Suudi Arabistan’ın, Kardahi’nin açıklamalarına tepki olarak Lübnan’la diplomatik ilişkileri kesme kararı almasının ardından Hariri’nin basın ofisinden yazılı açıklama yapıldı.
Hariri, “(Bu olayın) sorumluluğu her şeyden önce Araplar ve Körfez ülkeleri arasında düşmanlık yayan Hizbullah’ın ve dizginleri; siyasi cücelerin, basının ve Arap yönetimlerinin onuruna saldıranların eline veren yönetimindir” ifadesini kullandı.
Kardeş ülkelerin çıkarlarının ve emniyetinin İran’dan gelen tehlikelere maruz bırakılmasıyla Lübnan’ın egemenliğinin korunamayacağını belirten Hariri, “Artık herkes Lübnan’ın Arap kimliğinin, ülkenin güvenliğine giden yol, bunun aksinin ise cehenneme koşma olduğunu bilmelidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Suudi Arabistan dün, Lübnan’ın Riyad’daki Büyükelçisi Fevzi Kabbara’nın 48 saat içinde ülkesine dönmesini istemiş ayrıca Beyrut’taki Büyükelçisi Velid bin Abdullah el-Buhari’yi istişare için geri çağırmış ve Lübnan’dan tüm ithalatı da durdurmuştu.
Lübnan Enformasyon Bakanı’ndan Riyad’a Yemen suçlaması
Kardahi, daha önce katıldığı ve 27 Ekim’de yayınlanan bir televizyon programında Husiler ve Yemen’e ilişkin bir soru üzerine Riyad’ı suçlayıcı ifadeler kullandığı bir değerlendirmede bulunmuştu.
“Hizbullah gibi Husilerin de silahlı bir örgüt olarak kendi toprağını savunduğunu düşünüp düşünmediğine” ilişkin soruya Kardahi, “Tabii ki toprağını koruyor. Şahsi görüşüm, Yemen’de bu savaşın sona ermesi gerekiyor. Savaş uçaklarıyla evler, binalar, köyler ve şehirler saldırılara maruz kalıyor” yanıtını vermişti.
Enformasyon Bakanı Kardahi’nin bu ifadeleri üzerine Başbakan Necib Mikati, yazılı bir açıklama yayımlamıştı.
Açıklamada, Kardahi’nin bakanlık görevine başlamadan önce bir televizyon programında Yemen’le ilgili bazı ifadeler kullandığı, bunun hiçbir şekilde şu anki konumunu yansıtmadığı belirtilmişti.
Kardahi’nin açıklamalarının reddedildiği vurgulanırken söz konusu ifadelerin, hiçbir şekilde Lübnan’ın Arap ülkeleri ve özellikle Suudi Arabistan ile olan siyasetini yansıtmadığı kaydedilmişti.