Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Özkan, faydalı böceklerin üretildiği fakülte laboratuvarında AA muhabirine yaptığı açıklamada, ayçiçeğinin yağ elde edilen çok önemli bir endüstri bitkisi olduğunu ve üretim alanlarının yüzde 50’ye yakınının da Trakya’da bulunduğunu söyledi.
Trakya’da çayır tırtılının aşırı derecede çoğalmasının çiftçilerde panik yarattığını dile getiren Özkan, bu böceğin aslında zaman zaman problem olduğunu, bundan 40 yıl ve 10 yıl önce de yine bu şekilde çoğalma yaşandığını anlattı.
Özkan, tırtılın neden şimdi çoğaldığına ilişkin şu bilgileri verdi:
“Bunun birçok nedeni olabilir. Bunlardan bir tanesi, küresel iklim değişikliği. Sıcaklığın 1 santigrat derece değişmesi, 12 haftalık 1 sürede böceğin sayılarını 100 kat artırabilir. Geometrik çoğalıyor. Bu çayır tırtılının bir dişisi 400 adet yumurta bırakır ve yılda 5 döl veriyor. Bu dölün tamamı yaşamış olsa tüm yeryüzünü kaplayabilir. Aslında bu tüm böcekler için hemen hemen böyle. Peki bu niye olmuyor? Çünkü iklim koşulları o böcek için uygun değil. Bu küresel iklim değişikliğinde sıcaklık artışı bu böceğin aşırı derecede artmasına neden olmuş olabilir. İkincisi göçler de etkili olmuş olabilir. Çünkü bu böcek sadece Türkiye’de yaşamıyor, Avrupa’da yaşıyor, Amerika’da, Asya kıtasında, kitlesinde ve sıcak hava dalgası var. Dolayısıyla böceğin bir göçü de olmuş olabilir. Ama bize göre en büyük nedeni, yanlış tarımsal uygulamalar.”
Bu gibi durumlarda çiftçilerin ilk aklına gelen yöntemin ilaçlama olduğunu aktaran Özkan, tarım ilaçları kullanıldığı zaman zararlıya karşı belli bir dönem başarı elde edilebildiğini ancak o zararlıyı öldürürken arıların da öldüğünü dile getirdi.
Özkan, “Bu zararlıların faydaları var. Denge halinde tutan parazitleri, prodüktörleri var. Bunları da öldürüyorsunuz. Kuşları da öldürüyorsunuz. İlaç kullanmak kısa vadede çözüm ama uzun vadede ekolojiyi mahvediyor.” dedi.
Alternatif yöntemler şart
Bu nedenle ilaç alternatifi yöntemlerle bu işin halledilmesi gerektiğinin altını çizen Özkan, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümünün biyolojik mücadele konusuyla 40 yıldan fazla süredir çalıştığını anlattı.
Prof. Dr. Özkan, şöyle devam etti:
“Bu zararlıların mücadelesinde en fazla kullanılan yöntem kimyasal mücadele, yani tarım ilacı kullanımı. Tarım ilacını kullandığımız zaman ilacın yüzde birinden azı o zararlıya gidiyor, gerisi havaya, suya, toprağa karışıyor. Biyolojik çeşitlilik kaybımız oluyor. Bir de bu ilaçların kullandıktan sonra bir kısmı ürünlerin üzerinde kalıyor, insan gıdası olarak kullanıyoruz ve insanların sağlığı da bozuluyor. Bunun ekonomiye yansıması var. Tarım ilacı kullandığımız zaman yurt dışına ürünler gidiyor ve oradan geri dönüyor ve dolayısıyla çok ciddi kayıplarımız söz konusu. Biz zararlıları baskılayan faydalı böcek üretiyoruz. Sloganımız da ‘akıllı böcek, akıllı çiftçi.'”
Bölümlerinde şu anda çok sayıda faydalı böcek bulunduğunu bildiren Özkan, “Burada bizim hocalarımız, hocalarımızın hocası, biz ve genç ziraat mühendisleriyle çalıştık ve bu faydalı böcekleri kit haline getirdik.” dedi.
Elmada, bağda, cevizde, sebzede yine bu tür bir “tuta zararlısı” olduğunu bildiren Özkan, tutaya karşı bu faydalı böceklerin “tıkır tıkır” çalıştıklarını söyledi.
Özkan, “Kitle üretimi bir sırdır. Şu anda 50 milyon üretecek kapasiteye geldik ve Türkiye bu faydalı böcekler bakımından dünyanın en zengin ülkelerinden bir tanesi. Biyolojik çeşitliliğimiz çok zengin ama biyolojik çeşitliliğimizi katma değerli ürünlere dönüştüremiyoruz. Tarım ilacı kullanmak çok kolay geliyor. Tarım ilaçlarına kolay, ucuz, etkili deniliyor ama tarım ilaçları bir zehir. Pestisit diye biliniyor.” diye konuştu.
“Ucuz, ekonomik, ekolojik tek yöntem, biyolojik mücadele”
Son 4-5 yılda 500 ilacın direnç oluştuğu için etkisiz hale geldiğini ve yasaklandığını aktaran Özkan, şunları kaydetti:
“Demek ki etkili de değil. Bir de ucuz diyorlar. Çiftçiye gidip sorun bakalım, tarım ilaçları ucuz mu? Ucuz, ekonomik, ekolojik tek yöntem, biyolojik mücadele. Üniversitemiz Teknokent’teki genç girişimcilerle birlikte çalışıyor ve bunu çiftçinin hizmetine sundu. Elimizdeki bu böcek bir arıcılık. Üzerinde 35-40 yıldır çalışıyoruz. İkinci böceğimiz de dünyada ilk defa üretimini gerçekleştirdiğimiz, Türkiye’nin gerçekleştirdiği bir faydalı böcek. Evet, o zararlılar var. O zararların faydalıları da var. Eğer biz doğayı fazla bozmazsak bu ekolojik denge sürüyor ve çayır tırtılının yapmış olduğu zarar, söz konusu olmuyor. Şimdi bakın buradaki faydalı böcek ne yapıyor? Zararlı böceğin yumurtasına bir tane yumurta koyuyor ve imha ediyor. Buradan zararlı çıkamıyor. Daha yumurta dönemindeyken. Biz bu zararlıyı yetiştiriyoruz. Zararlıların üzerinde faydalıyı yetiştiriyoruz ve bunları kit haline getirip üreticilerin hizmetine sunuyoruz. Çayır tırtılı için 2 faydalı böceğimiz var. Dünyada ilk defa yetiştiriciliğini Türkiye’nin yaptığı bir arıcık. Öbürü de yumurta paraziti trichogramma.
Bunları nasıl kullanıyoruz? Bu kit haline geldiği zaman bunları üreticiler alıyorlar. Bunu dallara asıyorlar. Buradan faydalı böcek çıkıyor, zararlıyı imha ediyor. Peki bunu ne zaman açacağız? Bunun asıl zamanını belirlemek için de bir tuzağımız var. O tuzak da kokuyla zararlıyı buraya çekiyoruz. Ne zaman ergin çıktığını belirliyoruz. Ondan sonra yumurtlayacağı zamanı bildiğimiz için bunları asıyoruz ve zararı önlemiş oluyoruz.”
“Her yıl üst üste aynı ürünü ekerseniz o zararlının olma ihtimali çok fazla”
Türkiye’nin her yıl tarım ilaçlarına 600 milyon dolar para ödediğini belirten Prof. Dr. Cem Özkan, biyolojik mücadelenin yaygınlaşması ile hem masraftan hem de zararlılardan kolayca kurtulunabileceğini söyledi.
Özkan, biyolojik mücadele konusunda ilgili kurumlarla birlikte çalışma yapılması gerektiğini belirtirken, çiftçileri her yıl aynı ürünü ekmemeleri konusunda da uyardı.
Prof. Dr. Özkan, “Çözüm olarak ilaç alternatifi yöntemlere öncelik vereceğiz. Bu yöntemlerden bir tanesi biyolojik mücadele, bir diğeri de kültürel önlemler. Mesela her yıl üst üste aynı ürünü ekerseniz, mesela üretici bu yanlışlığı yapıyor, geçen sene ayçiçeği ekmiş, bu sene yine ayçiçeği ekerse orada o zararlının olma ihtimali çok fazla. Onun yerine münavebe (ekim nöbeti) yapması lazım.” ifadelerini kullandı.