Rum basınında yer alan habere göre, Rum Enerji Bakanı Natasa Pilidu, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, keşfedilen yatağın sözde 6’ncı parselde bulunan “Kronos-1” hedefinde bulunduğunu belirtti.
Yatağa ilişkin miktarın 2,5 trilyon fit küp (TCF) olarak tahmin edildiğini söyleyen Pilidu, yeni keşfin, iyi ile mükemmel kalite özelliklerine de sahip olduğunu iddia etti.
Haberde, “Tungsten Explorer” sondaj gemisi tarafından 2287 metre su derinliğinde gerçekleştirilen sondajın 260 metrelik saf doğal gaz kolonunun varlığını ortaya koyduğu da kaydedildi.
ENI enerji şirketinden yapılan açıklamada, Kronos-1’de yapılan keşfin, bölgede daha fazla potansiyel gaz hacminin geliştirilmesine olanak sağladığı kaydedildi.
TotalEnergies şirketinin Kıdemli Başkan Yardımcısı Kevin McLachlan, Kronos-1’deki keşif kuyusunun, Avrupa’ya ek gaz tedarik kaynakları sağlamanın yanı sıra enerji güvenliğine katkıda bulunmak için düşük teknik maliyet ve karbon emisyonlu kaynakları keşfetmeye yönelik arama stratejilerinin etkisinin bir başka örneği olduğunu belirtti.
ENI ve Total konsorsiyumu, Rumların tek yanlı olarak ilan ettiği sözde 6. parselde salgın nedeniyle 2020’de erteledikleri sondaj çalışmalarına mayısta yeniden başlamıştı.
Rum tarafının tek taraflı adımları
Doğu Akdeniz’de ve özellikle Kıbrıs çevresinde yürütülen petrol ve doğal gaz aramalarıyla belirli bölgelerdeki kaynak keşifleri, Akdeniz’e komşu ülkelerin enerji arz güvenliğini yakından ilgilendiriyor.
GKRY, Türkiye’nin itirazlarına rağmen, Ada’nın tek otoritesi gibi davranarak Doğu Akdeniz’de 13 parselden oluşan sözde MEB ilan etti. Rum kesimi, bu sözde MEB sahaları için Eni, Total, Amerikan ExxonMobil gibi uluslararası enerji firmalarına hidrokarbon arama ve çıkarma ruhsatları verdi. Bu da Türkiye ve KKTC ile olan gerginliği artırdı.
Rumların bu çerçevede Türkiye ve KKTC tarafından tanınmayan üç anlaşması bulunuyor. Mısır’la 2003’te deniz yetki alanı sınırlandırmasına imza atan GKRY, 2007’de Lübnan’la, 2010’da ise İsrail’le anlaşma yaptı.
GKRY tarafından ilan edilen sözde MEB parsellerinden, Kıbrıs’ın güneybatı açıklarındaki 1, 4, 5, 6, 7 numaralı parsellerin Türk kıta sahanlığı ile 2, 3, 8, 9, 12 ve 13 numaralı parsellerin de KKTC’nin hak iddia ettiği alanlarla çakıştığı görülüyor. GKRY, bu alanlarda Türkiye ve KKTC’ye ait hak ve menfaatleri ihlal ediyor.
Bölgede yalnızca sözde 10. ve 11. parsellerde çakışma meydana gelmiyor. Rum kesiminin ilan ettiği sözde 6. parseldeki sondaj sahasının bir bölümünün Türkiye’nin kıta sahanlığının bulunduğu alana girmesine karşın, İtalyan ENI ve Fransız Total’in görevlendirdiği sondaj gemisi çakışan alanın dışında bulunuyor.