Çarşı Mahallesi’nde 30 yıldır berber Sarıçiçek, yaşadığı köyde televizyon olmadığı için radyoda dinlediği türkülerle müziğe ilgi duymaya başladı.
Radyoda duyduğu türküleri ezberleyerek, bağda, bahçede, tarlada, çeşme başında ya da köydeki evlerde dost sohbetlerinde seslendiren Sarıçıçek’in sesinin güzelliği zamanla dikkat çekmeye başladı.
Bürokrat olan bir hemşehrisinin “Ankara’ya gel, Türk Halk Müziği eğitimi al.” teklifini de annesinin “Türkücü olmak da nedir? diye karşı çıkması üzerine kabul edemeyen Sarıçıçek, sahnede türküler seslendirme hayalini gerçekleştirebilmek için bir daha fırsat bulamadı.
Türk halk müziği sanatçısı olma hayali içinde ukde kalan, bu hevesi gidermek için müşterilerine seslendirdiği türküler eşliğinde saç sakal tıraşı yapan Sarıçiçek, seslendirdiği birbirinden güzel türkülerle dükkanında müşterilerine adeta sıra gecesi atmosferi yaşatıyor.
Tıraş yaptırırken türküler dinleyerek moral bulan, zaman zaman akışlarla türkülere eşlik eden müşteriler bir sonraki randevularını iple çekiyor.
“Rabb’im bu güzel sesi bahşetmiş, bunu insanlardan niye esirgeyelim?”
Berber Kahraman Sarıçiçek, AA muhabirine, Türk Halk Müziği sanatçısı olma hayaliyle büyüdüğünü fakat annesinin karşı çıkması üzerine bu alanda ilerleyemediğini söyledi.
Bu arzusunu hala içinde taşıdığını ifade eden Sarıçiçek, şunları söyledi:
“Çocukluk dönemimde köylülerimizden biri beni Ankara Radyosu’na götürmek istedi. Köyde o günkü hayat şartlarından dolayı ailem buna müsaade etmedi. Keşke gitmiş olsaydım. Hayalimi gerçekleştirememiş olmanın eksikliğini hala yaşıyorum. Halbuki Allah vergisi bir sesim vardı.”
Berberlik mesleğiyle de gurur duyduğunu ifade eden Sarıçiçek, türkü seslendirerek yaptığı işini severek sürdürdüğünü belirtti.
Sarıçiçek, “Müşterilerimiz memnun kalıyor. Çünkü tıraş esnasında canlı müzik dinlemek herkese nasip olmaz. Rabb’im bu güzel sesi bahşetmiş, bunu insanlardan niye esirgeyelim? Bunu hobi olarak yapıyorum.” dedi.
Türkü söylerken sesini duyan vatandaşların merak edip dükkana geldiğini anlatan Sarıçiçek, seslendirdiği farklı yörelere ait türkülerin beğeni gördüğünü anlattı.
Sarıçiçek, “Hiç unutmam geçen yıl Ramazan Bayramı arifesi, dükkan müşteri dolu, kendimi kaptırmışım, türküler söylüyorum. Bu esnada bir vatandaş eşi ve çocuklarıyla dükkana girdi, tanıştık. Bayram tatili için yurt dışından gelmiş. Bana ‘Ağabey ne güzel bir sesin var. Sen niye berberlik yapıyorsun, niye sanatçı olmamışsın, bu sesi niye burada harcamışsın?’ dedi. Bu sözleri beni çok mutlu etmişti, bir süre onları misafir ettim. Kendisine, türkü söylemeyi artık hobi olarak yaptığımı belirttim.” ifadelerini kullandı.
Sesinin güzelliği nedeniyle türkü söylerken merak edip dükkanına gelen insanlar sayesinde birçok dost ve müşteri de kazandığını belirten Sarıçiçek, imkan bulması halinde bir radyo veya televizyon programında türkü seslendirmek istediğini sözlerine ekledi.
Müşterileri sesine hayranlık duyuyor
Müşterilerinden Selahattin Canpolat, Sarıçiçek’in esnaflığı kadar sesini de çok beğendiklerini anlatarak, seslendirdiği türküleri duyan müşterilerin onu bir daha bırakmadığını söyledi.
Canpolat, “Ben de sesini işiterek girdim içeriye. Sesi insanın içine işliyor. Berber koltuğuna bir oturan bir hafta sonra tekrar tıraş olmaya geliyor, sadece sesini dinlemek için.” diye konuştu.
İstanbul’dan gelen tiyatro ve sinema oyuncusu Yakup Keskin de memleketine her geldiğinde mutlak Sarıçiçek’in güzel sesini dinlemek için tıraş olmaya bu dükkana geldiğini belirtti.
Keskin, “Elazığ’da esnaf kültürü çok iyi ama bunun yanı sıra Kahraman ağabeyimizin farklılığı, muazzam bir Harput musikisi repertuvarının olmasıdır.” dedi.