ECB Yönetim Konseyi’nin 9-10 Mart 2022’de Frankfurt’ta gerçekleştirdiği para politikası toplantısının tutanakları yayımlandı.
Konsey üyelerinin değerlendirmelerinin yer aldığı tutanaklarda, üyelerin, faiz artırımı için ön koşulların büyük ölçüde karşılandığı veya karşılanmaya çok yakın olduğunu değerlendirdikleri ortaya çıktı.
Tutanaklarda, üyelerin çoğunluğunun enflasyonun mevcut seviyesine yönelik görünümü koruduğuna vurgu yaptığı, para politikasını normalleştirmeye yönelik acil ilave adımlar lehinde konuştuğu aktarıldı.
Tutanaklarda “Üyelerin büyük bir kısmı, mevcut yüksek enflasyon seviyesinin ve kalıcılığının para politikası normalleşmesine yönelik acil ilave adımlar gerektirdiği görüşündeydi.” ifadesine yer verildi.
Buna rağmen, üyelerin ECB’nin seçenekleri açık tutmasını ve uzun dönemli politika taahhüt etmemesini savunduğu tutanaklarda yer aldı.
Mart toplantısında para politikası yapıcılarının Ukrayna’daki savaşın çok fazla belirsizlik oluşturduğuna vurgu yaptığının ortaya konulduğu tutanaklarda, bazı üyelerin savaşın “ekonomiyi yavaşlatarak, enerji fiyatlarını yükselterek ve kısa vadede yüksek enflasyona sebep olarak” stagflasyon riski taşıdığını tartıştığı aktarıldı.
Bunun yanında, bazı üyelerin ekonomik büyümenin muhtemelen pozitif kalacağını, bu nedenle ekonomide durgunluk ile birlikte yüksek enflasyon dönemi olan stagflasyonun muhtemel olmadığını savundukları tutanaklarda aktarıldı.
Tutanaklarda, üyelerin tüketici fiyatlarının ve iş gücü ücretlerinin artışının ücret-fiyat sarmalının başlamasına yol açabileceğine yönelik endişeleri dikkati çekerken, üyelerin gelecekteki ücret artışlarının etkisinin uzun süreceği ve hatta hızlanacağını beklediklerine yer verildi.
Bir sonraki toplantı 14 Nisan’da
ECB, 10 Mart’ta Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması ile artan belirsizliğin ortasında yüksek enflasyona rağmen, piyasa beklentileri doğrultusunda, faiz oranlarında değişikliğe gitmemişti.
Banka politika faizini sıfır, mevduat faizini yüzde eksi 0,50 ve marjinal fonlama faizini de yüzde 0,25’te sabit bırakmıştı.
Bu arada, piyasalar yüzde eksi 0,50 olan mevduat faizinde bu yıl toplam 60 baz puanlık artışı fiyatlıyor. ECB Yönetim Konseyi, bir sonraki toplantısı 14 Nisan’da yapılacak.
Rusya-Ukrayna savaşıyla stagflasyon
“Ekonomilerde durgunluk ve yüksek enflasyonun bir arada gerçekleşmesi” olarak bilinen stagflasyon, 1970’li yıllarda OPEC üyesi ülkelerin petrol fiyatlarını yaklaşık 3 katına çıkarması sonucu gelişmiş ekonomilerde görülmüştü.
Bugüne gelindiğinde, Kovid-19 salgını sonrası halihazırda yüksek enflasyonla mücadele eden gelişmiş ekonomilerde toparlanmanın istenen boyutta olmamasına, tedarik zincirindeki aksaklıklar sonucu artan mal ve hizmet fiyatları, Rusya-Ukrayna savaşıyla yükselen jeopolitik risklerin yanında aşırı yüksek emtia, petrol ve gaz fiyatları eklenince stagflasyona doğru gidiş ihtimali daha çok tartışılmaya başlandı.
51 yıl öncesini anımsatan problemlerin varlığı, stagflasyon konusunda uyarı yapan ekonomist sayısının her geçen gün artmasına neden oluyor.
Stagflasyon ihtimalini göz ardı etmeyen ekonomistler, enflasyon beklentilerindeki yükseliş ve daha uzun süreli bir enflasyonist ortamın varlığına işaret eden gelişmelere dikkati çekiyor. Ekonomistler, tedarik zincirindeki aksama, yüksek petrol ve doğal gaz fiyatları, iş gücü piyasasındaki sorunların mevcudiyetini koruması gibi risklerin ciddiye alınması ve hükümetlerin arz yönlü tedbirleri devreye sokması gerektiğini belirtiyor.