Gaziantep’te Z.Ö, evliliğin yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiasıyla 5 Şubat 2020’de kocasından boşanmak için mahkemeye başvurdu.
Gaziantep 9. Aile Mahkemesi’nde görülen davada koca A.Ö, hakkındaki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, eşinin bir nişan attığını, evlendikten sonra ise ailesinin baskısına uğradığını belirtti.
‘Sen zaten öleceksin’
A.Ö, eşinin ailesinin evliliklerine müdahale ettiğini, kayınbabasının kendisine tek böbrekli olduğunu söylediğini, “Sen zaten öleceksin” diyerek hakarette bulunduğunu anlattı.
Çiftin boşanmasına hükmeden mahkeme, 30 Mart’taki kararında Z.Ö’nün haftanın 2-3 gününü ailesinin evinde geçirdiğini, kadının ailesinin A.Ö’nün tek böbrekli olduğunu evlenmeden önce bildiğini belirtti.
Kararda şunlar kaydedildi:
“Z.Ö’nün babasının A.Ö’ye ‘Sen zaten yakın zamanda öleceksin.’ diyerek erkek eşi aşağıladıkları, evliliğin başında bir böbreğinin olmadığını zaten bildikleri ve bu hususların da erkek eşin ileri sürdüğü vakıalarla benzer doğrultuda olduğu anlaşılmıştır. Tüm tanık beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde boşanmaya konu davada kadın eşin ağır kusurlu, erkek eşin hafif kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Tarafların ekonomik durumları gözetilerek kadın eşin maddi-manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebi, ağır kusurlu kabul edildiğinden reddedilmiştir. Ağır kusurlu kabul edilen kadının 11 bin lira maddi, 13 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmedilmiştir.”
A.Ö’nün avukatı Cihan Kaçıran, mahkemenin üçüncü kişiler tarafından yapılan müdahalelerin ailenin bütünlüğünü zedelediğine karar verdiğini belirterek, “Evliliğe müdahale eden üçüncü kişiler, hangi eşin hısmı ise o eşi aile bütünlüğünün bozulmasında asli kusurlu olarak gördüğü tespit edilmiştir. Karar, çok yerinde bir karardır.” dedi.