Eğlence mekanlarının kapalı olması ve düğünlerdeki canlı müzik etkinliklerinin yapılmaması nedeniyle sahneden uzak kalan Sinan Orçin, Edip Yerkabartan ve Remzi Küçükcivan, bugünlerde “sokak müzisyenliği” ile geçimini sağlıyor.
Sabah ilk iş olarak evlerinde müzik aletlerinin akordunu yapan müzisyenler, ardından ayna karşısında adeta sahneye çıkacak gibi hazırlanarak kıyafetlerini giyiyor, gözlük ve şapka gibi aksesuarlarını takıyor.
Müzisyenler, hazırlıkların ardından kentin en işlek caddesi Saraçlar’a doğru yola koyuluyor. Her gün çok sayıda kişinin geçtiği caddeyi sahne gibi kullanan sokak müzisyenleri, her telden çaldıkları şarkılarla vatandaşları eğlendiriyor, bazen de hüzünlendiriyor.
Cümbüş, darbuka ve klarnet sesleriyle caddenin havasını değiştiren müzisyenler, aldıkları bahşişlerle ekmek parası kazanıyor.
Caddede sosyal mesafeye uygun şekilde konumlanarak sanatını icra eden müzisyenler, eski neşeli günlere kavuşmayı iple çekiyor.
“Düğünlerde çalmayı özledik”
Sinan Orçin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, salgının kendilerini de etkilediğini ve çareyi sokak müzisyenliğinde bulduklarını söyledi.
Yaptıkları müzikle insanlara moral verdiklerini belirten Orçin, “Mesleğimize çok önem veriyoruz. Müzisyen dediğiniz oturmasını, kalkmasını, giyinmesini bilmeli. Bizler de ona göre davranıyoruz.” dedi.
Eski eğlenceli çalışma dönemlerine dönmeyi beklediklerini dile getiren Orçin, şöyle devam etti:
“Düğünlerde çalmayı, insanları eğlendirmeyi özledik. Salgının bir an önce bitmesini istiyoruz. Koronavirüsten bıktık artık. Sadece davul-zurna çalan arkadaşlarımız var, onlar daha kötü durumda. Biz yine de sokakta müzik yaparak ekmeğimizi çıkarıyoruz. Biz günlük yaşayan insanlarız, sigortamız yok. Sigortamız parmaklarımız ve ağzımız. Bunlar bizim hayat sigortamız. Bunlar olmadan hiçbir şey olmaz.”
Edip Yerkabartan ise salgın sonrası geçimini sağlamak için arkadaşlarıyla sokak müzisyenliğine başladığını ifade etti.
Müzisyenliği severek yaptığını anlatan Yerkabartan, şunları kaydetti:
“Çalıştığımız mekanlar ve eğlence yerleri kapalı. Mağdur olduk, mecburen sokak müzisyenliğini seçtik çünkü başka çaremiz yok. Çoluk çocuk ekmek ister, tencere kaynamak ister. Bunu eve götüremediğim müddetçe hepimiz daha çok mağdur oluruz. Bunun için şimdiye kadar yapmadığım sokak müzisyenliğini yapmaya başladım. Yaptığımız müzikten halk memnun oluyor. Bizi dinlerken bazen coşuyorlar. Öğlen 12’den akşam 6’ya kadar çalışıyoruz. Dinleyenler 1 lira, 2 lira, 5 lira gönüllerinden ne koparsa veriyor. Akşam eve gitmeden önce kazandığımızı aramızda bölüşüyoruz ve çocuk çocukluğumuza harçlık yapıyoruz.”
Remzi Küçükcivan da icra ettikleri eğlenceli havalarla insanların neşe kaynağı olduklarını dile getirdi.
Salgının herkesi olduğu gibi müzisyenleri de etkilediğini vurgulayan Küçükcivan, “Düğünler iptal oldu, eğlence yerleri kapandı. Mecburen sokak çalgıcılığı yapıyoruz. Dinleyenler bizi seviyor. 3-5 kuruş bahşiş atarak bize destek oluyorlar. Allah onlardan razı olsun.” diye konuştu.