Dünyanın en büyük spor etkinliği Olimpiyatlar, 1896’da başladığından bu yana çeşitli boykot ve protestolara sahne olarak, siyasi gündemle iç içe bulunmayı sürdürüyor.
Meksika’da düzenlenen 1968 Olimpiyatları’na katılan ABD’li koşucular Tommie Smith ve John Carlos, erkekler 200 metre koşu yarışının ödül töreninde, çıplak ayakla durarak ve siyah eldiven giyip yumruklarını kaldırarak, ırka dayalı ayrımcılığa tepki gösterdi.
Kanada’nın Montreal kentindeki 1976 Olimpiyatları’nda 22 Afrika ülkesi, Yeni Zelanda Rugby takımının apartheid rejim döneminde Güney Afrika’ya tur düzenlemesi nedeniyle ülkenin katılımını protesto etti.
Rusya’nın başkenti Moskova’da gerçekleştirilen 1980 Olimpiyatları’na ABD, Sovyetler Birliği’nin Afganistan’ı işgalini protesto için katılmama kararı aldı.
ABD’nin bu protestosuna karşılık, Sovyetler Birliği ile birlikte 14 Doğu Bloku ülkesi, California eyaletinde yapılan 1984 Olimpiyatları’na katılmama kararı verdi.
Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenecek 2024 Olimpiyatları’nda da İsrail’in Gazze’deki saldırıları nedeniyle siyasi gündemin etkilerinin görülmesi bekleniyor.
“Protesto olacaksa ben varım”
NBA kariyerine 1997’de başlayan ve 2003’e kadar Kings, Orlando Magic, Denver Nuggets ve Dallas Mavericks gibi takımlarda oynayan Tariq Abdul-Wahad, AA muhabirine, Paris 2024 Olimpiyatları’nın “öncekilerden çok farklı olacağı” değerlendirmesinde bulundu.
Gazze’deki soykırıma dikkati çekmenin önemini vurgulayan Abdul-Wahad, “Umarım atletler görüşlerini belirtir. Umarım farkındalık yaratmak için aktivizm yapılır.” dedi.
Abdul-Wahad, “İsrail’in katılımına izin verilmezse bu farkındalık yaratır.” ifadesini kullandı.
İsrail’in Gazze’ye saldırılarına son vermesi çağrısında bulunmak amacıyla bir araya gelen “Ateşkes İçin Atletler (Athletes for Ceasefire)” grubuna dikkati çeken Abdul-Wahad, “Protesto olacaksa ben varım.” diye konuştu.
Abdul-Wahad, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına karşı duyarsızlığın korkutucu olduğunu dile getirerek, bunun “soykırım” olduğunu, insanların katledildiğini göstermek için sosyal medyada da Gazze’de yaşananlara ışık tutulması gerektiğini söyledi.
Sporun iş sektörüyle yakın ilişkisinden dolayı bazı sporcuların görüşlerini belirtmekten endişe duyabileceğini ifade eden Abdul-Wahad, “İstesek de istemesek de atletlerin platformu var. Bu nedenle bu durumun karanlık tarafında atletlerin konuya dahil olması istenmiyor çünkü insanların atletleri dinleyeceğini biliyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.
Uluslararası organizasyonların “ikiyüzlülüğü”
Abdul-Wahad, bazı federasyonların, sporcuların dünyada neler yaşandığından haberdar olmasını istemediğini, bu durumun üzücü olduğunu belirtti.
İsrail’in Gazze’ye saldırılarını “iğrenç, kelimelerle anlatılması yetersiz ve soykırımın ötesinde” şeklinde nitelendiren Abdul-Wahad, “Bunu yapan ülkelerin bir şekilde cezalandırılması gereken noktaya geldik. Sonuçları olmalı. Eğer Uluslararası Adalet Divanında olmayacaksa en azından spor camiasında sonuçları olmalı.” ifadelerini kullandı.
Ülkelerin sporda kendilerini temsil etmesinin “özgürce verilen bir ayrıcalık” olması gerektiğini vurgulayan Abdul-Wahad, “Üzgünüm ama İsrail, bu ayrıcalığa sahip olma fırsatını çoktan kaçırdı.” dedi.
Abdul-Wahad, uluslararası kuruluşlarca düzenlenen bir yarışmada bulunmak isteyen ülkelerin, uluslararası hukuka uyması gerektiğini dile getirdi.
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlamasının ardından Rus sporcuların yasaklara maruz kaldığına ve artık ülkelerinin bayrağıyla değil “tarafsız statüde” yarışacağına işaret eden Abdul-Wahad, “İkiyüzlü olmayalım, herkese aynı davranalım.” diye konuştu.
Abdul-Wahad, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda İsrail’e karşı herhangi bir yasak kararı uygulanmamasının “utanç kaynağı” olduğunu belirterek, “Bu, uluslararası organizasyonların ikiyüzlülüğünü gösteriyor.” değerlendirmesinde bulundu.
İsrail’e yasak uygulanmaması durumunun değişmesini temenni eden Abdul-Wahad, “Dünyada kurallarımız yoksa neyimiz var? Hiçbir şey. Her şey serbest oluyor, herkes her şeyi yapabilir ve bunların sonuçları olmayabilir.” ifadelerini kullandı.
Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda Rus ve Belaruslu sporcuların “tarafsız sporcu” statüsünde yarışabileceğini duyurmuş, organizasyonda bu ülkelere ait bayrak, amblem ve marşların yer almamasını kararlaştırmıştı.
IOC Başkanı Thomas Bach, martta yaptığı açıklamada, İsrail’in olimpiyatlardaki statüsünün gündemlerinde bulunmadığını kaydetmişti.