haline geldi.” dedi.
Aydın, 16 Mart 2020’den itibaren “Temassız Teslimat” özelliğini devreye alarak hem kullanıcılar hem de kuryeler için salgın dönemine uygun bir çözüm geliştirdiklerini, böylelikle yakın teması ortadan kaldırdıklarını aktararak, “Bu zor günlerin en büyük kahramanları sağlık çalışanlarımızı da unutmadık. Önce çetin bir mücadele verdikleri cephede eksik ekipmanla çalışmasınlar, hayat kurtarmaya çalışırken risk altında olmasınlar diye sağlık personeline gereken ekipmanların temini için Sağlık Bakanlığı’na 1 milyon TL bağışta bulunduk. Ayrıca Domino’s ile gerçekleştirdiğimiz iş birliğiyle Sağlık Bakanlığınca yurt çapında belirlenen 24 pandemi hastanesine 3 milyon TL değerinde, 150 bin adet pizza bağışı yaparak sağlık çalışanlarımıza destek olmaya çalıştık.” diye konuştu.
Salgın sürecinde restoranlara da destek olmaya devam ettiklerini, ilk olarak tek şubeli restoranlar için 2020 Mart faturasını bir ay ötelediklerini belirten Nevzat Aydın, şunları kaydetti:
“1 Nisan’da tüm online kredi kartı ödemeleri, mahsuplaşma olmaksızın restoranların hesaplarına yatırıldı. Devam eden süreçte hiçbir restorandan listeleme ücreti almadık. Bu zor zamanlarda mutfaklarını sadece paket servis için açık tutup ayakta kalmaya çalışan restoranlara, ‘Emeksepeti’ adıyla yeni bir destek kampanyası başlattık. Diğer yandan, Ticaret Bakanlığı’nın başlattığı ‘E-ticaret olarak KOBİ’lerin Yanındayız’ kampanyasına TOBB iş birliği ile hayata geçirdiğimiz ‘Kazandıran Restoran Destek Çeki’ projesi ile destek verdik. Ek olarak yeni kısıtlamalarla birlikte sadece paket servis ve Gel-Al siparişlerle müşterilerine hizmet verebilen restoranların bu zorlu dönemde finansal yüklerini bir nebze olsun hafifletebilmek hedefiyle 20 milyon TL’lik ‘Birbirimize Destek Zamanı’ paketini açıkladık. Paket dahilinde, restoranlara ayda bir yaptığı ödemeleri sıklaştırarak 15 günde bir olacak şekilde güncelledik ve kısıtlama dönemi boyunca listeleme ücretini de kaldırdık.
Öte yandan kullanıcıların siparişlerini Yemeksepeti üzerinden oluşturup, yemeklerini restorandan kendilerinin teslim aldığı Gel-Al sipariş modelini de bu dönemde sıfır komisyon ile devreye alarak, restoranlara sıfır maliyetli bir gelir kalemi yaratmayı hedefliyoruz. Tüm bunlara ek olarak Yemeksepeti’ndeki Cüzdan uygulaması kullanılarak verilen siparişlerden de bu dönemde komisyon ücreti almıyoruz.
Destek paketinin yanı sıra son dönemde başlattığımız indirim yağmuru kampanyasıyla da dışarıdan verilen yemek siparişini daha cazip hale getiriyoruz. Kampanyaya katılan 4 binden fazla üye restoranımıza geniş çaplı pazarlama desteğinin yanı sıra, kullanıcılarımıza da yüzde 25’ten başlayıp yüzde 50’ye varan indirimlerle sipariş verme imkanı tanıdık. Ayrıca Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu aracılığıyla sektör çalışanlarına 1 milyon TL’lik destekte bulunduk.”
Aydın, Yemeksepeti olarak verdikleri destekle Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu çatısı altındaki işyerlerinde çalışan 2 binden fazla sektör çalışanına, en az 300 TL, en fazla 500 TL ödeme yaptıklarını anlatarak, Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) üyesi işletmelere toplam 1 milyon TL’lik destekte bulunduklarını, verdiğimiz destekle TÜRES üyesi 500 işletmeye 2 bin TL’lik kira yardımı yaptıklarını kaydetti.