Bitki bazlı beslenmenin daha popüler hale gelmesine rağmen, pek çok kişi hiç et ve süt ürünü yemezlerse hayatlarını devam ettiremeyeceği kanaatini koruyor. Ama Oxford araştırmasına göre kırmızı et bağımlıları bile önlerine daha fazla vejetaryen seçenek konulduğunda et yemeden durabiliyor. Örneğin araştırmanın üniversite kafeteryası ayağında, vejetaryen seçeneklerin et seçeneklerinden fazla olduğu durumlarda, et yemeklerinin satışlarının önemli ölçüde düştüğü ortaya çıktı.
Yaşları 18-98 arasında değişen 2201 kişiyle yürütülen araştırmada, mevcut seçeneklerin dörtte üçünü vejetaryen yemekler oluşturduğunda, katılımcıların vejetaryen yemek seçme olasılığının iki kat arttığı saptandı.
Araştırmanın dört yazarından biri olan Dr. Brian Cook, “Bu, seçme özgürlüğünü kısıtlamadan insanları daha az et seçmeye teşvik etmenin etkili bir yolu olabilir” dedi.
Araştırmanın çevrimiçi anket ayağında, et yiyicilere rastgele dört öğünün resimleri verilerek en çok hangisini yemek istedikleri soruldu. Seçenekler yarı et, yarı vejetaryen, bir vejetaryen seçenekle üç et yemeği, bir et seçeneğiyle üç bitki bazlı yemekti. Vejetaryen seçenekler dörtte ikiden dörtte üçe yükseldiğinde, insanların birini seçme olasılığı 2.4 kat arttı.
“Et içermeyen daha fazla seçeneğe sahip olmak, onları normalleştirmeye yardımcı oluyor” değerlendirmesinde bulunan Dr. Cook, bu sunumun ‘insanların vejetaryen bir seçeneğin kabul edilebilir ve normal bir seçim olduğunu anlamalarına yardımcı olduğu’ yorumunu yaptı.
Dört yemek seçeneğinden üçü vejetaryen olduğunda, katılımcıların yüzde 48’inin vejetaryen yemeği seçtiğini tespit eden araştırmanın üniversite kafeteryası ayağı da benzer sonuç verdi. Vejetaryen seçeneklerin sayısı et bazlılardan daha fazla olduğunda, et yemeklerinin satışları önemli ölçüde düşüş gösterdi.
Araştırmanın üçüncü ayağı depolar ve fabrikalar dahil olmak üzere işyeri kafeteryalarında gerçekleştirildi. 10 tesisin verilerine göre aynı taktik uygulandığında bitki bazlı yemek yemeye yüzde 5’lik geçiş oldu.