Türkiye Sağlıklı Kentler Birliğince yaptırılan araştırmaya göre, kullanılmayan alanların aydınlatılması, kullanılan yerlerin ise gereğinden fazla aydınlatılması gibi nedenlerle Türkiye’de yıllık 400 milyon, Bursa’da ise 21 milyon liralık enerji boşa gidiyor.
Bursa Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamada, Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın başkanlığındaki Türkiye Sağlıklı Kentler Birliğince “Bursa Işık Kirliliği Araştırma Projesi”nin hayata geçirildiği ifade edildi.
Bu kapsamda Bursa Büyükşehir Belediyesi, Bursa Amatör Astronomi Derneği ve “isikkirliligi.org” iş birliğinde ışık kirliliği ölçümleri yapıldığı belirtilen açıklamada, kentte nüfusun yüzde 90’ının yaşadığı 1021 farklı noktada gerçekleştirilen çalışmaların sonucunda ışık kirliliği haritası oluşturulduğu kaydedildi.
Prof. Dr. Zeki Aslan’ın danışmanlığında hazırlanan projede, ışık kirliliğinin ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerinin de belirlendiğine işaret edilen açıklamada, “Projenin sonuç raporunda, Uluslararası Karanlık Gökyüzü Birliğinin yaptığı bir araştırmaya göre, dış aydınlatmalarda ışığın yüzde 30 kadarının boşa gittiği belirtildi. Bu yanlış uygulamaların maliyetinin ABD’de yılda 3,5 milyar dolar, İngiltere’de ise 53 milyon sterlin tutarında enerji kaybına neden olduğu vurgulandı. Türkiye’de de bugün itibarıyla yıllık 400 milyon lira tutarında enerjinin boşa gittiği tahmin ediliyor. Son yapılan araştırmada, Bursa’da yanlış aydınlatmadan kaynaklı kaybolan toplam ışık miktarının ise yıllık 21,13 milyon lira olduğu hesaplandı.” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, verilere göre Türkiye nüfusunun yüzde 97,8’inin ışık kirliliği altında yaşadığı ve nüfusun yüzde 49,9’unun Samanyolu’nu hiç görmediği belirtildi.
İnsan sağlığını olumsuz etkiliyor
Araştırmanın sonuç raporunda ışık kirliliğinin insan sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çekilerek, şunlar kaydedildi:
“Yapılan araştırmalar, gece maruz kalınan fazla ışığın aşırı kilolu olma (obezite), depresyon, uyku bozukluğu, diyabet, meme kanseri ve başka hastalıklara yakalanma riskini artırdığını göstermektedir. 24 saatlik gündüz gece döngüsü, canlıların fizyolojik süreçlerini belirleyen, biyokimyasal mekanizmaları denetleyen biyolojik saatini etkiler. Gece karanlıkta salgılanan melatonin hormonu, vücudun biyolojik saatini koruyup ritmini ayarlar, kansere karşı koruyucu direncini artırır. Aydınlık süresinin uzaması veya aniden ışığa çıkılması melatonin salınımını baskılar, üretimini durdurur. Benzer şekilde, gece vardiyasında çalışan kadınlar üzerinde yapılan klinik araştırmalar, meme kanseri riskinin arttığını göstermektedir. “