Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi ekonomist Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, tüm dünyada ekonomik durgunluk ve işsizlik pahasına enflasyonla mücadele eğilimi ortaya çıkarken Türkiye’nin sadece büyüme temposunu sürdürmeye odaklandığını dile getirdi ve bu yaklaşımın piyasalarda fiyatlandığı, faiz indiriminin döviz piyasalarında önemli bir sarsıntı oluşturmadığını söyledi.
‘Kurları sıçratması beklenirdi’
Prof. Dr. Kozanoğlu, küresel ekonomideki eğilimlerin tersine böyle bir faiz indiriminin normalde kurları sıçratmasının beklediğini söyledi. Buradan hareketle TCMB politika faizlerinin, parasal aktarım mekanizmasında öncü rolünü yitirdiği, sadece bankalara ucuz likidite pompalamaya hizmet ettiği değerlendirmesini yaptı.
TCMB politika metninde de enflasyonun artışının tamamen dış etkenlere bağlandığına dikkat çeken Prof. Dr. Kozanoğlu, bunda jeopolitik gelişmelerin enerji maliyetlerinde oluşturduğu artışların, küresel emtia ve gıda fiyatlarında yükselişin de etkisinin öne çıkarıldığını vurguladı.
‘TCMB’nin düşük faiz politikasının enflasyona katkısı göz ardı ediliyor’
“Enflasyonla mücadeleye değil, büyümeye odaklanılıyor” diyen Prof. Dr. Kozanoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
Prof. Dr. Kozanoğlu’na göre Türkiye’nin, enflasyonun hız kestiği, işsizliğin tek haneli oranlara düştüğü, cari açığın kapanma yoluna girdiği bir ortamda seçime gitmesi olanaksız. Ekonomi yönetiminin bütçe harcamalarını artırmaktan başka bir seçeneğinin görünmediği de sözlerine ekleyen Prof. Dr. Kozanoğlu, bunun da daha yüksek enflasyon anlamına geldiğini söyledi.
Ne olmuştu?
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası bugün politika faizini 1 puan düşürerek, yüzde 13’ten 12’ye düşürmüştü.
Ardından İngiltere Merkez Bankası’nın 50 puanlık artışı gelmişti.
Bir gün önce de ABD Merkez Bankası FED 75 baz puanlık bir faiz artışına gitmişti.