Tanzanya’nın Darüsselam kentinde iki hafta boyunca süren barış müzakerelerinde Addis Ababa hükümetiyle nihai anlaşmaya varamayan Oromo Kurtuluş Ordusu (OLA) hükümetle el sıkışmayarak çatışmaların süreceği sinyalini verdi.
1973’te kurulan Oromo Kurtuluş Cephesinin (OLF) silahlı kanadı olan OLA, 2018’de OLF’nin hükümetle yaptığı barış anlaşmasına yanaşmayarak çatışmayı sürdürdü ve terör listesine eklendi.
Geçmişte önce Amharalar ardından Tigrayların ülkede kurduğu hakimiyete ayrımcılık yapıldığı gerekçesiyle karşı çıkan OLF, halen kent ve kırsalda destekçi bulabiliyor.
Addis Ababa hükümeti, Tigray’daki isyancı harekete son verse de aylardır Amhara milislerinin baskınlarıyla mücadele ediyor. OLA’nın barış anlaşması imzalamamasının ülkede yıllardır süren etnik ve siyasi çatışmaları tırmanışa geçirmesinden endişe ediliyor.
Yaklaşık 50 yıldır savaşıyor
Etiyopya İmparatorluğu sırasında Amharaların tahakkümüne karşı siyasi bir girişim başlatan ve Oromoların tam bağımsızlığını savunan OLF, 1976’da kurulan komünist Derg rejimi sırasında da mücadelesini sürdürdü.
Derg rejimini diğer etnik ve siyasi gruplarla yıkan ana kuvvetlerden olan OLF, Eritre gibi ülkeden ayrılmak istese de dönemin başat gücü olan partiler buna müsaade etmedi.
Şu anda 40 milyon nüfusla ülkenin en kalabalık grubu olan Oromoların bir kısmı Abiy Ahmed’in Refah Partisine, bir kısmı da OLF ve diğer Oromo partilerine destek veriyor.
Kumsa Diriba’nın lideri olduğu OLA’nın silahlı mücadelesini ise Etiyopya içinde ve diasporadaki bir kısım Oromo destekliyor.
Oromolar 2018’de sokağa indi
Etiyopya’da en büyük etnik grup olan Oromolar, ayrımcılığa ve hak ihlallerine uğradıkları gerekçesiyle 2015-2018 yıllarında geniş kapsamlı gösteriler düzenledi.
Oromo halkına yönelik baskıyla mücadele ettiğini savunan OLF örgütü, hükümet tarafından Haziran 2018’de terör örgütü listesinden çıkarıldı. Atılan adım sonrası OLF Başkanı Davud Ibsa ve grubun çok sayıda önde gelen ismi, Eylül 2018’de Etiyopya’ya döndü.
Dönemin Etiyopya Başbakanı Hailemariam Desalegn’in Nisan 2018’de görevinden ve iktidar koalisyonu Etiyopya Halkları Devrimci Demokratik Cephesi (EPRDF) başkanlığından istifa etmesi sonrası ülkede devam eden muhalif gösteriler ve şiddet olayları nedeniyle olağanüstü hal ilan edildi.
Etiyopya ordusunun Mart 2018’de Oromo Kurtuluş Cephesine (OLF) yönelik operasyonu sırasında 9 sivili yanlışlıkla öldürdüğü açıklandı. Etiyopya’nın güney sınırındaki Moyale bölgesinde yaşanan şiddet olayları sonrası binlerce kişi Kenya’ya sığındı.
TPLF ile ittifak kurdu
Etiyopya ordusu, 2019’da hükümetle yapılan anlaşmaya rağmen silah bırakmaya yanaşmayan Oromo Kurtuluş Cephesinin silahlı kanadına Ocak 2019’da operasyon başlattı. Genelkurmay Başkanlığı, söz konusu operasyonların terör örgütü listesinden çıkarılan ve hükümetle barış anlaşması yapan örgütün silahsızlandırılmasına yönelik olduğunu belirtti.
Oromiya bölgesinde Kasım 2020’de yaşanan terör saldırısında aralarında çocukların da bulunduğu çok sayıda kişi hayatını kaybetti. Oromiya Bölgesi Sözcüsü Getachew Balcha, saldırının Oromo Kurtuluş Ordusunca bölgedeki halka psikolojik baskı uygulamak amacıyla gerçekleştirildiğini öne sürdü.
Oromiya’nın ünlü şarkıcısı Hachalu Husdessa’nın öldürülmesi Etiyopya’nın önemli etnik gruplarından Oromoların merkezi hükümete karşı yıllardır devam eden husumetini alevlendirdi. Oromo Kurtuluş Ordusu, 2021 yılının mayıs ayında Abiy Ahmed hükümetine karşı “topyekun savaş” sloganıyla isyan başlattı. Böylece ülke içindeki etnik savaş yeni bir boyut kazandı.
Etiyopya Halkların Temsilcileri Meclisi, Mayıs 2021’de, Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) ve Oromo Kurtuluş Ordusunu “terör örgütü” ilan edilmesi kararını onayladı.
OLA, Ağustos 2021’de merkezi hükümete karşı TPLF ile ittifak kurdu.
Oromo Kurtuluş Ordusu ve Gambella Kurtuluş Ordusunun Haziran 2022’de ülkenin güneybatısında bulunan Gambella bölgesinde güvenlik güçlerine yönelik saldırıları püskürtüldü.
Öte yandan ülkenin orta-güney bölgesinde yer alan Oromiya’da, 18 Haziran 2022’de çoğunluğu Amhara etnik grubuna mensup 200’den fazla sivil, kimliği bilinmeyen kişilerce öldürüldü.
Oromiya bölgesinde kimliği bilinmeyen kişilerce Temmuz 2022’de düzenlenen diğer bir saldırıda ise 150’den fazla sivil öldürüldü. Söz konusu saldırının, isyancı grup OLA tarafından yapıldığı ileri sürüldü. OLA Sözcüsü Odaa Tarbii ise suçlamaları reddetti.
Etiyopya Başbakanı Ahmed ise ülkesinde meydana gelen terör saldırılarından “dış güçleri” sorumlu tuttu. Uluslararası Af Örgütü, 2022 haziran ve temmuz aylarında Etiyopya’nın Oromiya eyaletinde 400’den fazla Amhara kökenlinin öldürüldüğü katliama ilişkin soruşturma çağrısı yaptı.
OLA ve Amharalar çatıştı
Etiyopya hükümetinin terör örgütü olarak tanımladığı OLA, Tigray’da savaşın görüldüğü son 2 yılda saldırılarını artırdı. Bu süreçte Amhara ve Oromo etnik grupları zaman zaman sınır anlaşmazlıkları ve bölgedeki kontrolü sağlamak amacıyla birbiriyle çatıştı.
OLA, Amhara eyaletinin Jewuha köyünde ocak ayında Amhara özel kuvvetlerince kullanılan bir kampa saldırdı. Çatışma diğer köylere yayılırken, çıkan olaylarda çok sayıda kişi can verdi. Çatışmalar sonrası binlerce kişi de evini terk etmek zorunda kaldı.
Etiyopya İnsan Hakları Komisyonu (EHRC) raporunda, Oromiya eyaletinde şubat ayında yapılan saldırılarda en az 50 kişinin OLA tarafından öldürüldüğünü açıkladı.
Ölenler arasında kadın ve çocukların yanı sıra polis ve askerlerin de bulunduğu aktarılan raporda, hedef alınan kişilerin Amhara etnik grubundan olduğu kaydedildi. Saldırganlar, çok sayıda iş yeri, hükümet binası ve bankayı da yağmaladı.
Barış görüşmeleri sonuçsuz kalıyor
Addis Ababa hükümeti, yıllardır Oromiya eyaletinde ulusal ordu güçlerine karşı silahlı eylemlerde bulunan OLA’nın barışçıl mücadele yolunu benimsemesini istiyor.
Ülkenin en kalabalık etnik grubu olan Oromolara karşı uygulandığı ileri sürülen ayrımcı politikalara itiraz eden OLA ise Oromolara kendi kaderini tayin hakkı verilmesini savunuyor.
İlk görüşme nisanda yapıldı
Etiyopya ordusu, TPLF ile barış imzaladıktan sonra OLA ile masaya oturdu. Buna rağmen Etiyopya hükümeti ile isyancı OLA arasında yürütülen barış görüşmelerinde anlaşma sağlanamıyor.
Etiyopya hükümetiyle OLA arasındaki ilk barış görüşmesi Nisan 2023’te Tanzanya’da yapıldıysa da barış sağlanamadı.
Addis Ababa, müzakerelerin ilk turunun “yapıcı” geçmesine rağmen bazı meselelerde uzlaşıya varılamadığını ancak her iki tarafın da çatışmaya kalıcı ve barışçıl şekilde son verilmesi amacıyla görüşmelerin sürdürülmesine yönelik ihtiyacı kabul ettiğini açıkladı.
“OLA’nın gerçekçi olmayan taleplerinden ötürü anlaşma sağlanamadı”
Etiyopya hükümeti ile OLA arasındaki barış görüşmelerinin ikinci turu kasım ayında Tanzanya’da tekrar başladı.
ABD ve Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesinin (IGAD) arabuluculuğuyla başlayan müzakerelerde, Oromiya eyaleti ve çevresinde kalıcı barışın tesisi için anlaşma imzalanması bekleniyordu ancak başarısızlıkla sonuçlandı.
Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed’in Güvenlik Danışmanı Rıdvan Hüseyin, Tanzanya’nın Darüsselam kentinde yapılan iki turlu müzakerelerin “OLA’nın gerçekçi olmayan” taleplerinden ötürü anlaşma sağlanamadan sona erdiğini açıkladı.