Amerikalı bir kadından duydukları Evliya Çelebi Yolu’nu yürümek için Türkiye’ye gelen Hollandalı Frans Joosstens (62) ve Henk Vısser (63), ilerledikleri rotada Türk insanının misafirperverliğine hayran kaldı.
Batı Anadolu üzerinden ilerleyen bir kültürel rota oluşturarak, tarihi yeniden canlandırmayı ve kültürel bağları yeniden kurmayı amaçlayan uluslararası bir proje olan Evliye Çelebi Yolu, yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.
Amerikalı bir kadından duydukları Evliya Çelebi Yolu’nu duyduktan sonra yaptıkları araştırmanın ardından Türkiye’ye gelen Hollandalı Frans Joosstens (62) ve Henk Vısser (63), yürüyerek rotayı tamamlamaya çalışıyor.
Rotanın geçtiği İnegöl’de AA muhabiri ile bir araya gelen Frans Joosstens (62) ve Henk Vısser (63), Türkiye’nin doğal güzelliği ve Türk insanın misafirperverliğinden etkilendiklerini ifade etti.
Ülkelerine döndükten sonra Evliya Çelebi Yolu ile ilgili çeşitli tanıtımlar yapacaklarını belirten Henk Vısser, şu ifadeleri kullandı:
“Misafirperverliğiniz için çok teşekkür ederiz. Bu yolu internette gördük ve Amerikalı bir kadından duyduk. Daha sonra kitabı aldık, yolu araştırdık ve buraya geldik. Kültür, çevre ve doğa bizi çok etkiledi. Kitapta gördüğümüz yerleri keşfettik, bu çok hoştu. İnsanlar misafirperver ve çok yardımsever. Bize sürekli çay ve benzeri ikramlarda bulundular. Bunları görmek gerçekten çok hoştu. Arkadaşlarımızla burayı paylaşacağız. Belki bir şeyler paylaşacağız, belki bir şeyler yazacağız, belki bir kitap hazırlayacağız. Ve video hazırlayacağız. Diğer insanlarla düşüncelerimizi paylaşacağız.”
Evliya Çelebi Yolu’nda çeşitli işaret levhalarının konulması gerektiğini belirten Vısser, “Bu yol hakkında bir şey söylemek istiyorum, başlangıçta yolu bulmak çok zordu. Ayrıca bazı yerlerde yol kayboldu. Yolu bulmak için bazı noktalara işaret levhaları koymak zorundasınız. GPS bile bazen yolu zor buluyor. Daha fazla insana ulaşabilmek için buraya ulaşım kolaylaştırılmalı.” dedi.
Türk insanının misafirperver ve ülkenin doğal güzelliklerinin etkileyici olduğunu belirten Frans Joosstens (62) ise şu ifadeleri kullandı:
“Ülke cidden çok güzel. İnsanlar çok kibar. Örneğin buradan önce İznik’teydik. Bizi gören insanlar tarlalarında domates, biber gibi birçok yiyecek ikram ettiler. Biz hiç aç kalmadık. Köydeki insanlar sürekli çay ikram etti ve ayrıca mevsim sonbahar, renkler harika. Eğer ağır çanta taşımak istemiyorsanız, küçük moteller gibi yerler bulabilirsiniz. Biz çadır kuruyoruz ama bu biraz ağır çanta taşıyacağınız için güç gerektiriyor. İsterseniz kalacak yer bulabilir, Türk insanından rica edebilirsiniz.”