Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Çabuk ve ekibinin yaklaşık 7 yıllık AR-GE çalışmasıyla havadaki serbest azotu bitkinin kullanabileceği hale dönüştüren ve fosfatı çözündürebilen bakteriler, iyi tarım uygulamalarıyla yüksek verim alınan arazilerden çiftçilerin izniyle topraktan alınarak izole edilip laboratuvarda üretildi.
Yararlı mikroorganizmaların sıvı mikrobiyal gübre formuna dönüştürülmesiyle oluşan ürün, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillendi.
Çabuk ve ekibi, geliştirilen ürünün kıraç arazilerde de etkin kullanılabilmesi için başlattıkları TÜBİTAK destekli yeni bir AR-GE çalışmasını da sürdürüyor.
Eskişehir Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde faaliyet gösteren Microbiota Biyoteknoloji firmasının başkanlığını yürüten Prof. Dr. Ahmet Çabuk, AA muhabirine, yerli mikrobiyal gübre üretimi projesinde, doğanın “alet çantasını” insanlığın hizmetine sunmak amacıyla heyecanla çalıştıklarını söyledi.
Tarımda kullanışlı olacak yararlı mikroorganizmaları mikrobiyal gübreye dönüştürüp ürünleştirdiklerini anlatan Çabuk, şöyle konuştu:
“İyi tarım uygulamaları yapılıp, iyi verim alınan arazilerden çiftçilerin izniyle toprak örnekleri aldık. Bu örneklerden havadaki serbest azotu bitkinin kullanabileceği hale dönüştüren ve fosfatı çözündürebilen bakterileri izole ettik. Bakterileri laboratuvarda test ettik. Bu özellikleri en iyi şekilde veren bakterileri tercih ettik. Mikroorganizmaları Türkiye’deki tarım arazilerinden izole ettiğimiz için mikrobiyal gübremiz dışa bağımlılığı olmayan yerli ve milli bir ürün oldu. Bu bakterileri izole ettikten sonra tanımlamalarını şirketimiz adına yaptık ve ürünümüz tescillendi.”
Toprağa uyum sorunu yaşanmıyor
Çabuk, üründe önemli bir özellik olarak kullandıkları mikroorganizmalar Türkiye’deki verimli arazilerden izole edildiği için toprağa uyumda sorunla karşılaşmadıklarını vurguladı.
Mikrobiyal gübrenin çevre ile dost olduğunu ifade eden Çabuk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tarımda artık kimyasal gübrelere karşı olan hem maliyet hem de kullanımın getirdiği çevresel emisyon değerleri gibi faktörler göz önüne alındığında bu tip ürünlere olan ihtiyaç her geçen gün artacak. Çiftçinin yanında olabileceğimiz bir strateji geliştirmeye çalışıyoruz. Tarıma elverişli olmayan arazilerin de iyileştirilmesine yönelik kültür koleksiyonumuzu zenginleştiriyoruz. Mikrobiyal gübre, toprak iyileştirilmesi, toprağın su tutma kapasitesinin artırılması gibi avantajlarıyla karşımıza çıkıyor. Böylece bitki gelişimini destekleyen, daha fazla besin kaynağına erişebilecek bir hale geliyor. Bu da hem kök gelişimine hem yeşil aksamın gelişimine hem ürün verimine etki ediyor. Geliştirdiğimiz mikrobiyal gübreyi bugüne kadar Türkiye’deki 28, Bulgaristan’daki 3 şehirde ve Hollanda’da farklı alanlarda, çeşitli ürünlerde ve iklim koşullarında denedik. Tüm deneme alanlarından başarılı sonuçlar aldık.”
Prof. Dr. Çabuk, ürettikleri gübrenin dönüm başına 1 litre olacak şekilde mevcut sulama sistemi aracılığıyla kolaylıkla toprağa uygulanabildiğini belirtti.
Geliştirilen mikrobiyal gübre formunun Yeşil Mutabakat hedeflerine ulaşmada önemli katkılar sağlayacağını anlatan Çabuk, tarımda karbon ayak izi başta olmak üzere diğer emisyon değerlerinin azaltılmasında da önemli avantajlarının bulunduğunu dile getirdi.
Birlikte çalıştıkları çiftçilerin kontrol gruplarıyla ürünlerin analizlerini yaptırdıklarını kaydeden Çabuk, Tarım ve Orman Bakanlığı enstitülerinde ya da akredite laboratuvarlarda analiz ettirerek ortaya çıkan ürünün verimini ve kalite parametrelerini takip ettiklerini, sonuçların üreticiyi memnun ettiğini sözlerine ekledi.