Bakırçay Üniversitesi Coğrafya Bölümü Başkanı ve Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama Uzmanı Tağıl, gittikçe artan iklim değişikliğinin etkilerinin günlük hayatta daha fazla hissedilmeye başladığını ifade etti.
Deniz suyu sıcaklığının yaz aylarından beri ortalamanın altına düşmediğini belirten Tağıl, şöyle konuştu:
Paris İklim Anlaşması ile küresel ortalama yüzey sıcaklığındaki artışı 2 derece ile sınırlandırmanın, mümkünse de 1,5 derecenin altında tutmanın amaçlandığını anımsatan Şermin Tağıl, sıcaklıklardaki 1 derecenin büyük risklere neden olabildiğini dile getirdi.
Deniz yüzeyi sıcaklıklarının sınır değerine ulaşmak üzere olduğunu vurgulayan Tağıl, “Böyle giderse yazın hem deniz yüzeyi sıcaklıkları hem de kara sıcaklıkları Paris Anlaşması’yla öngörülen 1,5 santigrat derece sıcaklık değerini aşma ihtimali yüksek gözüküyor. Rekorlardan söz ediyoruz ama uzun süreli tahminlerde yanılma payı tabii ki ihtimal dahilinde. Şimdiki durum ve kış boyunca izlediğimiz okyanus sıcaklıkları bize 2024 yazında rekorlarla karşılaşabileceğimizi gösteriyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Ocak ayı sıcaklığı yükseldi
Deniz yüzey sıcaklıklarının bu kadar yüksek seyretmesinin kara yüzeylerini de etkilediğini ve aynı zamanda derin okyanus ve deniz sularının da ısınmasına neden olduğunu anlatan Tağıl, okyanuslardaki ısı artışının deniz ekosistemleri üzerinde olumsuz etkilere neden olduğunu belirtti.
Türkiye’de kış mevsiminde ortalamaların üzerinde sıcaklıkların yaşandığını hatırlatan Tağıl, 2020 yılına kadar 2,9 derece olan ocak ayı ortalama sıcaklığının 2024 yılında 5 derecelere kadar yükseldiğini söyledi.
Sıcaklık artışının bitkiler üzerinde çok önemli etkiye sahip olduğunu ifade eden Tağıl, şunları kaydetti:
Türkiye’de 2 yıldır “kar kuraklığı”nın yaşandığını hatırlatan Tağıl, bu durumun barajlardaki su seviyesinin düşmesine neden olacağını sözlerine ekledi.