Washington Post (WP) gazetesinin haberine göre, FBI’dan, bazı İranlı grupların 5 Kasım’da yapılacak ABD seçimlerinde yarışan adayların danışmanlarının e-posta adreslerine kimlik avı postası göndererek saldırdığı (hack) iddialarına ilişkin kısa bir açıklama yapıldı.
Açıklamada, “FBI’ın bu konuyu soruşturduğunu teyit edebiliriz.” ifadesine yer verildi.
İsminin açıklanmaması koşuluyla konuşan konu hakkında bilgi sahibi kişiler, WP’ye yaptıkları açıklamada, FBI’ın, İranlı grupların Donald Trump ve Joe Biden ile Kamala Harris’in seçim kampanyalarından bazı danışmanların e-posta adreslerini hacklediği iddialarını soruşturduğunu bildirdi.
Bu kişiler, FBI yetkililerinin, şu ana kadar bu girişimlerin başarılı olduğuna dair kanıt bulamadığını aktardı.
Trump’ın eski danışmanlarından Roger Stone, yaptığı açıklamada, “Yetkililer tarafından birkaç kişisel e-posta hesabımın ele geçirildiği konusunda bilgilendirildim. Bu konuda gerçekten daha fazla bilgim yok. İşbirliği yapıyorum, her şey çok garip.” ifadelerini kullandı.
Microsoft’un raporu
Microsoft Tehdit Analiz Merkezinden 9 Ağustos’ta yayımlanan raporda, bazı İranlı grupların başkanlık seçimlerini etkilemek amacıyla siber faaliyetlerini hızlandırdığı belirtilmişti.
Raporda, İran’ın ABD’deki seçimlere “siber destekli etki operasyonları” düzenlediği, bazı İranlı grupların, bazı hükümet yetkililerinin e-posta hesaplarına kimlik avı postası gönderdiği ifade edilmişti.
İran Devrim Muhafızları Ordusu bağlantılı bir grubun, haziranda hassas bilgileri toplamak için “üst düzey bir başkanlık kampanyası yetkilisi”ni hedef aldığı kaydedilen raporda, İranlı bir grubun, ABD merkezli haber siteleri gibi görünen her iki siyasi gruba yönelik internet siteleri oluşturduğu ve “kutuplaşmayı artırmaya” çalıştığı bilgisine yer verilmişti.
Rapora ilişkin açıklama yapan İran’ın Birleşmiş Milletler (BM) Misyonu ise ABD başkanlık seçimlerine müdahale edildiği veya siber saldırı düzenlendiği iddialarını yalanlamıştı.
Trump kampanyasının e-postalarına saldırı iddiası
Trump’ın seçim kampanya ekibinden 11 Ağustos’ta yapılan açıklamada, e-posta adreslerinin saldırıya uğradığı ve hassas içerikleri olan kampanya içi belgelere ilişkin saldırıdan İran’ın sorumlu tutulduğu öne sürülmüştü.
Kampanya Sözcüsü Steven Cheung, saldırının “ABD’ye düşman yabancı kaynaklar” tarafından gerçekleştirildiğini savunarak, “Belgeler yasa dışı yollarla elde edildi. Kaos amaçlanıyor.” ifadelerini kullanmıştı.
Cheung, Politico dergisinin yer verdiği raporda “İranlı saldırganlar Amerikalı üst düzey bir yetkilinin hesabına girdi” ifadesinin bulunduğuna işaret etmişti.