Etiyopya’da ordunun isyancı Tigray Halk Kurtuluş Cephesi’ne (TPLF) karşı başlattığı askeri operasyon, birinci yılında şiddetlenerek tüm ülkeyi tehdit eden bir iç savaşa dönüştü.
TPLF’nin 4 Kasım 2020’de Kuzey Komutanlığına yaptığı saldırıyla başlayan çatışmalar, isyancı grubun Amhara ve Afar eyaletlerinde ilerlemeye başlaması ve diğer bir isyancı grup olan Oromo Kurtuluş Ordusu’yla (OLA) yapılan ittifakın ardından başkent Addis Ababa’yı tehdit eder hale geldi.
Hükümet, dün, halkı TPLF tehdidinden korumak için olağanüstü hal ilan ettiğini ve başkentin güvenliğini sağlamak için Barış ve Güvenlik Yönetim Bürosu birliklerinin kurulduğunu açıkladı.
TPLF’nin stratejik konumda bulunan Dessie ve Kambolcha kentlerini ele geçirmesi sonrası başkent Addis Ababa’ya ilerleyeceğine yönelik endişeler artmış durumda.
Başbakan Ahmed ile TPLF arasındaki kriz 2018’de başladı
Bir dönem ülke siyasetinde etkin güç olan TPLF, Başbakan Abiy Ahmed’in 2018’de başa gelmesinden sonra ülkenin en büyük etnik grupları olan Amhara ve Oromoları iktidarda temsil eden partilerle siyasi çekişme içine girdi.
Güney, Amhara, Oromiya ve Tigray eyaletlerindeki yerel partilerin oluşturduğu Etiyopya Halkları Devrimci Demokratik Cephesi (EPRDF) koalisyonunu lağveden Ahmed, daha sonra ulusal Refah Partisini (PP) kurdu.
Yeni partiye katılmayı reddeden TPLF, yerel seçimleri zamanında düzenledi, genel seçimleri erteleyen Abiy Ahmed ve hükümetinin ise gayrimeşru olduğunu ilan etti.
Çatışmalar, 4 Kasım’da başladı
Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, 4 Kasım 2020’de, TPLF’nin bölgede bulunan askeri üsse saldırı düzenlediğini açıklayarak askeri operasyon başlattıklarını ilan etti.
TPLF’den bazı yetkililer, ilk saldırıyı Etiyopya ordusunun yaptığını, bazı yetkililer ise kendileri saldırmadan önce Etiyopya ordusunun saldırı hazırlığında olduğunu söyledi.
Hükümet, aynı gün emekli generalleri göreve çağırırken, TPLF Başkanı Debretsion Gebremichael, federal hükümetle uzlaşabilmek için Afrika Birliği’nden ara bulucu olmasını istedi. Etiyopya, bu ara buluculuk teklifini reddetti.
İlk katliam 9 Kasım’da yapıldı
Etiyopya İnsan Hakları Komisyonu (EHRC), Tigray eyaletinin Maikadra kasabasında 9 Kasım’da yapılan katliamda, Amhara ve Wolkait etnik gruplarına mensup en az 600 sivilin öldürüldüğünü açıkladı.
EHRC, katliamın Tigray gençlik grubu olarak bilinen “Samri” tarafından yerel polis güçleri ve milislerin desteğiyle yapıldığını belirtti.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet ise Maikadra katliamının “savaş suçu” sayılabileceğini dile getirdi.
TPLF güçleri, 14 Kasım’da Amhara eyaletindeki iki havaalanına, ertesi gün Eritre’nin başkenti Asmara’daki havalimanına roket saldırısı düzenledi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 18 Kasım’da Tigray bölgesinde çatışmaların arasında kalan Türk vatandaşlarının yoğun girişimler sonucu Addis Ababa’ya getirildiğini duyurdu.
Ordu, 29 Kasım’da Mekelle’yi ele geçirdi
TPLF’nin Kuzey Komutanlığına saldırması nedeniyle büyük yara alan Etiyopya ordusu, aylarca destek aldığını sakladığı komşu Eritre’yle TPLF’yi şehir merkezlerinden çıkarmaya başladı.
Etiyopya ordusu, 29 Kasım’da Tigray’ın başkenti Mekelle’yi ele geçirdi.
Etiyopya’daki çatışmaları fırsat bilen Sudan, 31 Aralık 2020’de, Etiyopya’nın ilhak ettiğini ileri sürdüğü Faşka bölgesini yeniden ele geçirdiğini açıkladı.
Aralarında eski bakanların da olduğu TPLF’den 9 ismi 6 Ocak’ta gözaltına alan Etiyopya ordusu, 8 Ocak’ta ise TPLF kurucularından Sibhat Nega’yı gözaltına aldığını duyurdu.
Etiyopya birlikleri, TPLF üyesi ve eski Dışişleri Bakanı Seyoum Mesfin’i 13 Ocak’ta askeri operasyonda öldürdü.
Eritre kuvvetleri katliamla suçlandı
Etiyopya hükümeti, 12 Şubat’ta ordunun operasyonu sırasında kadınların tecavüze uğradığı iddialarını kabul etti.
Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), 26 Şubat’ta Eritre kuvvetlerinin, Aksum şehrinde yüzlerce sivili katlettiğini bildirdi.
BM ve Etiyopya hükümeti, 25 Mart’ta Tigray bölgesindeki katliam iddialarıyla ilgili ortak soruşturma başlattı.
Başbakan Abiy Ahmed, uluslararası baskıların ardından 26 Mart’ta kuzeydeki isyancılara yönelik askeri operasyona destek veren Eritre birliklerinin Etiyopya’dan çekileceğini duyurdu.
BM, 16 Nisan’da çatışmalar nedeniyle bölgede 150 kişinin açlıktan öldüğünü açıkladı.
TPLF ve OLA, “terör örgütü” ilan edildi
Etiyopya Halkların Temsilcileri Meclisi, 6 Mayıs’ta TPLF ve Oromo Kurtuluş Ordusunu “terör örgütü” ilan edilmesi kararını onayladı.
26 Mayıs’ta Tigray eyaletinde kurulan geçici hükümet mensubu 22 sivilin, TPLF üyelerinin saldırısı sonucu hayatını kaybettiği bildirildi.
Etiyopya’da binlerce kişi 20 Mayıs’ta ABD’nin ülke siyasetine müdahale ettiğini savunarak gösteri düzenledi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, 8 Haziran’da Etiyopya’da hükümet ile yerel güçler arasında çatışmaların yaşandığı ülkenin kuzeyinde bulunan Tigray bölgesi için “kıtlık” uyarısında bulundu.
BM, 9 Haziran’da Etiyopya’nın Tigray bölgesinde isyancılara karşı başlatılan askeri operasyona Eritre kuvvetlerinin yanı sıra Somalili askerlerin de katıldığına ilişkin bilgi olduğunu açıkladı.
Etiyopya, tek taraflı ateşkes ilan etti
Afrika Birliği, 17 Haziran’da Etiyopya’nın Tigray bölgesinde yürütülen askeri operasyon sırasındaki insan hakları ihlallerine ilişkin soruşturmayı başlattı.
Etiyopya hükümeti, 28 Haziran’da isyancıların ele geçirdiği ileri sürülen Tigray bölgesinde tek taraflı ateşkes ilan etti.
TPLF, 5 Temmuz’da esir tuttuğu çok sayıda federal ordu askerini kontrol altına aldığı Tigray’ın başkenti Mekelle’ye getirdi.
BM, 7 Temmuz’da Etiyopya’nın kuzeyindeki çatışmalar nedeniyle Tigray, Afar ve Amhara eyaletlerinde 5,5 milyon kişinin açlık riskiyle karşı karşıya olduğunu bildirdi.
Etiyopya’da 21 Haziran’da düzenlenen 6’ncı genel seçimleri iktidardaki Refah Partisinin kazandığı 10 Temmuz’da duyuruldu.
Sudan, destek vermekle suçlandı
Etiyopya’nın Moskova Büyükelçisi Alemayehu Tegenu, 2 Ağustos’ta, Sudan’ın Etiyopya’nın kuzeyinde ve batısındaki isyancıları desteklediğini, “terörü” beslediğini iddia etti.
TPLF, 6 Ağustos’ta Amhara eyaletindeki tarihi Lalibela kentini ele geçirdi.
Başbakanı Ahmed, 10 Ağustos’ta tüm vatandaşları “orduya katılmaya ve kuzeyde ilerleyişini sürdüren isyancı TPLF’ye karşı savaşmaya” çağırdı.
Etiyopya hükümeti, 30 Eylül’de ülkede faaliyet gösteren BM çalışanı 7 insani yardım görevlisini iç işlerine karışmakla suçlayarak “istenmeyen kişi” ilan etti ve 72 saatte ülkeyi terk etmelerini istedi.
Etiyopya ordusunun 18 Eylül’de Tigray bölgesine düzenlediği hava saldırısı sonucu en az 3 kişinin öldüğü öne sürüldü.
TPLF, 30 Ekim’de Amhara eyaletindeki stratejik Dessie kentini ele geçirdiğini duyurdu.
İnsani kriz büyüyor
BM’ye göre, Tigray’da nüfusun yüzde 90’ına tekabül eden 5,2 milyon kişi, insani yardıma muhtaç durumda.
Çatışmalarda binlerce kişi hayatını kaybederken, net ölü sayısı tespit edilemiyor.
Milyonlarca sivil, ciddi gıda güvenliği sorunu yaşarken, yüz binlerce kişi kıtlık benzeri durumla karşı karşıya. Çatışmalardan en çok etkilenen kesim olan çocuklarda ise akut yetersiz beslenme sorunu gözlemleniyor.
Sadece Tigray’da çatışmalar nedeniyle 2 milyon kişi yerinden olurken, Afar’da ise 100 bin kişi göç etti. Etiyopya’nın Tigray bölgesindeki çatışmalardan kaçarak Sudan’a sığınanların sayısı 80 bine yaklaştı.