Çay fabrikasında elektrik ustası olarak çalışan İbrahim Çakar, kardeşi Emrah Çakar ile Aralık 2020’de atık parçalardan küçük motorlu araç yapmak için kolları sıvadı.
Emrah Çakar, bilgisayarda izlediği görüntüler yardımıyla UTV’yi tasarlarken İbrahim Çakar ise gerekli parçaları tanıdıklarından ve sanayi sitesinden topladı.
Çakar kardeşler, otomobil parçaları ve kendi yaptıkları aksamları merkeze bağlı Muradiye beldesinin Mesudiye Mahallesi’ndeki evlerinin giriş katındaki balkonda birleştirmeye başladı.
İbrahim Çakar, kestiği demir aksamın birleştirilmesi için fabrikadan mesai arkadaşı kaynak ustası Fatih Büyük’ten yardım aldı.
Çakar kardeşler ile Fatih Büyük, 5 aylık çalışma sonunda çeşitli araçların parçalarını birleştirerek 1500 cc, 75 beygir gücünde, arazi tipi, manuel vitesli UTV’yi tamamlamayı başardı.
Her türlü yolda ve arazi şartında, arkasına yük bağlanarak da kullanılabilen ve 70 kilometre hıza ulaşabilen araç, yaklaşık 25 bin liraya mal oldu.
İbrahim Çakar, AA muhabirine, çocukluk hayalini gerçekleştirmek için yola çıktığını ve kardeşinden destek istediğini söyledi.
Kovid-19 salgını sürecinde günün büyük bölümünü evde geçirdiklerini belirten Çakar, “Eski bir otomobil alarak onu parçaladık. İşimize yarayan parçalarını kullandık. Motoru arkaya koyarak ağırlığı arkaya verdik. Bu bize avantajlar sağladı. Rampayı rahat çıkıyoruz.” dedi.
Çakar, demirleri kendi imkanlarıyla büktüklerini, kaynağı için Fatih Büyük’ten yardım istediklerini anlatarak, “Kardeşim ile kestik büktük, Fatih usta kaynağını sağlamlaştırdı. Sağ olsun o da bize yardımcı oldu. Sac işini birlikte yaptık. Birlikte konuşarak, bilgi alışverişi yaparak arabayı ortaya çıkardık.” diye konuştu.
İbrahim Çakar, traktör lastiği kullandıkları aracı karda ve zor yollarda denediklerini ve sorun yaşamadıklarını kaydetti.
Kaynak ustası Fatih Büyük ise kendisinden destek istendiğinde severek kabul ettiğini dile getirerek, şunları söyledi:
“Bu kadar büyük bir araba ortaya çıkmasını beklemiyordum. Daha ufak küçük bir şey bekliyordum. İbrahim ustayı 15 senedir tanıyorum. Çocukluk hayali bir araba yapmak. Önce engelli arabası yapıp çalıştığımız fabrikada sürmüştü. Ardından buna başladı. Böyle bir araba ortaya çıktı. Gitmedikleri yer kalmadı. İnsanın zor çıkacağı yerlere çıkıyor.”
“Kırılır, bozulur diye derdimiz yok”
Emrah Çakar, Karadeniz Bölgesi’nde özellikle Rize’de çocukların tahta araba yaptığını belirterek, kendilerinin de çocukluk heveslerinin içlerinde kalması nedeniyle böyle bir çalışmaya başladıklarını dile getirdi.
Pandemi sürecinin çalışma süresini uzattığını vurgulayan Çakar, şöyle konuştu:
“Erkenden çalışmaya başlıyorduk. Ham olan malzemeleri elle işledik. Beş ay boyunca şartların bize verdiği imkanlar doğrultusunda aracı ortaya çıkardık. Çevremizdekiler, ‘Olmaz, yürümez’ diye düşünüyorlardı. Çalıştığımız dönemde çok ses yaptık. Komşularımız, akrabalarımız bize tahammül etti. Bu konuda onlara çok teşekkür ediyorum.”
Çakar, “Dağ yollarından birçok yaylaya ulaşabiliyoruz. Handüzü, Çağrankaya yaylalarına çıkıyoruz. Normal arabaların girmediği yerlere giriyoruz. Patika yolları biz yol olarak görüyoruz. ‘Kırılır, bozulur diye derdimiz yok, zorluyoruz. Sonuna kadar gidiyoruz.” dedi.