Lüleburgaz’a bağlı Akçaköy’de 1948 yılında dünyaya gelen Erdem, 1964’te İstanbul Çapa Öğretmen Okulundan mezun olarak Şanlıurfa’da öğretmenlik hayatına başladı.
Marmara Üniversitesinde 1985 yılında lisans eğitimini tamamlayan Erdem, Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümünden Prof. Dr. olarak 2007 yılında emekli oldu.
Sanat ve kültürel etkinliklerden uzak kalmak istemeyen Erdem, Akçaköy’de dedesinden kalan evi 5 yıl önce restore ettirmeye karar verdi.
Resimle ilgilenen Erdem, restore ettirdiği evde eski tarım aletleri ile kendi eserlerini, yerli ve yabancı sanatçıların resimlerini sergiliyor.
Aile fertlerinin fotoğraflarının da sergilendiği evin bahçesinde ise eski 3 traktör bulunuyor.
“Geçmişe sahip çıkmak çok güzel bir olay”
İstanbul’da yaşayan ve memleketi Akçaköy’e gidip gelen Erdem, AA muhabirine, geçmiş ile gelecek arasında köprü olabilmek amacıyla dede evini kültür evi olarak hizmete açtığını söyledi.
Evi “Köyde sanat” konseptiyle açtığını belirten Erdem, kültür evinin yoğun ilgi gördüğünü ifade etti.
Köylülerin de kültür evine sahip çıktığını dile getiren Erdem, “Doğduğumuz topraklara vefa borcumuz var. Hem kendi aile yapımıza sahip çıkmak hem de bu topraklara olan vefa borcumuzu ödemek için burada kültür faaliyetleri sunmaya çalışıyoruz. İnsanların da çok ilgisini çekiyor. ‘Geçmişi olmayanın geleceği de olmaz’ derler. Geçmişe sahip çıkmak çok güzel bir olay. Örnek olduğuna da inanıyoruz.” dedi.
Basri Erdem, evin bahçesinde en eskisi 1948 model olan 3 traktörü sergilediğini belirtti.
Traktörlere ilgisinin küçük yaşta başladığını anlatan Erdem, “Traktörler hep aklımdaydı ama artık bunları bulmak çok zor, internetten eskicilerde, hurdacılarda rastladım, ikisi Konya’dan geldi. Biri de Akçaköy’de kullanılmış 1948 model traktör. Bazı vatandaşlar gelip fotoğraf çektiriyor. Traktörler çok ilgi görüyor. Traktörlerin sayısını 10’a çıkarmayı hedefliyorum.” diye konuştu.