Sağlık Bakanlığı Deprem Sonrası Halk Sağlığı Komisyonu üyesi olarak bölgede görev yapan İlhan, AA muhabirine, depremlerin ardından süren enkaz kaldırma çalışmalarında halk sağlığının korunması için yapılması gerekenlere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Depremler sonrasında bölgede gerçekleşen yıkımın ardından tonlarca molozun ortaya çıktığını belirterek, bunların kaldırılması ve dökülmesi sırasında çıkan toza dikkati çeken İlhan, “Tozun solunum yoluyla alınması halinde silikozis ve asbeste bağlı akciğer hastalıkları riski bulunmaktadır.” dedi.
Depremin etkilediği illerde yıkım dolayısıyla tonlarca molozun ortaya çıktığına, eski binalarda asbest kullanılma olasılığının yüksek olduğuna işaret eden İlhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Asbest ve silika, solunum yoluyla hastalık yapan etkenlerdir. Asbest, solunum yoluyla alınır ve akciğer kanseri ve akciğer zarı kanseri yapıyor, aynı zamanda karın zarı kanseri de ortaya çıkabiliyor. Hem asbest hem de silika partikülleri kronik akciğer hastalığı görülmesine neden oluyor. Bu da akciğerlerde ortaya çıkan hastalıkla birlikte giderek solunum yolu kapasitesinin azalması gibi risklere yol açıyor. Her ikisi de akciğeri tutuyor. Bu nedenle bu etkenlerin solunmaması gerekiyor. Şu anda deprem bölgesinde bunlar söz konusu. Bu nedenle yerinde kontrolün yapılması önemli.”
“Yaş çalışma ve asbestten koruyucu maske takılması en doğru yaklaşımdır”
İlhan, enkazın kaldırıldığı ve döküldüğü yerlerde alınması gereken tedbirlere ilişkin şunları kaydetti:
“Enkaz kaldırılmadan önce yaş olarak, yani ıslatılarak çalışılması gerekmektedir. Zor bir süreç ama toz dumanın engellenmesi, hastalık gelişimi açısından iyi bir kontrol sağlamaktadır. Enkazın döküldüğü yerlerde de tozun olmaması için ıslatılarak çalışılması gerekiyor. Bunun için önce bütün üzerinde ıslatma yapılmalı. Çalışanlar zaten kabinlerde bulunuyor. Mümkünse bu çalışma sırasında da kabinin camının açılmaması, özel maskelerin çıkarılmaması önem taşıyor.
Vatandaşlar da bu çalışmalar yapılırken olabildiğince bölgeden uzakta durmalı ki tozu solumasınlar. Ayrıca bu bölgede depremzedeler ve çalışanların dışında dışarıdan yardım etmeye çalışan vatandaşlarımız ve kamu görevlileri de var. Bu kişiler de eğer enkaza yakın bölgelerde bulunuyorlarsa mutlaka maske takmalılar. İkinci önemli tedbir ise özel maske kullanılmasıdır. Bu, özellikle bu risklere karşı koruyucu olan özel maskeler olmalı. Çünkü, bu maskeler özellikle asbestten koruyucu bir özelliğe sahip.”
“Temiz bezin ıslatılarak ağıza tutulması alerjiye karşı koruma sağlar”
Akciğer rahatsızlığı ya da alerjik hastalığı olanların da tozun ani etkilerine maruz kalmaması için bölgede bulunmamaları gerektiğine dikkati çeken İlhan, “Bu imkanlara sahip olmayanlar için ise temiz bir bezin ıslatılarak ağıza tutulması en azından alerjiye karşı koruma sağlayacaktır.” bilgisini verdi.
Prof. Dr. İlhan, Sağlık Bakanlığınca bölge halkına yönelik sağlık takiplerinin yapıldığını ifade etti.