Bakanlık tarafından bugün yayınlanan açıklamada, Azerbaycan’a kuvvet kullanma tehditleri içeren politikasından vazgeçme ve bölgedeki ekonomik ve ulaşım hatlarını açma sürecini engellememe çağrısı yer aldı, aynı zamanda Rusya’nın ve BM Güvenlik Konseyi’nin dikkati Bakü’nün kışkırtıcı söylemlerine çekildi.
Açıklamada, “Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarının, içerik olarak 9 Kasım 2020, 11 Ocak ve 26 Kasım 2021 tarihli açıklamalarla ilgisi bulunmuyor, üçlü çalışma grubu çerçevesinde ve Soçi’de varılan anlaşmalarla çelişiyor, yıkıcı ve kışkırtıcı hedefler izliyor, Ermenistan’ın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine yönelik tehditler içeriyor” ifadelerine yer verildi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, geçen pazartesi günü Ermenistan’dan, Azerbaycan’ı Nahcivan Özerk Cumhuriyeti ve Türkiye’ye bağlayan Zengezur koridorunun açılış tarihini belirlemesini talep ederek, “Ermenistan ve tüm dünya bizi kimsenin durduramayacağını gördü. Savaş sırasında bizi durdurmak isteyenler oldu ve bunlar oldukça güçlü çevrelerdi, fakat bizi durduramadılar. Topraklarımızın ne zaman serbest bırakılacağını bize bildirmelerini, bizim de o zaman durmaya hazır olduğumuzu söyledim. Bugün de aynı sözleri söylüyorum. Zengezur koridorunun açılacağı tarihi duyurun ve bu durumda herhangi bir sorun yaşanmayacak” ifadelerini kullanmıştı.
Erivan’ın Ermenistan, Rusya ve Azerbaycan liderlerinin Karabağ ile ilgili imzalamış oldukları 9 Kasım 2020 ve 11 Ocak 2021 tarihli açıklamalarla, ayrıca üç liderin 26 Kasım tarihinde Soçi’de taptıkları görüşme sonucu varılan anlaşmaların en kısa zamanda yerine getirilmesine bağlı kaldığı vurgulanan açıklamada, şöyle denildi:
Açıklamada ayrıca ‘Ermenistan’ın, güvenlik alanındaki başlıca ortağı olan Rusya’nın yanı sıra Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’nün (KGAÖ), BM Güvenlik Konseyi’nin, AGİT Minsk Grubu eş başkanlarının (Rusya, ABD, Fransa) ve tüm uluslararası toplumun dikkatini, Bakü’nün kışkırtıcı açıklamalarla Ermenistan’ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne karşı güç kullanımı içeren tehditleri dile getirmeye devam ediyor olmasına, BM Tüzüğü de dahil olmak üzere uluslararası hukukun temel ilkelerini ihlal etmesine, bölgesel ve küresel güvenliği tehlikeye atmasına çektiği’ ifade edildi.