EPDK’den yapılan yazılı açıklamada, pek çok Avrupa ülkesinin enerjide arz güvenliği için tedbirler aldığına, bunlardan birinin de azami uzlaştırma fiyat mekanizması olduğuna işaret edildi. EPDK’nin de 6 ay önce bu mekanizmayı devreye aldığı belirtildi.
Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Yılmaz, şunları ifade etti:
“İlk 6 aylık uygulamamız sonucunda hiçbir santral kapanmadı ve arz güvenliği sıkıntısı yaşamadık ancak tedbiri elden bırakmamak gerekiyor. Hem serbest piyasa yapısını koruyacağız hem de içinden geçtiğimiz dönemin doğasına uygun önlemleri almaya devam edeceğiz. Artan ham madde fiyatları sebebiyle yüksek maliyetle elektrik üreten santrallerin, ki büyük bir istihdam kaynağı bu santraller kapanması Türkiye’nin arz güvenliğini sekteye uğratabilir. Bu durum tüketicilerimiz için hem maliyet yükü hem de olası kesintiler anlamına gelebilir. Buna izin veremeyiz. Azami uzlaştırma fiyat mekanizması ile piyasalarımızdaki dengeyi gözetmeye devam edeceğiz.”
Yılmaz, ithal ürün maliyetlerindeki artışın piyasa fiyatlarını hala çok yüksek seviyede tuttuğunu, kanunun verdiği yetkiyle uygulanan bu kararın enerji piyasalarının adil ve rekabetçi yapısının korunmasına yönelik bir emniyet sübabı olarak görülmesi gerektiğini belirtti.
Küresel enerji krizinin Avrupa’yı tehdit ettiğini vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:
“Bizim 6 ay önce başladığımız bu geçici mekanizma başta İngiltere ve Almanya olmak üzere pek çok Avrupa ülkesi tarafından da uygulamaya alınıyor. Kurulumuzun aldığı kararla 6 ay daha özellikle kaynak maliyet artışı nedeniyle üretim yapamayan santrallerin arz güvenliğine katkısını sağlayacağız. Tüketicilerimizi de artan olağanüstü maliyet artışlarından korumayı hedefliyoruz.”
EPDK tarafından alınan kararla megavatsaat başına azami uzlaştırma fiyatları doğal gaz santralleri için 4 bin 500 lira, ithal kömür santralleri için 2 bin 750 lira, yerli kömür santralleri için 2 bin 50 lira, yenilenebilir kaynaklar için 1540 lira olarak belirlendi.
Serbest piyasada oluşan bedeller ile azami uzlaştırma fiyatları arasındaki fark “destekleme bedeli” olarak kaynak bazlı destekleme havuzunda toplanacak. Bu havuzda oluşan gelirin, düzenlemeye tabi bütün tüketicilerin elektrik tüketimleri için kullanılarak tüketicilerin piyasada oluşan artışlardan korunması hedefleniyor.