Abdu, İsrail’in yoğun saldırıları ve ablukası altındaki Gazze’de yaşanan kıtlık ve Gazzelilerin karşı karşıya olduğu zor şartlara ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Gazze’de yaşanan çok büyük çaplı gıda sıkıntısı nedeniyle insanların yemek pişiremediğini söyleyen Abdu, İsrail’in Gazze’de soykırım yapmaya başladığı saldırılardan önce bölgeye günlük ortalama 500 tır yardım malzemesi giriş yaparken, halihazırda bu sayının 100 tır veya altında olduğunu kaydetti.
Abdu, Gazze’nin kuzeyine ise gıda tedariki açısından hiçbir şeyin ulaştırılmadığına dikkati çekerek, “Son 100 günde Gazze’nin kuzeyine sadece 50 ila 100 yardım tırının ulaştığını söyleyebiliriz. Bu bölgede şiddetli açlık ve her şeyde eksiklik var. İnsanlar burada gerçekten açlıktan ölüyor. Buradaki yarım milyondan fazla Filistinli, ağır kış koşulları ve gıda sıkıntısı nedeniyle acı çekiyor.” dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in yardım kuruluşlarının “Gazze’nin tamamına gıda tedarik edemediği” yönündeki açıklamasını hatırlatan Abdu, Gazze’nin kuzeyinde yardım kuruluşlarının bulunmadığını teyit ettiklerinin altını çizdi.
“Gazze’deki kıtlıktan en fazla çocuklar etkileniyor”
Abdu, “Şu anda Gazze’dekilerin yarısından fazlası kritik seviyede açlık yaşıyor. Gazze’nin kuzeyinde yaşayanların tamamı şiddetli ve acımasız kıtlık koşullarıyla karşı karşıya. Genel olarak ise Gazze’deki Filistinlilerin yüzde 75’inden fazlası şiddetli açlık çekiyor. Gıda stokları ve Gazze’ye girişi sağlanan yardım tırlarında artış yok.” diye konuştu.
İsrail askerlerinin Gazze’nin güneyinden kuzeyine az sayıda giriş yapan gıda kamyonlarına ulaşmaya çalışanları vurduğunu belirten Abdu, bu yüzden onlarca kişinin hayatını kaybettiğini belgelediklerine dikkati çekti.
Abdu, “Özellikle Gazze’nin kuzeyi için ‘kasıtlı aç bırakmaktan’ bahsediyoruz. Bu durumdan en fazla çocuklar etkileniyor çünkü ihtiyaç duydukları gıdaya sahip değiller. Bebeklerin çoğu süte ihtiyaç duyuyor ancak Gazze’ye süt girişi olmuyor. İlaç, tıbbi malzeme ve hatta besin malzemeleri dahi yok. Kadınlar bu durumla zar zor başa çıkabiliyor. Kendileri yemek yemiyor ve çocuklarına veriyorlar. Gazze ve özelliklede kuzeyindeki insanların vücut şekillerine baktığımızda onların açlık çektiğini kolayca anlayabiliyorsunuz. Çok acı çekiyorlar.” ifadelerini kullandı.
“İsrail Gazzelileri Gazze’den dışarı atmak hatta öldürmek için açlığı silah olarak kullanıyor”
Gazze’de sahada yaşananlara bakıldığında İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığını ve özellikle de bunun askeri unsurlarını uygulandığını vurgulayan Abdu, şöyle devam etti:
“İsrail Gazzelileri Gazze’den dışarı atmak hatta öldürmek için açlığı silah olarak kullanıyor. Diğer bir unsur ise toplu katliamdır. Bunun şimdi insani maliyetini görüyoruz. Gazze halkının yaklaşık yüzde 4,5’i öldürüldü, yaralandı veya kayboldu. Üçüncü unsur ise Gazze halkının sürgünü ve yerinden edilmesidir. İsrail bu 3 unsuru acımasızca kullanmayı sürdürüyor. Bu da İsrail’in Gazze’deki bu soykırımı giderek daha fazla sürdürmekte ısrar ettiği anlamına geliyor.”
Abdu, Uluslararası Adalet Divanının (UAD), İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığına ilişkin “makul bir karara” varmasının İsrail’i “Gazzelileri yerinden etme planından” caydıracağını umut ettiklerini, bu kararın ardından durumu sahada takip ettiklerini ancak İsrail’in Gazzelileri aynı şekilde öldürmeye devam ettiği tespitinde bulunduklarını söyledi.
İsrail’in onlarca yerleşim alanını yok etmeyi de sürdürdüğünü belirten Abdu, Gazze’ye gıda tırlarının girişini dahi en aza indirdiğini ve insanları Gazze’nin kuzeyinden uzaklaştırarak sistemli şekilde katletmeye devam ettiğini söyledi.
Abdu, BM ve uluslararası kuruluşların İsrail’in direktiflerine uymamaları ve İsrail’e baskı yapmaları gerektiğini de vurguladı.
Uluslararası topluma beraber hareket etmeleri yönünde çağrıda bulunan Abdu, İsrail tarafında gerçek bir baskı oluşturabilmeleri için “tek sesle” konuşmalarının önemine işaret etti.