Eski Avustralya Başbakanı: ‘ABD’nin 51’inci Eyaleti Haline Gelebiliriz’

Hint-Pasifik’te Çin’in askeri yapılanmasının ve teknolojik ilerlemesinin önüne geçme bahanesiyle ABD’nin ısrarla kabul ettirmeye çalıştığı AUKUS güvenlik anlaşmasının sonuçları, ittifaka dair Avustralya’daki tartışmaların giderek gerginleşmesine yol açıyor.

Avustralya’daki ABC yayın kuruluşuna konuşan eski Avustralya Başbakanı Paul Keating, İngiltere ve ABD ile yapılan AUKUS anlaşmasının Avustralya’yı ABD’nin 51’inci eyaleti haline getireceğini savundu.

Keating, ABD, İngiltere ve Avustralya’nın dahil olduğu ve nükleer denizaltı teknolojisi alanında işbirliğini öngören AUKUS anlaşmasının ülkesini bir hedef haline getirdiğini belirtti.

Anlaşma kapsamında ABD’nin Avustralya’nın her yerinde üs açacağını söyleyen Keating, “AUKUS’un asıl amacı Avustralya üzerinde askeri kontrol oluşturmak. Sonunda ne olacak biliyor musunuz? Avustralya, ABD’nin 51’inci eyaleti haline gelecek” dedi.

Keating, Avustralya’nın kendi kendini savunabileceğini belirterek, “ABD’nin arkasında sarkan bir çift ayakkabı olmamıza gerek yok” diye konuştu.

AUKUS endişelere yol açtı

Avustralya, Ekim 2021’de ABD ve İngiltere ile nükleer denizaltı teknolojisi alanında işbirliğini öngören AUKUS anlaşmasını imzalamıştı.

AUKUS anlaşması, Avustralya’yı “nükleer güce ulaşmadan önce nükleer denizaltılara sahip ilk ülke” konumuna getirmesi nedeniyle gelecekte bölgedeki gerilimi artırabileceği yönünde endişelere yol açıyor.

Nükleer teknolojinin, nükleer silahlı bir devletten silahsız bir devlete aktarılacak olması, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesine İlişkin Antlaşma’daki (NPT) boşluk olarak değerlendirilirken, Avustralya’nın bu alanda emsal teşkil edeceğine inanılıyor.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, anlaşmaya getirilen eleştirilere, Çin’in bölgedeki askeri gücünü ciddi şekilde artırdığı ve bu yüzden de anlaşmanın gerekli olduğu savunmasını yapmıştı.

Fransa sırtından mı bıçaklandı?

Hint-Pasifik bölgesindeki deniz yollarının deniz ticaretinin önemli bir kısmını oluşturması ve Avustralya’nın nükleer enerjisi olmadan nükleer güce ulaşacak olmasına yalnızca Çin değil, Fransa da tepki gösteriyor.

Avustralya merkezli düşünce kuruluşu Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü (ASPI) tarafından yayımlanan ‘Fransa’nın Hint-Pasifik Stratejisi’ raporuna göre, bölgede denizaşırı toprakları bulunan Fransa, 2010’dan bu yana Hint-Pasifik bölgesine angaje olurken, 2018’den itibaren de özellikle denizcilik alanında ikili veya çok taraflı işbirliğine dayalı Fransız Hint-Pasifik stratejisini geliştiriyor.

Öte yandan, AUKUS anlaşmasının imzalanması, 2016’da Fransız Naval Group ile imzaladığı 12 geleneksel dizel elektrikli denizaltının yapımını öngören yaklaşık 50 milyar değerindeki sözleşmenin iptal edilmesine neden oldu. AUKUS nedeniyle Avustralya ile Fransa arasındaki bu sözleşmenin feshedilmesi Paris-Canberra ilişkilerinin gerilmesine yol açarken, Fransa, Canberra ve Washington büyükelçilerini geri çekti.

Dönemin Avustralya Başbakanı Scott Morrison, anlaşmanın iptali hakkında Avustralya’nın, Fransa’yı önceden bilgilendirdiğini belirtti. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise Morrison’un yalan söylediğini iddia etti.

Fransa’nın bu dönemdeki Dışişleri Bakanı Jean Yves Le Drian, Avustralya’nın AUKUS’u imzalamasının ardından “sırtımızdan bıçaklandık” ifadesini kullanırken, ABD için ise bu kararın ‘öngörülemez bir adım olduğunu ve (Donald) Trump dönemini hatırlattığını’ söyledi.

Sputnik Türkiye.