Fas ekonomisinin bağlı olduğu en önemli sektörlerden birini oluşturan tarım, ekonomik büyüme hızının yükselmesine veya düşmesine önemli ölçüde katkıda bulunuyor.
Rabat hükümeti kuraklığın etkilerini azaltmak ve bu sezon geciken yağmurların olumsuz boyutlarını kontrol altına almak için ek tedbirler uygulamak üzere harekete geçti.
Kovid-19 salgınına denk gelen kuraklık, hükümeti yerel ekonomi üzerinde ciddi etkiler doğurması endişesiyle çiftçileri destekleyecek tedbir paketleri açıklamaya sevk etti.
Fas hükümeti 16 Şubat’ta, geciken yağışların tarım faaliyetleri üzerindeki etkisini azaltmayı ve ilgili çiftçilere ve hayvan yetiştiricilerine yardım sağlamayı amaçlayan 10 milyar dirhem (yaklaşık 1,2 milyar dolar) değerinde bir yardım paketi hazırladığını duyurmuştu.
Faslı uzmanlara göre, ülke ekonomisi zor durumda ve bu durum hayat pahalılığına yol açarak aşılması zor bir sürece evrilecek.
Uzmanlar, Kovid-19 gölgesinde yaşanan kuraklığın Fas ekonomisine, tarım sektörüne ve çiftçilere etkisine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Tarım sektörü ülke gelirinin yüzde 13’ünü oluşturuyor
Tarım sektörünün ülkenin milli gelirinin yüzde 13’ünü oluşturduğuna ve ulusal üretimin üçte ikisini etkilediğine işaret eden Fas 5’inci Muhammed Üniversitesi Öğretim Üyesi Ömer el-Kettani, “Kurak yıllarda yüzde 2-2,5 arasında değişen ekonomik büyüme elde edilirken, yağışlı yıllarda bu büyüme yüzde 6’ya ulaşıyor.” dedi.
Kettani, tarım sektörünün doğrudan veya dolaylı olarak tarımsal faaliyetler ve hayvancılık yoluyla yaşayan Fas nüfusunun yüzde 40’ını ilgilendirdiğini belirterek, “Yıl yağışlı olduğunda, tarım sektöründe çalışan nüfusun yaklaşık yüzde 40’ının geliri yaklaşık 3 kat artıyor. Bu da 3 milyon ton olarak tahmin edilen yıllık tahıl üretiminin 8 milyon tona yükselmesini sağlıyor.” ifadelerini kullandı.
Gelirin üç katına çıkması durumunda Fas nüfusunun yüzde 40’ının yıllık alım değerini artırdığını ve bunun ülke ekonomisinin hareketlenmesi anlamına geleceğine dikkati çeken akademisyen Kettani, kuraklık durumunda ise nüfusun yüzde 40’ının, gelirinin yaklaşık üçte iki azaldığını ve asgari yaşam koşullarında yaşamak zorunda kaldığını kaydetti.
Kettani, Kovid-19 salgını ile kuraklığın ülkedeki koşulları zorlaştıran iki ana unsur olduğunu vurgulayarak, “Kuraklık, Kovid-19 ile birlikte bize çok zor zamanlar yaşatıyor. Bu da ekonomik durumu ve sonrasında sosyal durumu etkileyecek.” dedi.
Hükümetin sosyal politikalara hız vermesi gerektiğini savunan Kettani, şunları söyledi:
“Sosyal durum sadece ekonomik politikalar değil, sosyal politikalar gerektiriyor. İstihdam yaratan ve işsiz gençlerin istihdam düzeyini yükseltecek niteliklere sahip sektörlerin yeniden ele alınması lazım.”
Hükümet harekete geçti
Aziz Ahnuş başbakanlığındaki Fas hükümeti, bu yıl yağışların 41 yılın en düşük seviyesine inmesinin ardından tarım sektörünü desteklemeye başladı.
Fas Tarım Bakanı Muhammed es-Sıddiki, 23 Şubat’ta “yağış açığının etkilerini azaltma programı” gündemiyle toplanan Meclis Sosyal Sektörler Komitesinde yaptığı açıklamada, “21 Şubat’a kadar kaydedilen ortalama yağış oranına göre, mevcut tarım mevsiminin 1981’den bu yana yağış açısından en yetersiz dönem olarak kabul edildiğine” dikkat çekmişti.
Mevcut tarım sezonunda yağışların bir önceki sezona göre yüzde 64 azaldığına vurgu yapan Sıddiki, dünya pazarındaki tahıl fiyatlarının şu anda son 10 yılın en yüksek seviyesinde olduğunu ifade etmişti.
Faslı Bakan, hükümetinin yağış açığının etkilerini azaltmak için “çiftçileri desteklemek ve sektörü güvence altına almak” dahil olmak üzere bir dizi önlemi içeren bir program başlattığını ve hayvan yetiştiriciliğini destekleme dahil sürece 3 milyar dirhem (yaklaşık 302 milyon dolar) tahsis edildiğini duyurmuştu.
“Ülke için kolay olmayacak”
Faslı Ekonomi Uzmanı Mehdi Fakir ise Fas’ın şu anda tanık olduğu kuraklığın ekonomik değer üzerinde çok ciddi boyutlarda etkisinin olacağını kaydetti.
“Mevcut kuraklık dalgasıyla ilgili endişeler, iç ve dış zorluklarla aynı zamana denk geliyor.” diyen Fakir, şöyle devam etti:
“Bu olumsuz etkiler, yağışlardaki gecikmeyle daha da kötüleşecek. Kurak mevsimlerin ülke ekonomisi üzerinde çok sert etkisi oluyor. Mevcut durumda, ülkenin tanık olduğu istisnai koşullar göz önüne alındığında, yankıları daha büyük olacaktır.”
Fakir, kuraklıkla beraber ülkede hayat pahalılığının arttığına dikkati çekerek, “Yüksek fiyatların yanı sıra bütçe kısıtlamaları nedeniyle zor bir döneme girdik, bu da ülke için kolay olmayacak. Bugün durumun idare edilmesi imkânı hakkında birçok soru soruluyor ve sonunda ülke ekonomisinin büyümesi büyük ölçüde etkilenecek.” görüşünü dile getirdi.
Fas’ın su problemi
Krallık, Fas’ta kişi başına düşen yıllık su payında endişe verici bir düşüşe işaret eden resmi veriler ışığında, “su güvenliği” sağlamaya çalışıyor.
Hükümet daha önce, 2020-2027 dönemi içme ve sulama amaçlı su temini için 115 milyar dirhem (yaklaşık 12 milyar dolar) tutarında bir yatırım yapmak üzere milli bir paket onaylamıştı.
Fas Ekonomik ve Sosyal Konseyinin bir önceki raporuna göre, kişi başına düşen su payı 1960’ta 2 bin 500 metreküp iken, son yıllarda 650 metreküpün altına düştü. Bu miktarın 2030’a kadar 500 metreküpün altına düşmesi bekleniyor.
Uzmanlara göre, Tarım Bakanlığı tarafından Nisan 2008’de başlatılan tarım sektörünü geliştirmeye yönelik “Yeşil Fas Planı” çerçevesinde benimsenen tarım politikası, su kaynaklarını ciddi düzeyde olumsuz etkiledi.
Ülkedeki su kıtlığı sorunu, ekili alanların 2008’de, 2000 hektardan bugün 10 bin hektara taşınmasıyla, özellikle kırmızı karpuz ekimi olmak üzere su yoğun mahsullerin teşvik edilmesiyle daha da karmaşık hale geldi.
Su Bakanı Nizar Bereket, geçen yıl kasım ayı başlarında Fas’ın kurak ve yarı kurak iklimi nedeniyle sınırlı ve kırılgan su kaynakları ile karakterize edilen ülkelerden biri olduğunu ve yağışın düşmesinde zaman ve mekanda büyük farklılıklar olduğunu söylemişti.