İsrail’deki Haaretz gazetesinin haberine göre, “bayrak yürüyüşü” öncesinde Eski Şehir’de fanatik göstericilerin saldırısında hafif yaralanan Filistinli foto muhabiri Seyf el-Kavasmi’ye gözaltı kararı, fanatik bir göstericinin muhabiri Hamas ile bağları olduğu iddiasıyla polise şikayet etmesinin ardından geldi.
Kavasmi’nin hakaretlere uğramasına ve hafif yaralanmasına rağmen olaydan kısa süre sonra gözaltına alınması, İsrail polisinin çifte standardını gözler önüne serdi.
Polisin sorguladığı Filistinli muhabir, yaklaşık bir buçuk saat gözaltında tutuldu ve ekipmanına el konuldu.
İsrail polisi, ayrıca Kavasmi’nin “İsrail’de geçerli belgelere sahip bir gazeteci olmadığını ve Mescid-i Aksa’ya girişinin Ağustos 2024’e kadar yasaklandığını” açıkladı.
İki gazeteci yaralanmış, “Araplara ölüm” sloganları atılmıştı
Aşırı sağcı fanatik Yahudiler, İsrail’in 1967’de Doğu Kudüs’ü işgal etmesi dolayısıyla her yıl provokatif “bayrak yürüyüşü” düzenliyor.
İsrail polisi, 5 Haziran’da başlayan yürüyüş için Şam Kapısı bölgesini boşaltırken, fanatik Yahudi göstericiler ise burada görev yapan gazetecilere hakaret eden sloganlar atmıştı.
Polis söz konusu gruba engel olmaya çalışırken yaşanan gerginlikte iki gazetecinin hafif yaralandığı öğrenilmişti.
İsrail polis helikopterinin kentin üzerinde tur attığı eylemde, “Araplara ölüm” sloganları atan göstericiler, ellerindeki su şişelerini de gazetecilere atmıştı.
İşgal altındaki Doğu Kudüs
İsrail, 1967’deki 6 Gün Savaşı’nın ardından Kudüs’ün doğusunu işgal etti. Uluslararası hukuka göre, Doğu Kudüs işgal altında kabul ediliyor.
Ancak İsrail, 1980’de tek taraflı şekilde Kudüs’ü “bütün ve birleşik başkenti” olarak ilan etti. İsrail’in bu kararı uluslararası toplum tarafından kabul görmedi.
Uluslararası hukuka göre İsrail’in Doğu Kudüs’teki hakimiyeti yasa dışı kabul ediliyor. İsrail’in Doğu Kudüs’te demografik dengeyi Yahudi nüfusa göre dengelemek için inşa ettiği yerleşim yerleri de hukuka aykırı sayılıyor.
Doğu Kudüs’ü gelecekteki başkenti olarak kabul eden Filistin, İsrail’i şehirdeki Filistinli nüfusa ayrımcılık uygulamak ve “kenti Yahudileştirmeye çalışmakla” suçluyor.