Powell, Avrupa Merkez Bankası (ECB) tarafından Portekiz’in Sintra kentinde “ECB Merkez Bankacılığı Forumu” kapsamında gerçekleştirilen panelde konuştu.
Geçen yılın ikinci yarısında büyüme ve iş gücü piyasası açısından “olağanüstü” olduğunu anımsatan Powell, bunun bu yılın ilk yarıda da devam ettiğini söyledi.
Powell, ilk çeyrekteki duraklamanın ardından dezenflasyonist eğilimde yeniden başlama belirtileri görüldüğüne dikkati çekerek, “Enflasyonu hedefimize düşürmede oldukça ilerleme kaydettik.” diye konuştu.
Faiz indirimi için tarih vermekten kaçındı
Para politikasını gevşetmeye başlamadan önce enflasyonun yüzde 2’ye doğru sürdürülebilir şekilde düşeceğinden daha emin olmak istediklerini vurgulayan Powell, son zamanlarda görülen türden daha fazla veri tespit etmek istediklerini yineledi.
Powell, iş gücü piyasasının güçlü kalmasını istediklerine dikkati çekerek, iş gücü piyasasının beklenmedik şekilde zayıflamasının politika tepkisi gerektirebileceğini dile getirdi.
İlk faiz indiriminin eylül ayında olup olmayacağına yönelik soruya cevap vermekten kaçınan Powell, “Bugün burada belirli tarihlere değinmeyeceğim. Çok erken gidersek enflasyonu düşürmek için yaptığımız iyi işi boşa çıkarabileceğimizin ve çok geç gidersek büyümeyi ve toparlanmayı gereksiz yere baltalayabileceğimizin farkındayız.” ifadelerini kullandı.
“Bu yıl veya gelecek yıl yüzde 2 enflasyona geri döneceğimizi düşünmüyoruz”
Powell, hizmet enflasyonunun daha yapışkan olmakla ünlü olduğuna işaret eden Powell, iş gücü piyasasında birkaç yıl öncesine göre daha iyi bir dengeye doğru oldukça önemli bir hareket gördüklerini ve ücret artışlarının daha sürdürülebilir seviyelere doğru gittiğini kaydetti.
İş gücü piyasasının uygun şekilde soğuduğunu söyleyen Powell, bunu çok dikkatli şekilde izlediklerini vurguladı.
Powell, “Bu yıl veya gelecek yıl yüzde 2 enflasyona geri döneceğimizi düşünmüyoruz. Belki gelecek yılın sonlarında görebiliriz. Önemli olan, gerçek bir ilerleme kaydediyor olmamız.” dedi.
Para politikasının kısıtlayıcı ve uygun seviyede olduğunu kaydeden Powell, konut piyasasında yüksek faiz oranların etkilerini gördüklerini dile getirdi.
Powell, Donald Trump’ın ABD Başkanı olarak seçilmesi durumunda Fed’in bağımsızlığına yönelik endişeler olacağına dair soru üzerine, “Ben buna hiç odaklanmıyorum. Gerçekten sadece işimizi yapmaya devam etmemiz gerektiğini düşünüyorum.” dedi.
ABD’nin sahip olduğu borç seviyesinin sürdürülemez olmadığını ifade eden Powell, ancak bütçe açığı yolunun sürdürülemez olduğunu bunun tartışmasız şekilde öncelikli konu olması gerektiğini anlattı.
Powell, bu yıl bir faiz indirimine mi yoksa iki faiz indirimine mi gidileceğine ilişkin soru üzerine de “Yorum yok.” yanıtını verdi.
Lagarde, dezenflasyonda ilerleme kaydettikleri görüşünde
ECB Başkanı Christine Lagarde da dezenflasyonda oldukça ilerleme kaydettiklerini söyledi.
İlk çeyrekte ortaya çıkan ve devam edeceğini umdukları yavaş bir toparlanma sürecinde olduklarına işaret eden Lagarde, ancak geleceğe dair belirsizlikler olduğunu aktardı.
Lagarde, enflasyonun doğru yönde ilerlediğini belirterek, enflasyonu düşürme sürecinin 2024’ün sonuna kadar “engebeli” olabileceğini ifade etti.
Yüzde 2’lik hizmet enflasyonuna ihtiyaç yok
Avro Bölgesi’nde enflasyonun ana bileşenlerine bakıldığında en yüksek yıllık fiyat artışının kaydedildiği hizmet sektörüne dikkati çeken Lagarde, hizmet enflasyonunun arkasındaki nedenlere dikkat ettiklerini anlattı.
Lagarde, hizmet enflasyonunun yüzde 2’ye düşmesine ihtiyaç olmadığına işaret ederek, “Çünkü imalat malları yüzde 2’nin altında ve günün sonunda mal ve hizmetler arasında bir denge oluşacak.” dedi.
Hizmet enflasyonunun arkasında ücret artışları olduğunu belirten Lagarde, karların ücret artışlarını absorbe ettiğinin görülmesi gerektiğini dile getirdi.
Lagarde, sıfıra yakın faiz oranlarına dönülüp dönülmeyeceğinin sorulması üzerine ise bunun çok düşük bir ihtimal olduğu yanıtını verdi.