Dünyanın dört bir yanından toplanan gök bilimcilerin yürüttüğü bir çalışmayla evrenin genişlemesini sağlayan karanlık enerjinin nasıl hareket ettiğine dair bilgilere ulaştı. Evrenin yapısının son 11 milyar yılda nasıl büyüdüğünü çözerek, yerçekiminin çok büyük ölçeklerde nasıl davrandığına dair bugüne kadarki en kesin sonuç veren testi gerçekleştirdiler. Gök bilimcilerin buldukları şey yerçekiminin, fizikçi Albert Einstein’ın çığır açan 1915’te yayınladığı Genel Görelilik teorisinde öngördüğü gibi davrandığıydı.
Salı günü açıklanan bulgular, evrenin tarihine dair yıllar süren bir çalışmanın parçası olarak evrenin devam eden genişlemesini hızlandıran görünmez ve gizemli bir güç olan ‘karanlık enerjiye’ odaklandı. Araştırmacılar, Arizona’daki Kitt Peak Ulusal Gözlemevi’nde bulunan ve aynı anda beş bin galaksiden ışık yakalayabilen Karanlık Enerji Spektroskopik Aleti (DESI) tarafından yapılan bir yıllık gözlemleri kullandılar.
‘Değişmez güç’ ifadesinin yerini ‘dinamik güç’ aldı
Einstein’ın teorisiyle uzay, zaman ve yerçekimini birbirine bağlar. Teori, kütle ve enerji konsantrasyonlarının uzay-zaman yapısını eğdiğini ve yakınlarından geçen her şeyin hareketini etkilediğini savunur. DESI’nin yeni bulguları, yerçekiminin Einstein’ın öngördüğü gibi davrandığını ortaya koydu. 13.8 milyar yıl önceki Büyük Patlama olayı evreni başlattı ve o zamandan beri evren genişlemeye devam ediyor. Bilim insanları 1998’de bu genişlemenin aslında hızlandığını ve bunun nedeninin karanlık enerji olduğunu açıklamıştı.
DESI bulguları, evrenin şu anki yaşının yaklaşık yüzde 20’si olduğu zamana dayanan kozmik yapı olarak adlandırılan şeyin büyümesine odaklandı. Gök bilimciler, evrenin en büyük üç boyutlu haritasını çıkardılar ve karanlık enerjinin değişmez bir güç olmayabileceğini, aksine zamanla evrimleşen dinamik bir güç olabileceğini öne süren bulgulara rastladılar.
‘1998’den bu yana en önemli bulgu’
Teksas Üniversitesi’nde astrofizikçi olan Mustapha Ishak-Boushaki, ‘karanlık enerjinin dinamik olduğuna dair güçlü bir ipucu, 1998’de kozmik ivmenin keşfedilmesinden bu yana en önemli bulgu’ olduğunu belirtiyor.
Evrenin içinde yıldızlar, gezegenler, gaz, toz gibi ‘sıradan maddeler’ bulunur. Aynı zamanda evrenin yaklaşık yüzde 27’sini karanlık madde, yüzde 68’ini ise karanlık enerji oluşturur. Michigan Üniversitesi Kozmologu Dragan Hunterer, ‘karanlık enerjinin, evrenin hızlanan genişlemesinden sorumlu olduğunu ve fiziksel doğasının şu anda bilinmemekte’ olduğunu söylüyor. Yeni bulgular, genel görelilik teorisini içeren mevcut standart kozmoloji modelini doğruladığı belirtiliyor.
DESI işbirliği, ABD Enerji Bakanlığı’nın Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvarı tarafından yönetiliyor, dünya çapında 70’ten fazla kurumdan 900’den fazla araştırmacıyı bünyesinde barındırıyor. Yeni araştırma, arXiv’de yayınlandı.