BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, bir otelde partisince “Türkiye’nin Birliği” adıyla düzenlenen anma programındaki konuşmasında, her yıl 25 Mart’ta hiç dinmeyecek acılarının ve özlemlerinin tazelendiğini belirtti.
Yazıcıoğlu’na ve beraberinde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyen Destici, Yazıcıoğlu ile yol, dava ve kader arkadaşlığı yaptıkları her dakikayı hayatlarının gurur sayfaları olarak andıklarını ifade etti.
Destici, Yazıcıoğlu ile 1979’da henüz 15 yaşındayken tanıştığını belirterek, şunları söyledi:
“Tanıdığımız ilk günden şehadetine kadar birlikteydik. Bu, benim ve bütün arkadaşlarımız için gururdur. İnandıklarımızın, doğru bildiklerimizin, doğruluğun yanındayız. Doğru kimden gelirse gelsin onunla olduk. Yanlışı da kim yaparsa çekinmeden söyledik. Yapıcı, yol gösterici bir siyaset tarzı ve muhalefet anlayışı vardı. Biz de aynı şekilde bunu sürdürüyoruz. BBP bu anlamda da örnek bir siyasi harekettir. Bölücüler ve vatan hainleri hariç bütün siyasi partilerimizle diyalog halindeyiz.”
Türkiye’nin birliğe ihtiyacının olduğunu söyleyen Destici, her meseleyi ancak birlik olarak aşabileceklerini aktardı.
Yazıcıoğlu’nun da en çok önemsediği şeyin “birlik” meselesi olduğunu, onun için partinin ismini “Büyük Birlik” koyduğunu belirten Destici, “Muhsin başkanımızın ayak izlerine basarak siyasetimize devam ediyoruz ve bundan sonra da aynı şekilde yürümeye devam edeceğiz. Onu tanıyan herkes söylediklerimizi doğrulayacaktır. Sevgisi, saygısı ve tevazusuyla örnek bir insan ve örnek bir Müslümandı. Milletine, vatanına kara sevdalıydı. Yol arkadaşlığı yaptığımız sürecin tümünde bize milletimiz için yaşamayı, milletimiz için çalışmayı, mücadele etmeyi ve milletimiz için gerektiğinde feda olmayı söylerdi. Kendisi de bir ömrü millet ve inandıkları için yaşadı, milleti için şehit oldu.” diye konuştu.
Destici, 25 Mart 2009’da elim hadise yaşandığından bu yana dava sürecinde ellerinden gelen her imkanı seferber ettiklerini dile getirdi.
Adli ve idari süreci devlet ve hükümet yetkilileriyle birlikte takip ettiklerini söyleyen Destici, şunları kaydetti:
“Dava sürecinde, her türlü dış müdahaleye, Truva atlarının müdahalesine ve süreci sulandırma gayretlerine rağmen çok önemli aşamalar elde ettik. Hata, ihmal, kusur noktasında kim varsa bunların hepsi yargılandı ve önemli bir kısmı da ceza aldı. Şimdi işi sulandıranlar, belli dönemlerde, her dönemin şartlarına göre olayı bir taraflara yıkar gibi gözüküp istikamet şaşırtmaya, doğruluktan ayırmaya ve kendi hedeflerini gerçekleştirmek isteyenlerin yargılanmalarına başlandı. Üçüncü aşamada Türkiye’nin önemli üniversitelerinden bilim adamlarının da olduğu 9 kişilik bilirkişi heyeti oluşturuldu. Onların yapacağı çalışma sonucu olayın öncesi ve düşüş anıyla ilgili soruşturma tamamlanacak ve hata, ihmal, kusur, kasıt ne varsa hepsi cezasını çekecek. Biz bu dava sürecine baş koyduk, laf değil, iş ürettik. Bedeli ne olursa olsun, dahili ve harici karanlık odakların niyetini ve niyeti bozukların oyunlarını da bozacağız. Bu işi devletle çözeceğiz. Devlete düşman olmamızı isteyenler var bu süreçte. O gafillere, ahmaklara, hainleri demek isterim ki Muhsin Yazıcıoğlu devleti ve milleti için canını vermeye hazır olan bir liderdi.”
Diğer konuşmalar
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu da Yazıcıoğlu’nu rahmetle andı.
Yazıcıoğlu’nun Türkiye için öneminin bugünlerde daha iyi anladığını söyleyen Kuşoğlu, “Her anma yılında çok daha önemli bir şahsiyet, lider, siyasetçi olduğunu bizlere gösteriyor. Kadir, kıymet bilmişsiniz. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun sevgi, saygı ve muhabbetlerini iletiyorum. Kimse onu kaybettiğimiz için ağlamasın. O ve onun gibileri kaybettiğimiz için bu toplumun ağlaması lazım.” dedi.
Anavatan Partisi Genel Başkanı İbrahim Çelebi ise Yazıcıoğlu’nun 28 Şubat’ta kirli güç odaklarına karşı sekiz arkadaşıyla gösterdiği dirençle dengeleri değiştirdiğini anlatarak, “Böyle bir şahsiyeti tanımaktan onur duyuyorum. Davasını sürdüren Sayın Destici’yi ve arkadaşlarını da tebrik ediyorum. Biz iktidarı da gördük, iktidarın şaşaalı dönemlerini de gördük. Zor dönemleri de yaşıyoruz. Onların verdiği zorlu mücadeleyi, partimizi mezardan ayağa kaldırma mücadelesi verdiğimiz için çok iyi anlıyorum.” diye konuştu.
Yazıcıoğlu gibi “önce devlet, sonra partim ve biz” anlayışıyla hareket ettiklerini söyleyen Çelebi, hükümet doğruları yaptıkça arkasında olacaklarını vurguladı.
Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Erşat Salihi de “Türk dünyasının kıymetli dava adamı Yazıcıoğlu’nu” rahmetle andı.
Yazıcıoğlu’nun Türk milleti için ne denli büyük bir kayıp olduğunun her geçen gün daha fazla anlaşıldığını anlatan Salihi, şu ifadeleri kullandı:
“Merhum, sadece Türkiye’nin değil, Türk dünyasının birliği için ömür boyu mücadele vermiştir. Bu yüzden Türk dünyasının kaderini Anadolu’nun kaderinden ayrı görmemiştir. Bunun ne denli büyük düşünce derinliğine haiz hikmetli bir yaklaşım ve kutsal bir ülkü olduğunu tarifine hacet yoktur. O, hep kızılelmamızın mücadelesi yürüttü. Özellikle yeni nesillerimiz kutsal ülküden asla taviz vermemeli. Şartlar ne kadar ağır olursa olsun mücadelemizden geri kalmamalıyız.”
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise bugünün milletin vicdanının üşüdüğü, 2009’dan bu yana yürekteki közün yeniden harlandığı gün olduğunu söyledi.
Yazıcıoğlu’nun siyasetin ve milletin vicdanı olduğunu aktaran Yalçın, “Anadolu’nun nice imtihanlarla yoğrulmuş özünü ve sözünü en pürüzsüz şekilde söyleyen aziz milletin kavruk benizli yiğidi, Hak için tek başına yürümeyi göze alan mert insanıydı.” ifadelerini kullandı.
Anma programına, milletvekilleri, siyasi parti ve sendika temsilcileri de katıldı.