İki tarafın dün yaptığı ortak açıklamada, imzalanan anlaşmanın önemli başlıklarına yer verilirken geçiş döneminin nasıl olacağına ilişkin detaylı bilgi paylaşılmadı.
AA muhabirinin Etiyopya hükümeti kaynaklarından edindiği 10 sayfalık anlaşma taslağı metnine göre, ülkenin kuzeyindeki durum çatışma öncesi duruma dönecek.
Önce ağır sonra da hafif silahları bırakacak olan TPLF, doğrudan iletişim kanalları kurarak Tigray eyaleti güvenliğini ulusal orduya teslim edecek.
Anayasada federal hükümetin kontrolünde olması gereken tesisler, kara yolları ve havalimanları Etiyopya hükümetinin kontrolüne geçecek.
Ülke sınırlarının korunması federal devletin sorumluluğunda olacak ve taraflar yabancı ülkelerin bölge meselelerine karışmasına izin vermeyecek.
Anayasaya aykırı şekilde hükümet değişimi girişimlerinde bulunulmayacak ve Etiyopya TPLF’yi hedef alan askeri operasyonları durduracak.
TPLF, terör listesinden çıkacak
Etiyopya hükümeti, TPLF’yi terör örgütü listesinden çıkaracak ve Tigray eyaletindeki tüm temel hizmetleri yeniden verecek.
Etiyopya ordusu ve yetkilileri, eyaletin başkenti Mekelle’ye TPLF’yle koordineli şekilde giriş yapacak.
Tigray eyaletine hiçbir kısıtlama olmaksızın insani yardım ulaştırılacak.
Anlaşmayla TPLF bölgede yeniden meşru bir siyasi organ olarak tanınırken, Etiyopya hükümeti de askeri olarak kuzeydeki istikrarı yeniden sağlamış olacak.
İmzaların atılması sonrası iki taraf da anlaşmadan memnuniyet duyduklarını açıklarken, anlaşma maddeleri için konulan zaman kısıtlamaları dikkati çekiyor.
Binlerce kişi hayatını kaybetti
AfB adına görüşmelere başkanlık eden eski Nijerya Cumhurbaşkanı Olusegun Obasanjo, dün, Etiyopya hükümeti ve TPLF’nin silahsızlanma, hukuk ve düzenin iyileştirilmesi ile insani yardımın devam etmesi konularında anlaşmaya vardıklarını duyurmuştu.
Etiyopya’da ordu ile TPLF arasında Kasım 2020’de başlayan çatışmalar, binlerce kişinin ölümüne, yüz binlerce kişinin evini terk etmesine yol açtı.
Bir dönem ülke siyasetinde etkin rol oynayan TPLF, mevcut Başbakan Abiy Ahmed’in 2018’de iş başına gelmesi sonrası koalisyondan ayrılmış ve yeni kurulan iktidar partisine katılmayı reddetmişti. Ülkede nüfusun çoğunluğunu oluşturan Amhara ve Oromo etnik gruplarının yıllarca ayrımcılıkla suçladıkları TPLF’ye yönelik öfkesi çatışmaların tetiklenmesine yol açmıştı.