Antalya’nın Belek Turizm Merkezi’ndeki NEST Kongre Merkezi’nde düzenlenen, Anadolu Ajansının (AA) “Global İletişim Ortağı” olduğu Antalya Diplomasi Forumu 2022’ye (ADF) katılan Eski Afganistan Kızılayı Başkanı Fatma Geylani, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
ADF’ye davet edilmekten onur duyduğunu söyleyen Geylani, Türkiye gibi Müslüman bölge ülkelerinin Afganistan’daki rolünün önemli olduğunu belirterek, “Bugün Afganistan’da Müslüman ülkelerin rolü çok önemli. Afgan halkı ve hükümeti üzerinde etkileri olacaktır. Çünkü Türkiye gibi Müslüman ülkelere daha yakın hissediyoruz. Türkiye bizim için önemli bir örnek.” dedi.
Ülkesinde 12 yıl boyunca Kızılay Başkanlığı yapan Geylani, yoksulluğun Afganistan’da yeni bir sorun olmadığına işaret ederken son dönemde orta sınıfın da hızla yoksullaştığına dikkati çekti.
İşsizlik ve kurumlardaki çürümenin hızla çözülmesi gerektiğini vurgulayan Geylani, “Batı dünyası, Afganistan’ı tanımak ya da tanımamak ile insani krizin çözümünde dengeyi kurmalı. Bu zor bir seçim ancak yapılması gereken bir seçim. Afgan halkına destek vermeliler.” diye konuştu.
Geylani, Afganistan’ın, eski Sovyetler Birliği tarafından işgaliyle başlayan sürece de değinerek, “Afganistan Soğuk Savaş’a çok kurban verdi. Bizim savaşımız değildi, daha büyük bir savaştı ancak biz kurban olduk. Bu yüzden bugün tüm ülkeler bize gerçekten Afganistan’ı yeniden inşa etmek için yardımcı olmalı.” değerlendirmesinde bulundu.
“Türkiye, bugün oynadığından daha büyük bir rolü de oynayabilir”
Ülkesinde konuştuğu herkesin barış istediğini ve bunun için uygun bir ortam olduğunu söyleyen Geylani, Taliban yönetiminin tüm Afganları sürece dahil etmesi gerektiğine dikkati çekerek, “Hükümete bakınca ‘Taliban hükümeti’ dememeli, ‘Afgan hükümeti’, ‘bizim hükümetimiz’ demeliyiz. O zaman dünya bizi ciddiye alacaktır ve hükümetin tanınması gelecektir.” ifadelerini kullandı.
Geylani, Afganistan’daki hükümetin uluslararası alanda tanınması ya da tanınmaması tartışmalarıyla kaybedilecek zaman olmadığını söyledi.
“Afganlar bu kadar bekleyemez, yoruldular. 44 yıllık savaş bir şaka değil.” diyen Geylani, Taliban’la görüşmelerin başlaması gerektiğini savundu.
Türkiye’nin, tanınma konusunda önemli bir rol oynayacağını söyleyen Geylani, “Afgan halkı yalnız bırakılamaz. Türkiye bu konuda önemli bir rol oynar. Türkiye, hem NATO’da hem Avrupa’da hem bizim bölgemizde hem de Müslüman bir ülke. Bugün oynadığından daha büyük bir rolü de oynayabilir.” dedi.
“Afgan halkına yapılmış en büyük haksızlık”
Geylani, “Taliban’ın Ağustos 2021’de ülkede kontrolü ele geçirmesinin ardından Afganistan Merkez Bankası’nın ABD bankalarındaki ulusal rezervlerinin dondurulmasına” ilişkin de değerlendirmede bulunarak, şunları söyledi:
“Gayriahlaki bir hareket, illegal bir hareket ve Afgan halkına yapılmış en büyük haksızlık. Afganistan herkesten darbe yedi. Bu para Taliban’ın ya da hükümetin parası değildir. Bu para bir milletin parasıdır ve Afganistan parasının garantisidir. Afganistan’ın son zamanlarda başına gelen tüm problemlere ve hükümetinin tanınmamasına rağmen paramızın çok fazla değer kaybetmemesi bu rezerv sayesindedir. Bu para yardım için değil, bugünün ihtiyaçları için değil, Afgan parasını garantiye almak içindir. Afganlar olarak biz 11 Eylül’de yaşananlardan sorumlu değiliz. Hayatını kaybedenler için üzgünüm ancak Afganistan’ın yeterince parası alındı. Artık 44 yıl savaşta olan, açlıkla, dünyadaki problemlerle boğuşan bir ülkenin parasına ihtiyaçları yok.”
ABD’nin bu durumu meşrulaştırmaya yönelik çabalarını da eleştiren Geylani, ABD’de bu paranın Afganlara geri dönmesi için çalışan ve lobi faaliyetinde bulunanlar olduğunu söyledi.
Tüm eski hükümet yetkilileri, vatandaşlar ve şimdiki hükümetin bir araya gelerek bu rezervi kurtarmak için çalışması gerektiğini vurgulayan Geylani, ülkenin geleceği ve bu paranın kurtarılması için herkesin üzerine düşen rolü oynaması gerektiğini belirtti.
“Afganistan’da kadınlar okuyabilmek, çalışabilmek ve sesini siyasi arenada duyurabilmek istiyor”
Geylani, Afgan kadınlarının Afganistan’ın yeniden inşası için oynayacağı bir rol olduğunun altını çizerek, “Batıdan gelen desteğe minnettarım ancak bana gelecek asıl destek Müslüman kadınlardan gelmeli.” dedi.
Afgan kadınlarının okuyabilmek, çalışabilmek ve seslerini siyasi arenada duyurabilmek istediğini söyleyen Geylani, “Bu, Müslüman bir kadın için yeni bir şey değil. Siyasi olarak Cemel Vakasını destekler ya da desteklemeyiz ancak Hazreti Ayşe burada askeri ve siyasi bir liderdi. Bu bir ilk değil. Tüm hadislerin yüzde 80’inden fazlası Hazreti Ayşe’den aktarılıyor.” ifadelerini kullandı.
“Kadının hakkı ya da yeri İslam’da yeni bir şey değil. İsteğimiz yeni bir şey değil.” diyen Geylani, 12 yıl boyunca yürüttüğü Kızılay Başkanlığında ülkede savaşın nelere mal olduğunu yakinen gördüğünü anlatı.
Ülkesinde daha fazla savaşa tahammülün kalmadığına dikkati çeken Geylani, “Ben ya da benim gibi insanlar, el ele vererek sürdürülebilir barışı sağlamalıyız. Ülkemizde şu an savaş yok. Bu müthiş bir şey. İşte bu durumda hükümetin görevi herkesi bir araya getirmektir. Ülkenin tamamı elinde. Ona yardım edelim, Afgan halkına yardım edelim. Birlikte çalışalım ve hükümete bakıp bu bizim hükümetimiz diyelim.” diye konuştu.