ABD’nin Guantanamo hapishanesinde 2 yıl tuttuğu İngiliz vatandaşı Moazzam Begg, ABD’nin 11 Eylül saldırılarından sonra başlattığı “teröre karşı küresel savaş” siyaseti kapsamında açılan Guantanamo hapishanesinin kuruluşunun 21. yılında AA muhabirine açıklama yaptı.
Okul inşası projesinde çalışmak üzere eşi ve çocuklarıyla 2001’de Afganistan’a taşınan Begg, 11 Eylül saldırısından kısa bir süre sonra başlayan ABD bombardımanına kadar okulda çalışmaya, kuyu inşa etmeye ve farklı eğitim projelerine devam ettiğini anlattı.
Begg, daha sonra 2002’de eşi ve çocuklarıyla ailesinin ülkesi olan Pakistan’a gittiklerini belirterek, aynı yıl Pakistan istihbaratı ve CIA ajanları tarafından eşi ve çocuklarının gözü önünde evinden kaçırıldığını söyledi.
Guantanamo’dan önce ilk başta Pakistan, daha sonra ise Amerika gözetiminde olan Kandahar hapishanesine, ardından da Bagram hapishanesine gönderildiğini kaydeden Begg, son olarak 2 yıl tutuklu kaldığı Guantanamo’ya götürüldüğünü belirtti.
“Düşman Savaşçı: Bir İngiliz Müslümanın Guantanamo Anıları” adıyla Türkçeye de çevrilen kitabında Guantanamo’daki hukuksuzlukları anlatan Moazzam Begg, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çoğu hücre hapsinde olmak üzere toplam 3 yıl (1 yılı Afganistan, 2 yılı ABD’deki Guantanamo) boyunca herhangi bir suçlama veya yargılama olmadan tutuklu kaldım ve 2 mahkumun Amerikan askerleri tarafından öldürüldüğüne tanık oldum. Yan hücrede bir kadının çığlıklarına maruz kaldım. Amerikan askerleri beni o kadının karım olduğuna inandırmak istediler. 2005’te ise herhangi bir suçlama ve yargılama olmaksızın serbest bırakıldım ve daha önce hiç görmediğim, 3 yaşındaki oğlum dahil ailemi görmek üzere evime döndüm.”
“ABD hükümetinden adalet ve hesap verebilirlik istiyoruz”
Begg, 2005’te serbest bırakıldığı günden bu yana CAGE adlı sivil toplum kuruluşunda, Guantanamo’daki diğer tutukluların hakları için mücadele verdiğini belirterek “Yöneticilerinden biri olduğum kuruluşum CAGE’in bir parçası olarak, tahliye olduğumdan beri adalet arıyorum. Hala oradaki diğer mahkumlar için adalet arıyorum.” dedi.
Guantanamo’da hala 35 mahkum olduğuna işaret eden Begg, şu ifadeleri kullandı:
“20 yıl boyunca herhangi bir suçlama veya yargılama olmaksızın Guantanamo’da tutulduktan sonra serbest bırakılarak evlerine dönen mahkumlar gibi bazılarının rehabilite edilmesine yardımcı olmakla ilgileniyorum. Mahkumların hakları için mücadele etmek, Guantanamo’yu kapatmaya çalışmak ve ABD hükümetinden adalet ve hesap verebilirlik istemek hayatımın amacı oldu.”
Moazzam Begg, ABD yönetiminin, halihazırda Guantanamo’daki 35 mahkumdan 20’sinin tutukluluğuna son verilmesi kararı aldığını belirterek bu kişilerin, şimdiye kadar ülkelerine dönmesi gerektiğini ancak henüz serbest bırakılmadıklarının altını çizdi.
Bu tutukluların salıverilmesi için propaganda çalışması yürüttüklerini söyleyen Begg, ayrıca kendisi dahil serbest bırakılan bazı mahkumların Guantanamo’da yaşadıklarını anlattıkları kitaplar kaleme aldıklarını dile getirdi.
Begg, “Ayrıca, (ABD Başkanı) Biden’a yazdığımız açık mektupta, Guantanamo’yu nasıl anlamlı ve kolay şekilde kapatabileceğine dair 8 maddelik plana yer verdik.” dedi.
Mektubun üzerinden 2 yıl geçmesine karşın, hapishanenin kapatılması için verdikleri mücadeleyi sürdürdüklerini kaydeden Begg, “Yavaş ama küçük bir etkisi oldu. Geçen yıl içinde 1 veya 2 mahkumu serbest bıraktılar ancak çoğunluğun yakında serbest bırakılacağını umuyoruz.” görüşünü paylaştı.
“Biden, Guantanamo’yu kapatmak istediğini söyledi”
Moazzam Begg, Guantanamo’nun tamamen kapatılacağını umduklarını dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Guantanamo’yu (eski ABD Başkanlarından George) Bush açtı, daha sonra kapatmak istediğini söyledi. Başkan (Barack) Obama aslında onu kapatmak için bir yürütme emrini imzaladı. Donald Trump bunu tersine çevirdi. Başkan Biden kapatmak istediğini söyledi. Yani herkes Guantanamo’yu kapatmak istediğini söyledi. Ancak, açık ya da kapalı kalması umurumuzda değil. Biz tutukluların serbest bırakılmasını istiyoruz.”
Guantanamo’nun kuruluşu
Küba’nın Guantanamo Körfezi’nde bulunan hapishane, ABD’nin 11 Eylül saldırılarından sonra başlattığı “teröre karşı küresel savaş” konsepti doğrultusunda kuruldu.
Dönemin ABD Başkanı George W. Bush, “teröre karşı savaş” adı altında ABD istihbaratı tarafından çoğunlukla Orta Doğu ve Afrika’da terörle ilişkili oldukları iddiasıyla ele geçirilenlerin, ABD kanunlarının yargısal olarak sağladığı haklardan faydalanmamaları için Amerikan yargısının yetki alanı dışında sorgu hücreleri ve hapishaneler oluşturdu.
Bush yönetimi, 11 Ocak 2002’de Guantanamo Körfezi’ndeki ABD Donanma Üssü’nde terör şüphelilerinin tutulacağı bir hapishane kurduklarını açıkladı. Bu hapishane hukuksuz işkencelerin, haksız tutuklamaların ve savunmasız infazların yaşandığı ve daha sonra tüm tutukluların nakledildiği yer haline geldi.
ABD Savunma Bakanlığı verilerine göre ise şimdiye kadar Guantanamo’da Afganistan, Irak ve diğer bölge ülkelerinde yakalanarak getirilen 797 şüpheli tutuldu.
“Dünyanın en kötü hapishanesi” olarak nitelendiriliyor
“Dünyanın en kötü hapishanesi” olarak tanımlanan Guantanamo’daki gündelik hayata ilişkin görüntüler, bugüne kadar kamuoyuyla çok sınırlı biçimde paylaşıldı. Turuncu giysiler ve siyah kukuleta giydirilen zanlıların statüleri, Guantanamo ile ilgili tartışmaların merkezinde yer aldı.
Başta insan hakları örgütleri olmak üzere uluslararası kamuoyu, Bush yönetiminin ABD topraklarında suç kabul edilen işkenceyi rahatça yapabilmek ve mahkumların ABD yasalarının sağladığı imkanlardan faydalanmalarını önlemek için Guantanamo’yu açtığına vurgu yaptı.
Bush’tan sonra Beyaz Saray’a gelen eski Başkan Barack Obama, Guantanamo’yu kapatmayı, seçim kampanyalarının önemli vaatlerinden biri olarak duyursa da iki dönem boyunca, “ABD’nin imajında kara bir leke” olarak değerlendirdiği Guantanamo’yu kapatmayı başaramadı.
Obama’dan sonra gelen eski Başkan Donald Trump da 2016 seçim yarışında başkanlığı kazanması durumunda Guantanamo hapishanesini kapatmayacağını ve terörden tutuklananları orada tutmaya devam edeceğini vadetmişti.
Başkanlığı kazandıktan bir yıl sonra Trump, Guantanamo hapishanesinin açık kalması için yeni bir Başkanlık Kararnamesi imzaladığını duyurmuştu.
Biden’ın Guantanamo’yu kapatabileceği konusunda halen soru işaretleri bulunuyor
ABD Başkanı Joe Biden ise hem Obama döneminde başkan yardımcılığı yaptığı sırada hem de 2020 başkanlık yarışı sırasında Guantanamo’nun kapatılması gerektiğine vurgu yaptı.
Başkanlık koltuğuna oturduktan sonra ise Biden’in, bu kötü namlı hapishaneyi kapatabileceği konusunda halen soru işaretleri bulunuyor.
Biden’in, Kongre’yi karşısına alarak kısa vadede Guantanamo hapishanesini kapatması olası görülmüyor.