Emine Erdoğan, Anadolu Ajansının (AA) “Global İletişim Ortağı” olduğu Antalya Diplomasi Forumu’nda (ADF) kendisinin himayesinde düzenlenen “Yumuşak Güç Yoluyla Dayanışmayı Güçlendirmek ve Barışı Teşvik Etmek” başlıklı panelde konuştu.
Panele, Nijer Cumhurbaşkanı’nın eşi Khadija Bozoum, Sierre Leone Cumhurbaşkanının eşi Fatima Maada Bio, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanının eşi Sibel Tatar ve Ürdün Eski Başbakanı’nın Eşi Dina Janbek Khasawneh ile bazı ülkelerin bakanları ve bakan eşleri izleyici olarak katıldı.
Antalya’nın ADF ile “diplomasinin kalbi olma kimliğini koruduğunu” ve “küresel meseleleri açık yüreklilikle tartışma imkanı sağladığını” belirten Erdoğan, “Uluslararası alanda, büyük sınamalarla karşı karşıya kalıyoruz. Gözümüzün önünde inşa edilen yeni dünyaya ayak uydurmak için diplomasinin yaklaşım ve yöntemlerinin de gözden geçirilmesi elzem bir ihtiyaç.” dedi.
Emine Erdoğan, bu bağlamda yeniden kurgulanan diplomaside yumuşak gücün üzerinde durmak istediklerine dikkati çekerek “Kalıcı ve sürdürülebilir barış idealine giden yolu açmak ancak yumuşak gücün unsurlarıyla mümkün olabilir.” ifadesini kullandı.
“Savaşın karanlık gölgesi, ne yazık ki bir kez daha insanlığın üzerine çöktü”
Emine Erdoğan, bugün barış hakkındaki istişareleri, Ukrayna’daki sıcak çatışmaların doğurduğu yıkım ve acıların üzüntüsü içinde gerçekleştirdiklerini belirterek, “Evlatlarını çatışmalarda kaybeden annelerin yakarışları dünyanın her tarafında yankılanıyor. Ailelerin parçalandığına şahit oluyoruz. Sevdiklerini geride bırakarak, vatanını terk etmek zorunda kalan insanların kederli bakışları içimizi dağlıyor. Savaşın karanlık gölgesi, ne yazık ki bir kez daha insanlığın üzerine çöktü.” diye konuştu.
Barış umudunu canlı tutmak ve barışa yönelik gayretleri artırarak el ele vermeleri gerektiğini vurgulayan Erdoğan, böyle bir iklimde “yumuşak gücün paha biçilmez değerinin daha da belirgin olduğu noktasında hemfikir” olduklarını söyledi.
Türkiye olarak, savaşın felaketlerinden kaçan 4 milyondan fazla insana kucak açtıklarını da hatırlatan Erdoğan, sadece komşu ülkelerde değil, Afrika’dan Latin Amerika’ya kadar geniş bir coğrafyada, her sorunun barışçıl yollarla çözümü için katkı sağladıklarını vurguladı.
Emine Erdoğan, “Sağladığımız insani yardımlarla, refah ve kalkınmanın sadece gelişmiş ülkelerde değil, her yerde kök salmasını amaçlıyoruz. Bu, kalıcı barışa giden ana yollardan biridir.” değerlendirmesini yaptı.
“Bir gözyaşının diğerine üstünlüğü olamaz”
Türkiye’nin bugün olduğu gibi geçmişte de savaş, zulüm ve açlık gibi felaketlerden kaçan insanların sığınağı, evi ve memleketi olduğunu kaydeden Erdoğan, hoşgörü kültürünü her zaman paylaşıp çoğaltmaya hazır olduklarını belirtti.
Erdoğan, bugün 2 milyar insanın çatışma bölgelerinde yaşadığına ve 84 milyon insanın şiddet ve çatışmalar nedeniyle yurtlarından edildiğine dikkati çekerek şunları kaydetti:
“Ukrayna’da hepimizi büyük bir kedere sürükleyen savaş karşısında gösterilen refleks, maalesef diğer mazlum halklar için eşit gösterilmedi. Hangi ırktan, hangi inançtan olursa olsun, bir çocuğun, bir kadının, savaşın karşısında çektiği acı, yaşadığı korku eşittir. Bir gözyaşının diğerine üstünlüğü olamaz. O yüzden, bugünü bir milat olarak alıp halihazırdaki tüm savaşlar karşısında birlik olalım.”
İnsanlığın dün ve bugün olduğu gibi her zaman türlü imtihanlarla sınanacağını kaydeden Erdoğan, diplomasiyi yeniden kurgularken diyaloğun, insan sevgisinin ve evrensel değerlerin hakim olduğu yeni bir sayfa açmaları gerektiğinin altını çizdi.
Emine Erdoğan, savaşın sivil altyapıya zarar vermesinin yanı sıra kültürel miras, tabiat ve canlılara da ciddi zararlar verdiğine dikkati çekti.
“Kadınların ve gençlerin seslerinin gür çıkması çok önemli”
Kadınların ve çocukların savaşlardan orantısız etkilendiklerini aktaran Erdoğan, ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) kararının üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen kadınların müzakereci ve arabuluculuk rolünde temsilinin düşük olduğunu söyledi.
Emine Erdoğan, kadınların arabuluculuk süreçlerinde, farklı gruplarla çalışma ve iş birliğine daha yatkın olduğunun bilindiğini belirterek “O nedenle, çatışma çözümü ve arabuluculuk süreçlerinin daha kapsayıcı olması hususuna dikkatinizi çekmek istiyorum. Kadınların ve gençlerin seslerinin gür çıkması çok önemli.” dedi.
Türkiye’nin bu konuya büyük önem atfettiğini kaydeden Erdoğan, “İster mikro, ister makro düzeyde olsun, kadınların tüm karar mekanizmalarındaki varlığının artırılmasının hayati önemine yürekten inanıyorum. Kadın sağduyusunun ve müzakere yeteneğinin sorunların çözümüne ivme kazandıracağını biliyorum.” diye konuştu.
“Sizlerin de oluşturduğu ağ çok önemli”
Crans Montana Forumu (CMF) Kurucusu ve Onursal Başkanı Büyükelçi Jean-Paul Carteron da burada yaptığı konuşmada, Avrupa’nın Türkiye’ye çok yakın bir yerde “gerçek bir 11 Eylül’ü yaşadığını” belirterek “Cumhurbaşkanı Erdoğan çok taraflı bir sistemi tekrar ortaya çıkarmaktan bahsettiği zaman tabii ki ben buna katılıyorum.” dedi.
Carteron, “(Birleşmiş Milletler) gerçekten de İkinci Dünyayı Savaşı’nı kazananların kulübü. Veto oyunuyla birçok karar gerçekleşemiyor. Birleşmiş Milletler 21. yüzyılda dünya konularını halledecek bir kurum değildir. 75 yıl önce bunu yapabilirlerdi.” diye konuştu.
Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) Başkanı Peter Maurer ise yumuşak gücün nüfuz sahibi kişiler üzerinden de desteklenmesi gerektiğini belirterek “Devlet ve hükümet başkanlarının sevgili refikaları, sizlerin de oluşturduğu ağ çok önemli. Kızılhaç ve Kızılay komiteleri üzerinden sizlerin oynamış olduğu rol çalışma yaptığımız alanlarda çok ciddi fayda sağlıyor. Biz bu ağlar sayesinde çalışmalarımızı yürütebiliyoruz. ” dedi.
Afrika Birliği Kadın, Barış ve Güvenlik Özel Temsilcisi Bineta Diop da diplomasiyi yaygınlaştırma açısından Türkiye’nin ciddi çabalarının olduğunu vurgulayarak “ADF çerçevesinde yüksek katılımlı etkili bir etkinlik mevcut dünyamıza bir ışık niteliğinde.” diye konuştu.
Afrikalı kadınlara verdikleri destekten dolayı Türkiye’ye ve Emine Erdoğan’a teşekkür eden Diop, “Burada ortaya konulan iş birliği Afrika ve Afrika kıtasıyla da sizlerin gerçekleştirmiş olduğu değerli ziyaretlerle ve diplomatik çalışmalarla geleceği bu çerçeve inşa etme açısından çok önemli.” ifadesini kullandı.
“Çok zor bir durumdayken ondan aldığım bir ses bana çok büyük cesaret verdi”
Haiti Eski Devlet Başkanı Jovenel Moise’un eşi Martine Moise, konuşmasının başında Emine Erdoğan’a teşekkür ederek, şöyle konuştu:
“O benim için kardeş bugün. Çünkü çok zor bir durumdayken ondan aldığım bir ses bana çok büyük cesaret verdi. Bunu tekrar edebilirim: ‘Sayın Moise eğer olduğunuz yerde rahat değilseniz eviniz var Türkiye’de bize gelin.’ Ben bunun için size teşekkür ediyorum.”
Moise, kendisini konferansa davet eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da teşekkür etti.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri (BMMYK) Filippo Grandi de ADF’nin Ukrayna-Rusya taraflarının bir araya gelmesi için çok güzel bir imkan olduğunu, Türkiye’nin tarafları bir araya getirmenin mümkün olduğunu kanıtladığını belirterek yaptığı liderlikten dolayı Türkiye’ye teşekkür etti.
Emine Erdoğan, konuşmaların sonunda, panele katılan “First Lady”ler ile aile fotoğrafı çektirdi.