ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell’ın, Jackson Hole Ekonomi Politikaları Sempozyumu’nda yaptığı konuşmada, uygun olması halinde faiz oranlarını daha da artırmaya hazır olduklarını vurgulaması ve Çin ekonomisine ilişkin artan endişelere karşın hükümetin ekonomiyi destekleyeceğine dair haber akışlarıyla emtia piyasasında geçen hafta pozitif bir seyir izlendi.
Çekirdek enflasyonun yıllık bazda hala yüksek olduğunu belirten Powell, fiyat istikrarına geri dönmek için hâlâ gidilmesi gereken çok yol olduğunun altını çizdi.
Fed üyelerinin sözle yönlendirmelerinin de takip edildiği haftada, Philadelphia Fed Başkanı Patrick Harker, şu anda ilave faiz artışlarına ihtiyaç görmediğini ifade ederken, Cleveland Fed Başkanı Loretta Mester ise enflasyonun soğuduğuna ilişkin daha fazla kanıt görmeleri gerektiğine dikkati çekti.
Söz konusu gelişmelerle, para piyasalarında, Fed’in eylül toplantısında yüzde 81 ihtimalle politika faizini sabit tutacağı ve yüzde 19 ihtimalle 25 baz puanlık faiz artışına gideceği fiyatlanıyor.
Öte yandan, ABD tahvil faizlerinde de dalgalanmaların yaşandığı haftada, 30 yıllıklar son 12 senenin ve 10 yıllıklar da son 16 senenin zirvesinin test etmesinin ardından bu seviyelerden gelen alımlarla haftayı azalışla tamamladı.
Dolar/yuan paritesi, Aralık 2007’den bu yana en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi
Çin ekonomisine ilişkin artan endişeler ve Çin hükümetinin ekonomiyi destekleyecek adımlarına dair beklentiler varlık fiyatlarını etkilemeye devam ediyor.
Ülkede açıklanan imalat sanayi verilerinin ekonomiye dair olumsuz sinyaller vermesinin yanı sıra Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) 2020’den bu yana ilk kez aynı anda gerilemesi Çin’de deflasyon endişelerini tetiklemişti.
Analistler, küresel çapta ve ülke bazında zayıflayan talebin ekonomik aktiviteye dair endişeleri artırdığını ancak Çin hükümetinin, ekonominin her alanını destekleyeceğine ilişkin beklentilerin sıcaklığını koruduğunu belirtti.
Çin Merkez Bankası (PBoC), dolar karşısında yuanı destekleme adımlarını sürdürse de ülkede artan risk algısı, dolar/yuan paritesinin yaklaşık son bir yılın zirvesinde işlem görmesine neden oldu.
Geçen hafta, Çinli yetkililerin piyasaları sakinleştirmek için yaptıkları açıklamaların varlık fiyatları üzerindeki etkisi gözlenirken, yuandaki değer kaybını önlemek için PBoC, kamu bankaları aracılığıyla tarihindeki en güçlü müdahaleleri yapmaya devam etti.
Yükseliş eğilimini üst üste 4. haftaya taşıyan dolar/yuan paritesi, haftayı yüzde 0,1 artışla 7,2898 seviyesinden tamamlayarak, Aralık 2007’den bu yana en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi.
Altın, 4 haftalık düşüş serisini sonlandırdı
Geçen hafta değerli metallerde, paladyum hariç yükselişler öne çıktı.
Altın yüzde 1,31, platin yüzde 3,8 ve gümüş yüzde 6,5 değer kazancıyla haftayı kapatırken, paladyum yüzde 2,4 azalış kaydetti. Böylece, altının ons fiyatı, üst üste 4 haftalık düşüş eğilimini sonlandırdı.
Analistler, ABD’nin 10 yıllık tahvil faizleri ile altın, gümüş gibi değerli madenler arasındaki ters korelasyona değinerek, 10 yıllık tahvil faizinin son 16 senenin zirvesini test etmesinin ardından gerilemeye başladığını ve bu durumun altın ve gümüş talebine olumlu yansıdığını söyledi.
Enerji grubunda ise başta Çin ekonomisi olmak üzere dünya genelinde artan resesyon kaygıları ile düşüş eğilimini üst üste 2. haftaya taşıyan Brent petrolün varil fiyatı haftayı yüzde 0,3 azalışla tamamlarken, New York Ticaret Borsası’nda işlem gören doğal gaz yatay bir seyir izledi.
Baz metallerde de pozitif seyir hakim oldu
Tezgah üstü piyasada alüminyum yüzde 0,8, nikel yüzde 2,9, çinko yüzde 2,9, bakır yüzde 1,6 ve kurşun yüzde 1,7 değer kazandı.
Dünyanın en büyük tedarikçi ülkesi konumunda bulunan Çin’de, ekonomik aktiviteye dair endişelerin devam ettiğini anımsatan analistler, Çin hükümetinin ekonomiyi destekleyeceğine ilişkin haber akışının da etkisiyle baz metallerde pozitif seyrin öne çıktığını ifade etti.
Tarım grubunda da mısır ve buğday hariç, pozitif bir seyir izlendi
Tarım emtiasında yükseliş yönlü hareketler öne çıkarken, mısır ve buğday negatif ayrıştı.
Chicago Ticaret Borsası’nda işlem gören pirinç yüzde 3,1, soya fasulyesi yüzde 2,6 değer kazanırken, buğday yüzde 2,7, mısır ise yüzde 1 azalış kaydetti.
Intercontinental Exchange’de (ICE) pamuk yüzde 4,4, şeker yüzde 2,2, kahve yüzde 2,1 ve kakao yüzde 0,5 arttı.
Analistler, ABD’de Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerinin beklentilerin altında kalmasıyla, iyimserliğin arttığını ifade ederek, bu durumun tarım emtiasına pozitif yansıdığını dile getirdi.
ABD’de haftalık buğday ihracatının önceki haftaya göre azalarak 229,4 bin ton seviyesinde gerçekleştiğini aktaran analistler, yüksek devam eden stoklar ve azalan ihracatın geçen hafta buğday fiyatlarında değer kaybına neden olduğunu söyledi.
Öte yandan, dünyanın en büyük pirinç ihracatçısı olarak bilinen Hindistan’ın pirinç ihracatına yeni kısıtlamalar getirebileceğine dair haber akışı fiyatları yukarı yönlü destekleyen ana etken oldu.
ABD’de pamuk ihracatının, önceki haftaya göre artarak 202,3 bin balya seviyesine çıkması fiyatları artıran başlıca etken olurken, ABD Tarım Bakanlığı’nın (USDA) üretim tahminlerine göre, dünya pamuk üretim tahminleri önceki aya göre 1,03 milyon artarak 116,72 milyon balya seviyesinde gerçekleşti.