Bodrum Mesih Paşa Camii’nin emekli imamı Mustafa Alpsoy, 120’ye yakın ülkeden gelen ziyaretçinin, iyi niyetlerini, notlarını, 18 yıl boyunca açtığı anı defterinde topladı.
Fatih’te bulunan Bodrum Mesih Paşa Camii, Bizans döneminde kilise olarak inşa edildi. 1203’te çıkan yangında hasar gören yapı, 13’üncü yüzyılın sonlarında yeniden yapıldı. Kilise, İstanbul’un fethi sonrası II. Beyazıt’ın sadrazamı Mesih Paşa tarafından camiye çevrildi.
Bodrum Mesih Paşa Camii, 1782’deki yangında zarar gördü, 23 Temmuz 1911’de meydana gelen Uzunçarşı- Mercan-Laleli yangının ardından da uzun yıllar kullanılmadı. Kaderine terk edilen caminin, 1950’li ve 1960’lı yıllarda restorasyonu tamamlanamadı.
Vakıflar Bölge Müdürlüğünün restorasyonuyla 1987’de ibadete açılan camiye Mustafa Alpsoy imam olarak atandı. Geçen sene emekli olan Alpsoy, bu camide geçirdiği 34 yılı AA muhabirine anlattı.
Erzurum Murat Paşa Camii’nde 1981’de resmi göreve başladığını ifade eden Alpsoy, caminin 20 Şubat 1987’de ibadete açıldığını hatırlatarak, “Nisanın 9’undan sonra görevli olarak buraya atandım. Ben geldiğimde ev yoktu. İmam odasının eski yeri vardı. Orada 7-8 ay kaldım, minder üzerinde yattım. Bir yandan da caminin girişindeki bodrumu eve çevirdim.” dedi.
“Arşiv, adeta bir hazine oluştu”
Camiye yerli ve yabancı ziyaretçilerin çok sık geldiğini ifade eden Alpsoy, şöyle devam etti:
“Camiye mesleki gezi için ya da merak edip turistik amaçla gelenler oluyor. Ben de ‘Ziyaretçi defteri yapayım, insanların hatıraları olsun, noksanlarımızı bilelim, eleştirsinler.’ diye düşündüm. Eleştirilen yönler vardır, kendimizi düzeltiriz. Gelen akademik insanlarla da bire bir diyaloğa girdim. Aynı üniversite öğrencileri gibi derslerine katıldım. Oradan da yola çıkarak camiyi ziyarete gelen insanların burada hatırası olsun, daha sonraki yıllarda burada görev yapacak arkadaşlara da motivasyon olsun istedim.”
Alpsoy, 2002 ile 2020 yılları arasında 118 ülkeden insanının ziyaretçi defterine yazdığını aktardı.
Camiye gelen ve ziyaretçi defterine yazan insanların birçoğuyla görüşmeye devam ettiğine dikkati çeken Alpsoy, “Hem zenginliğimiz oluyor hem dışarıdaki insanlar Müslümanlığın ne demek olduğunu görüp öğreniyorlar. En azından bizim yaşantımızla İslam’ın güzelliğini fark ediyorlar.” diye konuştu.
Alpsoy, yurt dışından gelen akademisyenler ve araştırmacılardan camiyle alakalı çeşitli bilgiler aldığını dile getirerek, şunları söyledi:
“Belçika’dan akademisyen bir aile geldi. Bana dedi ki, ‘Doküman olarak ne istersen, sadece alo de yeter’. Çünkü camiye geldikleri zaman onlarla ilgilendim, yardımcı oldum. Onlar da bunun karşılığında söylediler. Chicago Üniversitesinden gelen profesörden burayla alakalı belge aldım. Almanya’dan gelenlerden belge aldım. Yunanlılardan burayla ilgili belgeleri aldım. Arşiv, adeta bir hazine oluştu. Belgelerin içerisinde caminin tarihiyle ilgili dokümanlar, krokiler, çeşitli makaleler var.”
Alpsoy, İngiliz bir hanımın camiye gelişiyle ziyaretçi defteri tutma fikrinin aklında oluştuğunu belirterek, “O İngiliz’e, ‘Yardımcı olabilir miyim? Caminin imamıyım’ dedikten sonra, bana 5 dakika oturabileceğini söyledi. Oturduk, bir saati aşkın konuştuk. Sonra bana ‘Başta sizin imam olduğunuza inanmadım, içeriye baktım. İmam ve bilgisayar ne alaka?’ dedi. Ben de ‘Neden olmasın?’ diyerek cevap verdim ve güldü. Oradan itibaren defteri tutmaya başladım.” ifadelerini kullandı.
İngiliz kadın turistten imama teşekkür
Bodrum Mesih Paşa Camii’ne bir gün 150 kişilik grubun geldiğini aktaran Alpsoy, rehberin ziyaretçi defterine yazdıklarını asla unutmadığını söyledi.
Alpsoy, gruptaki kadınların camiye başörtülü girmesi gerektiğini hatırlattığını belirterek, şunları aktardı:
“Bu nedenle ben de ‘Hanımlar lütfen başınızı kapatın’ dedim. Rehber hanımefendi de ‘Böyle de olur mu?’ diyerek bana kızdı. Konuşma bittikten sonra hanımefendi deftere şunu yazmış: ‘İçeri girdik, dakika bir, gol bir. Mustafa Hoca bize başınızı örtün dedi, ben de kızdım. Sonra dinledikçe hak verdim. Mustafa Hocam teşekkür ederim, iyi ki varsın.”
Alpsoy, Fatih Belediyesi Başkanıyla caminin ziyaretçi defterini kitap haline getirilmesi konusunu görüştüğünü belirterek, “Kitap haline çevirmeye benim gücüm yetmez. Birkaç nüsha bana verecek. Bir tane de gelen insanlar görsün ve okusun diye camiye bırakacağız.” diye konuştu.
Birçok dilde mesajlar yer alıyor
Ziyaretçi defterinde daha çok İngilizce, Almanca, Yunanca ve Türkçe olmak üzere birçok dilden mesajlar yer alıyor. Bunlar içinde görevlilerin nazik davranışları için teşekkürlerin yanı sıra camiden memnun kalındığı ve tekrar gelineceğine dair metinler bulunuyor.