Emtia piyasasındaki düşüş eğilimi sürüyor.
ABD’deki borç limiti krizi, Fed’in para politikasına ilişkin belirsizlikler ve resesyon endişeleriyle emtia piyasasındaki satış baskısı devam ediyor.
Geçen hafta ABD Başkanı Joe Biden ile Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy’nin borç limiti krizine ilişkin görüşmeleri piyasaların odak noktasında yer alırken, varlık fiyatlarında yön arayışı hakim oldu.
Biden ile McCarthy’nin temerrüde düşmenin bir opsiyon olmadığı konusunda anlaştıklarını duyurması, piyasalarda satış baskısını yumuşatmasına karşın ABD’nin borçlarında temerrüde düşmesi halinde ödeme takviminde yaklaşık 1 aylık gecikmenin yaşanabileceğine yönelik riskler öne çıktı.
Analistler, bu durumun ülkede ekonomik aktiviteyi olumsuz etkileyebileceği endişesiyle varlık fiyatlarını baskıladığını belirtti.
Cuma günü, McCarthy, borç limiti görüşmelerinde ilerleme kaydedildiğini, çalışmalara devam edileceğini aktarırken, ABD’de açıklanan makroekonomik veriler, Fed’in para politikasına ilişkin belirsizlikleri artırdı.
Açıklanan verilere göre, ABD ekonomisi, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 1,3 ile beklentilerin üzerinde büyürken, aynı dönemde kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksindeki artış da yüzde 4,2 olarak kaydedildi.
Ülkede kişisel tüketim harcamaları, nisanda aylık bazda yüzde 0,8 ile beklenenden fazla arttı. Fed’in enflasyon göstergesi olarak dikkate aldığı çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi de yıllık bazda yüzde 4,7 yükseldi.
Söz konusu verilerin ardından para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in gelecek ay yüzde 64 ihtimalle 25 baz puanlık faiz artırımına gideceği öngörülüyor.
Analistler, ABD’de enflasyonun istenilen hızda yavaşlamadığına ve ekonomik aktivitenin güçlü kaldığına dikkati çekerek, gelecek hafta açıklanacak tarım dışı istihdam verisinin piyasalarda oynaklığı daha da artırabileceğini söyledi.
Ülkede halihazırda devam eden borç limiti krizinin risk algısını beslemeye devam ettiğini aktaran analistler, buna karşın ekonomik aktivitenin yavaşlamaması nedeniyle Fed’in politika alanının daraldığını belirtti.
Yükselen tahvil faizleri değerli metaller üzerinde baskı oluşturuyor
Yükselen tahvil faizleriyle değerli metallerde geçen hafta düşüş yaşandı. ABD 10 yıllık tahvil faizi, yüzde 3,3 artışla haftayı 3,80 seviyesinden tamamladı.
Söz konusu gelişmelerle altının onsu, geçen haftayı yüzde 1,5 değer kaybıyla 1.947 dolardan tamamladı.
Geçen hafta gümüş yüzde 2,3, paladyum yüzde 5,6 ve platin yüzde 3,7 değer kaybetti.
Avro Bölgesi’nde inşaat üretimindeki düşüş gümüşe ilişkin talep endişelerini gündeme getirdi. Avrupa Merkez Bankası (ECB) üyelerinin “şahin” açıklamalarıyla gümüşün fiyatı gerilerken, bakır fiyatlarındaki azalış da gümüş fiyatlarındaki düşüşü tetikledi.
Resesyon endişeleri bakır fiyatlarını olumsuz etkiledi
Baz metallerde, özellikle Asya’da artan resesyon endişeleriyle geçen hafta düşüş eğilimi görüldü.
3,53 dolarla Kasım 2022’den bu yana en düşük seviyeyi gören bakırın libresi, haftayı yüzde 1,5 azalışla 3,66 dolardan tamamladı.
Geçen hafta kurşun yüzde 0,4, alüminyum yüzde 0,9, nikel yüzde 1 ve çinko yüzde 6,7 azalış kaydetti.
Çin’de ekonomik aktiviteye ilişkin endişelerin artması ve arz tarafının güçlü kalmasıyla düşüş eğilimini sürdüren bakır geriledi.
Analistler, Çin’de bir süredir devam eden yavaşlama eğiliminin son dönemde açıklanan verilerle daha da gün yüzüne çıktığını, bu durumun imalat sanayinde kullanılan bakır ve demir gibi metal fiyatlarını da baskıladığını belirtti.
Enerji emtialarında ise karışık bir seyir izlendi. Suudi Arabistan yetkililerinin petrolde satış pozisyonu açanları uyarmasının etkisiyle Brent petrol, geçen haftayı yüzde 1,9 artışla 77,2 dolardan tamamladı.
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Abdulaziz bin Selman’ın petrolde satış pozisyonu açanları uyarması ve “dikkatli olmalarına” yönelik açıklamaları piyasalarda arz endişelerini artırarak fiyatları destekledi. Söz konusu açıklama, OPEC+ grubunun, 4 Haziran’da yapılacak toplantıda fiyatları desteklemek için ek kesintilere gidebileceğine yönelik tahminleri artırdı.
Tarım emtialarında sert dalgalanmalar
Tarım emtialarında geçen hafta dalgalı bir seyir izlendi.
Chicago Ticaret Borsası’nda işlem gören buğday yüzde 2, mısır yüzde 9,1 ve soya fasulyesi yüzde 2,2 arttı.
Müşterek Koordinasyon Merkezi’nden gelen son raporların, Ukrayna’nın Karadeniz Tahıl Girişimi kapsamındaki ihracatının 21 Mayıs’ta sona eren haftada yüzde 78 düşüşle 118,3 kiloton olduğunu göstermesiyle buğdayda arza yönelik endişeler öne çıktı.
Petrol fiyatlarındaki toparlanmanın mısır talebine de olumlu yansıması, fiyatlarda yükselişe neden oldu. Mısır, biyodizel üretimi için kullanılan ham maddelerden bir tanesi olurken, petrol fiyatlarındaki değişim, üreticilerin mısır talebinin artması veya azalmasını beraberinde getiriyor.
Intercontinental Exchange’de (ICE) pamuk yüzde 7,4, kahve yüzde 5,8, şeker yüzde 1,4 ve kakao yüzde 2,2 değer kaybetti.
Resesyon endişeleri, pamuk fiyatlarını olumsuz etkilerken, şeker piyasasında üretim fazlası olacağına yönelik endişeler de şeker fiyatlarında değer kaybına neden oldu.