Eski Pakistan Dışişleri Bakanı Hina Rabbani Har, Hindistan’ın uluslararası hukuka uyması halinde hem “sömürge mirası”nın getirdiği hem de mevcut anlaşmazlıkları çözmek üzere Pakistan’ı, barışçıl ve müzakereler için kapılarını açmış şekilde bulacağını belirterek “Birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz.” dedi.
TRT’nin “Kırılma Noktasında Bir Dünya: Krizleri ve Dönüşümü Yönetmek” temasıyla İstanbul’da düzenlediği “TRT World Forum” etkinliğine katılan eski Pakistan Dışişleri Bakanı Har, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Hindistan ile normal, istikrarlı ve barışçıl ilişkiler kurmak isteriz ancak Hindistan’ın Cammu Keşmir’i yeniden ilhak etmesi, Müslümanlara bu şekilde davranması, Hindistan’ın Pakistan topraklarına savaş jetleri göndermek istemesi, (Cammu Keşmir’de) askerileşmeyi ve ilhakı normalleştirmesi, istikrarlı bir ilişkiye giden yolu oluşturacak bir şey değil.” diye konuştu.
Hindistan ile Kanada arasında son dönemde yaşanan gerilime değinerek, Ottawa yönetiminin Yeni Delhi’yi Kanada’da sivilleri öldürmekle suçladığını hatırlatan Har, Hindistan’ın dünyanın her yerinde yasa dışı eylemlerde bulunma dokunulmazlığının sona ermesi gerektiğini belirtti.
Hindistan’ın önemli bir ülke olduğunu dile getiren Har, öte yandan ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik ya da askeri açıdan ne kadar güçlü olursa olsun, tüm ülkelerin uluslararası hukuka uymak zorunda olduğunu vurgulayarak, “Bence Hindistan, bahsettiğim cezasızlık nedeniyle başka türlü düşünmeye itildi. Dilerim ki, sağduyu her yerde olduğu gibi Hindistanlılara da geri döner.” ifadelerini kullandı.
Har, Hindistan’ın uluslararası hukuka uyması halinde hem “sömürge mirası”nın getirdiği hem de mevcut anlaşmazlıkları çözmek üzere Pakistan’ı, “barışçıl ve müzakereler için kapılarını açmış şekilde bulacağını” kaydetti.
“Birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz. İnsanlarımızı, birbirlerine karşı düşmanlık ve nefret aşılamaya çalışmaktan kurtarmalıyız.” diyen Har, Avrupa ülkelerinin geçmişte yaptığı savaşlara ve ardından kurdukları Birliğe atıfta bulunarak “(Bölgemizde) Umarım böyle bir gün gelir. Bence bu çok önemli.” dedi.
“Pakistan, sınır ötesinden gelecek tehditlere karşı kendisini koruma hakkına sahip”
Afganistan ile Pakistan arasında yaşanan gelişmelerle ilgili olarak da Har, Pakistan’ın sınırları üzerinde kontrol sahibi olmasının önemine işaret ederek, ülkesinin kendi kanun ve düzenine, halkının güvenliğine karşı birincil derecede sorumluluğu bulunduğunu vurguladı.
Har, Pakistan’da hükümette kim olursa olsun, İslamabad’ın Afganistan ile mümkün olan en iyi ilişkileri kurmaya çalışmaktan başka seçeneği olmadığını belirterek, “Pakistan’ın, topraklarına kimlerin girdiğini kontrol etme hakkı ve aynı zamanda kanun ve düzeni kontrol etme hakkı var. Eğer birileri Pakistanlı siviller ve Pakistan halkı için güvenlik tehdidi oluşturan kişilere yardım ederse, o zaman Pakistan kendisini koruma hakkına sahiptir.” değerlendirmesinde bulundu.
“İsrail’in eylemleri cezasız kalıyor”
İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki saldırılarına da değinen Har, Pakistan’ın tüm küresel forumlarda bu krizin uluslararası düzenin güvenilirliğinin kırılmasına nasıl yol açtığı konusunda konuşan güçlü seslerden biri olduğunu söyledi.
Har, İsrail’in eylemlerinin cezasız kaldığını, birçok ülkenin İsrail’i koruduğunu ve bunu doğru bulmadığını belirtti.
Uluslararası Ceza Mahkemesinin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı yakalama kararının net olduğunu ifade eden Har, “(UCM’nin kararını uygulamayacak olan ülkeler) Uluslararası düzenin ne olduğunu umursamayan haydut bir devlet mi olmak istiyorlar?” diye konuştu.
Har, İsrail ile Lübnan arasındaki ateşkes konusunda ise İsrail’in ateşkesin ardından bazı saldırılar gerçekleştirdiğini ve bunun güven vermediğini kaydetti.
Son olarak Har, her şeye rağmen Lübnan ile İsrail arasındaki ateşkesin sürmesini ve başka ateşkeslerin de gerçekleşmesini umduklarını dile getirdi.