Emtia piyasasında geçen hafta merkez bankalarından gelen karışık sinyallerle belirsizlik hakim oldu ve dalgalı bir seyir izlendi.
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz kararı toplantısında 50 baz puan faiz artışı yapacağına ilişkin beklentiler güçlü kalmaya devam ederken, resesyon endişeleri ve Çin’deki gelişmeler emtia fiyatları üzerinde etkili oldu.
Çin’de son olarak günlük hayatın parçası haline gelen, sağlık kodu ve test sonucu gösterme zorunluluğunun kaldırılacağı duyuruldu. Seyahatlerde ve kamusal alanlarda sağlık kodu ve test sonucu zorunluluğu kaldırılırken, bunların yalnızca hastanelere, okullara ve yaşlı bakımevlerine girişte kullanılacağı bildirildi.
Çin’deki gelişmeler geçen hafta emtia piyasasını olumlu etkileyen bir faktör olarak öne çıkmıştı. Ancak dünya genelinde hafta boyunca açıklanan makroekonomik veriler ekonomilere ilişkin karışık sinyaller verirken, özellikle Fed Başkanı Jerome Powell’ın nihai faiz oranıyla ilgili sözle yönlendirmesi piyasalardaki oynaklığın başlıca sebebi oldu.
Analistler, nihai faiz oranına ilişkin yeterli sözle yönlendirmenin yapılamaması ve açıklanan makroekonomik verilerin karışık bir çerçeve sunmasıyla emtia piyasasında belirsizliğin arttığını belirtti.
ABD’de ISM imalat dışı Satınalma Yöneticileri Endeksi’nin (PMI) 56,5’e yükselmesi ve fabrika siparişlerinin de yüzde 1 artarak beklentileri geride bırakması sonrası para piyasasındaki fiyatlamalarda Fed’in gelecek hafta 50 baz puan faiz artıracağına ilişkin beklentiler yüzde 77 seviyesinde seyrederken, 75 baz puanlık faiz artışı beklentileri yüzde 23 düzeyinde ölçüldü.
Fed’in ultra şahin adımlarına karşın ekonominin soğuma sinyallerinin zayıf kalması ve enflasyon riskinin etkinliğini koruması piyasalarda risk algısını artırırken, bankanın faiz artırımlarına beklenenden daha uzun süre devam edebileceği piyasalarda fiyatlanıyor.
Ülkede iş gücü piyasası güçlü kalmaya devam ederken, konut, hizmet ve sanayi piyasaları resesyon sinyalleri veriyor.
Açıklamalarda bulunan bazı banka üst yöneticilerinin ABD’de çeşitli derinlikte resesyon beklediklerini dile getirmeleri ve işten çıkarmaların yakın olduğunu bildirmeleri piyasalarda risk algısının artmasına sebep oldu.
Çin’de açıklanan zayıf ticaret verileri de emtia piyasasını olumsuz etkiledi. Çin’in ihracatı, zayıflayan küresel talebin etkisiyle ekim ayının ardından kasım ayında da düştü.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “Nükleer savaş tehdidi büyüyor” açıklaması da piyasalarda jeopolitik risk algısının artmasına neden oldu
Altında yatay bir seyir izlendi
Altının ons fiyatı geçen hafta haftayı yatay seyirle 1.797 dolardan tamamladı.
Paladyum yüzde 2,9, gümüş yüzde 1,2, platin yüzde 0,4 arttı.
Metaller de özellikle arz kaynaklı endişelerle yükseldi. Bakır yüzde 2,6, kurşun yüzde 2,1, nikel yüzde 4,3, çinko yüzde 5,4 değer kazanırken alüminyumda yatay bir seyir izlendi.
Uluslarası ham madde şirketi Glencore, bakır için piyasalarda büyük bir açık olabileceği uyarısında bulundu.
Fransa merkezli izabe tesisi Nyrstar’s Auby’nin zorlayıcı piyasa koşullarından dolayı kapalı kalmaya devam edebileceği ve ekim ayında bakımı için operasyonları durduran tesisin, ikici bir duyuruya kadar kapalı kalacağının bildirilmesi sonrasında çinko arza ilişkin endişelerle yükseldi.
Paslanmaz çeliğe ulaşımda yaşanan sıkıntılardan dolayı da nikel fiyatları arttı.
Enerji emtiasında ise negatif bir seyir izlendi. Brent petrolün varil fiyatı dünya genelinde artan resesyon endişeleri sonrası geçen hafta yüzde 10,6 değer kaybederek 76,9 dolara indi.
ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA), küresel petrol stoklarında 2023 sonunda yaşanacak artış beklentilerine işaret ederek, gelecek yıla ilişkin petrol fiyatı tahminini aşağı yönlü revize etti.
EIA’nın “Aralık 2022 Kısa Dönem Enerji Görünümü Raporu”nda, gelecek yıl için Brent türü ham petrolün ortalama varil fiyatının 92,36 dolar olacağı tahmin edildi. Bu rakam kasım ayı raporunda 95,33 dolardı.
Dünyanın en büyük ham petrol ithalatçısı Çin “sıfır vaka” politikasında yumuşama adımlarına devam ederken, salgının büyük bir hızla yayılma ihtimali bölgede belirsizliklerin artmasına sebep oldu. Uzmanlar, ülkede vaka sayılarının hızla artmasıyla birlikte ekonomik aktiviteye ilişkin endişelerin güçlendiğini belirtti.
Dünya genelinde yoğun makroekonomik veri akışı da küresel petrol talebine ilişkin belirsizliğe yol açarak fiyatlar üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturmaya devam etti.
Hava sıcaklarının ılıman seyretmesi doğal gaz fiyatlarını etkiledi ve New York Ticaret Borsası’nda işlem gören doğal gaz fiyatı yüzde 4,8 azalış kaydetti.
Tarım tarafında düşüş eğilimi hakim oldu
Tarım emtiasında ise genel olarak düşüş eğilimi hakimdi.
Özellikle üretimin ve arzın artacağına yönelik beklentiler, Çin ekonomisine yönelik endişeler tarım emtiasını genel olarak olumsuz etkiledi.
Chicago Ticaret Borsasında işlem gören buğday yüzde 3,5, mısır yüzde 0,4, pirinç yüzde 5,2 değer kaybederken, soya fasulyesi yüzde 3,2 artış kaydetti.
Pamuk yüzde 2,6, kahve yüzde 2,7, kakao yüzde 1,3 azalış kaydederken, şeker yüzde 1 arttı.
Brezilya’da şeker yüklemelerinin geciktiğine yönelik haberler, şeker fiyatlarında yükselişe neden oldu.
Vadeli işlem ve emtia piyasaları uzmanı Zafer Ergezen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, petrol fiyatlarının 80 dolar altına inmesiyle tarım emtiasında maliyet endişelerinin azaldığını, bunun da satış baskısının devam etmesine yol açtığını belirtti.
Pamuk fiyatlarındaki düşüşe değinen Ergezen, özellikle sanayi tarafında Çin büyümesinin yavaşlayacağına yönelik beklentilerin pamuk işlemlerinde satış baskısının sürmesine neden olduğunu dile getirdi.
Kahvenin haftayı düşüşle tamamladığını söyleyen Ergezen, yeni sezonda üretim fazlası olacağına yönelik beklentilerin, kahve piyasasında etkili olmaya devam ettiğini vurguladı.