Göçmen kuşların yaşam alanlarının korunmasına ilişkin farkındalık oluşturmak amacıyla her yıl farklı temalarla “Dünya Göçmen Kuşlar Günü” kutlanıyor. Bu yılın teması da dünyanın yaşam temellerinden olan suya ve suyun göçmen kuşları için önemine değinmek için “Su” olarak belirlendi.
Milyonlarca kuş, yiyecek ve uygun yaşam alanları arayışı ile yılın belli dönemlerinde okyanuslar ve kıtalar arasında gruplar halinde uçuyor. Kuş türlerinin yüzde 40’ı (en az 4 bin tür) düzenli göç ediyor. Bilim insanlarının son yıllarda yaptığı çalışmalar, küresel ısınmaya bağlı görülen mevsim değişikliklerinden milyonlarca canlı gibi göçmen kuşların da etkilendiğini ortaya koydu.
Küresel ısınma nedeniyle su ekosistemine bağımlı göçmen kuşların, dünya genelinde gitgide artan şekilde tehdit altında kaldığı belirtilirken, tüketimin artması, kirlilik, temiz suyun azalması gibi birçok unsur, göçmen kuşlar üzerinde doğrudan etkiye sahip oluyor.
Kuşlar, göçe daha erken başlıyor
Göçmen kuşların büyük çoğunluğu, yaşamları boyunca su ekosistemlerine güveniyor. Bu kuşlar, sulak alanları göçleri sırasında beslenmek, yuva yapmak ve uzun yolculuklarda dinlemek için kullanıyor.
Nature İklim Değişikliği dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, iklim değişikliği nedeniyle sıcaklıklar arttıkça, baharın normale kıyasla erken gelmesi göçmen kuşların zamanından önce göç etmesine sebep oluyor.
Örneğin, kara gerdanlı mavi ötleğen kuşu gibi bazı kuş türleri, 50 yıl öncesine göre yaklaşık 1 hafta daha erken göç ediyor.
Bazı kuş türleri ise diğerleri kadar hava değişikliklerine hızlı adapte olamadıklarından üremek için gerekli bazı besin kaynaklarını kaçırıyor.
Havanın aniden değişmesi özellikle sonbaharda güneye göç eden kuşları tehlike altında bırakıyor. İklim değişikliği nedeniyle göç zamanının genel olarak uzaması ve sonbahar sonlarına kaymasıyla sıcak havalarda göç etmeye alışık kuşların aniden soğuk havayla karşılaşması bu kuşların ölmesine sebep oluyor.
Araştırma, göçmen kuş türlerinin azalmasının sebebinin iklim değişikliğinden kaynaklandığına ve göç zamanları ile rotalarındaki değişiklikler olabileceğine işaret ediyor. Örneğin; ABD’nin California eyaletinden göç eden kuşların dinlemek için göletlere ve bataklıklara uğradığı ancak ekolojik kriz nedeniyle kuruyan sulak alanların göçmen kuşları güzergahlarını değiştirmeye ittiği belirtiliyor.
Güzergahını değiştiren göçmen kuşları da gittikleri alanlarda yeni bitki türlerinin ortaya çıkmasına sebep olabiliyor.
Göçmen kuşlarının daha önce hiç bulunmadığı bir bölgeyi göç rotalarına ekleyebildiği, belirli bir süre kaldıkları bölgede artık daha uzun ya da daha kısa süre konaklayabildiği gözlemleniyor.
Dünyanın en uzun mesafe göç eden kuşu: Kuzey sumrusu
Sumrugiller familyasından, ortalama 30 yıl yaşayan “kuzey sumrusu”, “dünyanın en uzun mesafe göç eden kuş türü” olarak biliniyor. Bu kuş türü, her yıl Grönland ile Antarktika arasındaki uzun bir rotayı takip ederek göç ediyor.
Son yıllarda gelişen teknolojiyle takip edilen bu kuş türünün, gidiş-dönüş ortalama 2,4 milyon kilometre uçabildiği belirlendi. Kuzey sumrularının böylece Dünya ile Ay arasındaki uzaklığın yaklaşık 6 katı, yani 2,4 milyon kilometre yol katettiği ortaya kondu.