Erzurum Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesinde görevli bilim insanları, Kovid-19 sonrası önemi artan tıbbi ve aromatik bitkileri çiftçilerle üretip, ilaç ve kozmetik sanayisine kazandırmayı hedefliyor.
Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Doktor Öğretim Üyesi Furkan Çoban ve Bahçe Bitkileri Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gürsel Özkan, aldığı desteklerle bölgede alternatif olarak yetiştirilecek tıbbi ve aromatik bitkilerinin ekonomiye kazandırılması için ATA Teknokent’te firma kurdu.
Burada çalışmalarına başlayan akademisyenler, Erzurum’da çiftçilerle iş birliği yaptı. Özellikle lavanta için 30, ada çayı, çörek otu, papatya ve kişniş bitkisi için ise birer dönüm adaptasyon arazileri belirlendi.
Buralarda deneme ekimi yapılan söz konusu bitkilerden lavanta için 250 kilogram kuru çiçek, bir dönümde çörek otu için 100 kilogram, kişniş için de yaklaşık 80 kilogram tohum elde edilmesi bekleniyor.
Papatya ve adaçayı üretimlerinin verimlerini ise gelecek yıl değerlendirecek akademisyenler, bitkilerden elde edilen yağ ve tohumlar için ise organize sanayi bölgesinde tesis kurma çalışması başlattı.
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) ile Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun (TKDK) desteklerinden faydalanmak için girişimde bulunan akademisyenler, kuracakları tesiste elde edecekleri ürünleri piyasaya sunmayı hedefliyor.
Dr. Öğretim Üyesi Furkan Çoban, AA muhabirine, tıbbi ve aromatik bitkilerin yetiştiriciliğinin yüksek rakım ile soğuklarından dolayı Erzurum ve bölgesi için önemli olduğunu belirtti.
Doğu Anadolu’nun, Türkiye’nin farklı coğrafyalarının ve gen merkezlerinin kesiştiği noktada yer aldığını ifade eden Çoban, bu biyoçeşitliliği koruyarak ekonomiye kazandırmanın yollarını aradıklarını, Erzurum’da alternatif olarak yetiştirilecek tıbbi ve aromatik bitkileri hem üretime hem de bölgedeki tarımsal ekonomiye kazandırmak istediklerini dile getirdi.
Üretim aşamasına ilişkin değerlendirmede bulunan Çoban, şunları kaydetti:
“Çiftçilerimizle bölgede yıllardır devam eden bazı bitki desenlerini değiştirmek istiyoruz. Marjinal alanlarda alternatif ürünler sunmak istiyoruz. Anlaşma yaptığımız çiftçilerimizle bu konuda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Erzurum’da uzun yıllardır aynı bitkiyi eken çiftçilerimiz var. Başka hiçbir şey ekmemiş ya da ekememiş. Marjinal alanlarda ve uygun lokasyonlarda tıbbi aromatik bitkileri ürün desenlerine koymamız gerekiyor. Bu bölgeye girdisi yüksek yeni bir üretim deseni oluşturmak amacındayız. En önemlisi de buraya yeni bir tesis kazandırmayı hedefliyoruz. Bu tesiste çiftçilerimizin ürünlerini direkt ham madde olarak sanayiye Erzurum üzerinden göndermeyi hedefliyoruz.”
Çoban, kentin biyoçeşitlilik olarak çok zengin bir bölge olduğuna değinerek, “Biyoçeşitliliği tahrip etmeden köyde yaşayan çiftçilerimizin ürünlerini üretime katmak istiyoruz. Lavanta, papatya, adaçayı ve tarhun bitkisinde güzel sonuçlar elde ettik. Ayrıca mineral ve vitamin bakımından çok zengin olan ve Avrupa’da önemli bir baharat olarak kullanılan tarhunun Erzurum’daki verim ve kalitesi açısından oldukça önemli değerler aldık.” diye konuştu.