Beşşar Esed rejimi ve İran destekli yabancı terörist gruplardan oluşan rejim güçlerinin, Suriye’nin güneyinde Dera ilinin merkez mahallelerinden Dera el-Beled’e gece yarsından sonra başlattığı yoğun saldırılar sürerken, Suriye ayaklanmalarının başlama noktası olan Ömeri Camisi hedef alındı.
Deralı aktivistlerin kurduğu Horan Özgürleri Topluluğu sözcüsü Eymen ebu Nokta, AA muhabirine yaptığı açıklamada, rejim güçlerinin, Dera ilinin merkez mahallelerinden Dera el-Beled’i kontrol altına almak için gece yarısından itibaren başlattığı yoğun yıpratma saldırılarını sürdüğünü söyledi.
Mahalle halkı ve eski muhalifler ile rejim güçleri arasında şiddetli çatışmaların yaşandığını belirten Ebu Nokta, rejim güçlerinin herhangi bir eksende henüz bir ilerleme kaydedemediğini aktardı.
Ebu Nokta, İran destekli 4. Tümenin topçu saldırısıyla Suriye’de ayaklanmaların başladığı Ömeri Camisi’ni hedef aldığını belirtti.
Vurulan camide ciddi maddi hasar meydana geldiğini ifade eden Ebu Nokta, mahallede ölü veya yaralı olmadığını söyledi.
Ebu Nokta, Dera’daki muhaliflerin, Esed rejiminin saldırılarına karşılık vermesi halinde, Rus askerlerinin de rejime destek verip saldırı düzenleyecekleri konusunda görüşmelere katılan Rus komutanlarından tehdit aldıklarını aktardı.
Suriye muhalefetinin lideri Muslat, “Dera’da halkımıza karşı işlenen suçun durdurulmaması halinde herhangi bir siyasi süreçte uluslararası topluma olan bağlılığımızın hiçbir anlamı kalmayacak.” İfadelerini kullanarak Esed rejiminin Dera’ya yönelik saldırılarına sert tepki gösterdi.
Bölge halkı adına müzakereleri yürüten Dera Merkezi Komitesi, 4 Eylül’de Esed rejiminin anlaşmayı bozduğunu açıklamıştı.
Dera’daki olaylar nasıl başladı?
Esed rejimi ve destekçisi Rusya, 25 Haziran’da Dera el-Beled Mahallesi’nde yaşayan halktan ve oradaki muhaliflerden, ellerindeki hafif silahların tümünü teslim etmelerini ve evlerin aranmasına izin vermelerini istemişti.
Dera’daki Uzlaşı Merkezi ve bölge halkının ileri gelenleri, bu isteğe, Temmuz 2018’de Rusya ara buluculuğunda Esed rejimiyle sadece ağır silahların teslim edilmesi yönünde varılan anlaşmaya aykırı olduğu gerekçesiyle karşı çıkmıştı.
Bunun üzerine Esed rejimi güçleri, Dera el-Beled’de yaşayan yaklaşık 40 bin sivile 25 Haziran’da abluka uygulamaya başlamıştı.
26 Temmuz’da da Esed rejimi güçleri heyeti ile Dera’daki Uzlaşı Merkezi arasında Dera el-Beled Mahallesi’nde yaşayan halkın ve oradaki askeri muhaliflerin ellerindeki hafif silahların tümünü teslim etmeleri, evlerinin aranmasına izin vermeleri ve ablukanın kaldırılması konularında anlaşmaya varılmıştı.
Ancak Esed rejiminin anlaşmanın dışına çıkarak mahalledeki hakimiyetini güçlendirmek amacıyla 29 Temmuz sabahı mahalleye kara operasyonu başlatması üzerine gerginlik Dera ilinin doğu ve batı kırsallarına da sıçramıştı.
Taraflar arasında çıkan çatışmalar sonucu Dera’daki yerel silahlı muhalifler, rejim güçlerine ait çok sayıda kontrol noktasını ele geçirip bazı rejim unsurlarını esir almıştı.
Esed rejimi güçleri heyeti ile Dera’daki Uzlaşı Merkezi arasında Rusya gözetiminde yapılan görüşmelerin sonuçsuz kalması üzerine rejim güçleri, mahalleyi 29 Temmuz’dan itibaren aralıklarla havan topu ve tank atışlarıyla hedef aldı.
Dera el-Beled’de bölge halkı adına müzakereler yürüten Merkezi Komite ile Esed rejimine bağlı heyet, 1 Eylül’de Rusya’nın ara buluculuğuyla, bir kez daha görüşmeler yaparak, ateşkes konusunda anlaşmaya varmıştı.
Orta Doğu’daki “Arap Baharı” dalgasının Suriye’ye de sıçramasıyla 15 Mart 2011’de bir grup öğrencinin okul duvarına, Beşşar Esed’e hitaben, “Ey doktor (Beşşar Esed) şimdi sıra sende” yazmasıyla başlayan halk ayaklanmasının fitili Dera’da ateşlenmiş, kent yıllar içinde muhaliflerin eline geçmişti.