Beşşar Esed rejiminin, ülkenin güneyindeki Dera il merkezinde yaklaşık 40 bin kişinin yaşadığı mahallede halkın ve eski muhaliflerin hafif silahlarını teslim etmemesi ve evlerinin aranmasına izin vermemesi üzerine uygulamaya başladığı abluka üçüncü haftasını geride bırakırken, mahallede gıda, ilaç ve yakıt fiyatları ikiye katlandı.
Temmuz 2018’de Rusya ara buluculuğunda eski muhaliflerle varılan uzlaşı sonucu ülkenin güneyindeki Dera ilini ele geçirdiğini duyuran Esed rejimi, imzaladığı uzlaşıya uymayarak bölge halkından yeni taleplerde bulunarak il merkezindeki Dera el-Beled Mahallesi’ni 25 Haziran’dan bu yana abluka altında tutuyor.
Deralı aktivist ve gazetecilerin kurduğu Horan Özgürleri Topluluğunun Sözcüsü Eymen Ebu Nokta, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Rejim ve destekçilerinin uyguladığı abluka, mahallede temel yaşam malzemelerinin fiyatlarının yükselmesine neden oldu.” dedi.
Abluka öncesi ve sonrası mahallede fiyatların ikiye katlandığını vurgulayan Ebu Nokta, halkın ev tipi tüp tedariki konusunda büyük zorluklar yaşadığına, ev tipi tüp fiyatının 25 bin Suriye lirasından 65 bine yükseldiğine dikkati çekti.
Ebu Nokta, kuşatmadan dolayı gıda, yakıt ve ilaç stoklarının azaldığına dikkati çekerek akaryakıt ve temel gıda ürünlerinin fiyatlarının katlandığını anlattı.
Ablukanın devam etmesi halinde 40 bin sivilin yaşadığı mahallede insani kriz yaşanacağı uyarısında bulunan Ebu Nokta, “Ablukanın bir an önce son bulması için uluslararası toplumun rejimin destekçisi Rusya’ya baskı yapması gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Abluka nasıl başladı?
Esed rejimi ve destekçisi Rusya, 25 Haziran’da Dera el-Beled Mahallesi’nde yaşayan halktan ve oradaki eski muhaliflerden, ellerindeki hafif silahların tümünü teslim etmelerini ve evlerin aranmasına izin vermelerini istemişti.
Bu doğrultuda Çeçen asıllı “Esedullah” adıyla bilinen Rus komutan, Uzlaşı Merkezi (Deralı Merkezi Komite) üyeleri ve bölge halkının ileri gelenleriyle görüşerek rejimin talebini iletmişti.
Dera’daki Uzlaşı Merkezi ve bölge halkının ileri gelenleri, bu isteğe, Temmuz 2018’de Rusya ara buluculuğunda Esed rejimiyle sadece ağır silahların teslim edilmesi yönünde varılan uzlaşıya aykırı olduğu gerekçesiyle karşı çıkmıştı.
Bunun üzerine Esed rejimi, Dera el-Beled’de yaşayan yaklaşık 40 bin sivile abluka uygulamaya başladı. Halihazırda mahallede 1,5 yaşının altında 500 bebek bulunuyor.
AA muhabirinin Dera el-Beledli aktivistlerden aldığı bilgiye göre, abluka altındaki bölge halkına söz geçiremeyen rejim güçleri, mahalleye ilaç girişini de yasakladı.
Mahalledeki tek sağlık ocağı abluka altında yaşayan halkın sağlık ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor.
Tam teşekküllü hastanede tedavi ihtiyacı duyan hastalar ise rejimin kontrol noktalarında alıkoyulma korkusuyla mahalleden ayrılmaya cesaret edemiyor.
Mahallenin giriş ve çıkışlarını tutan rejim güçleri, taleplerini bölge halkına kabul ettirebilmek için mahalleye gün boyu sadece iki saat elektrik veriyor.
Dera’daki son durum
Orta Doğu’daki “Arap Baharı” dalgasının Suriye’ye de sıçramasıyla 15 Mart 2011’de bir grup öğrencinin okul duvarına, Beşşar Esed’e hitaben, “Ey doktor (Beşşar Esed) şimdi sıra sende” yazmasıyla başlayan halk ayaklanmasının fitili, Dera’da ateşlenmiş, kent yıllar içinde muhaliflerin eline geçmişti.
Rejim, abluka ve yoğun saldırıya maruz bıraktığı Dera’da Rusya’nın ara buluculuğunda muhaliflerle Temmuz 2018’de görüşmeler yapmış, bölgede kalmak isteyenler uzlaşıya imza atarak ellerindeki ağır silahları rejim güçlerine teslim ederken uzlaşmayı reddeden gruplar ise zorunlu göçle ülkenin kuzeyine gönderilmişti.
Dera’dan ayrılmayan eski muhalif gruplar, rejim birliklerinin girdiği Tafas, Dera el-Beled, Basra Şam gibi bölgelerde hafif silahlarla varlık gösteriyor.