ABD Merkez Bankası’nın (Fed), bu haftaki toplantısında, politika faizini sabit tutması ve temmuz ayında 25 baz puanlık artışa gitmesi öngörülürken, kredi ve para piyasası koşullarındaki sıkılaşmanın boyutunun Banka’nın bundan sonraki politikalarını etkileyebileceği tahmin ediliyor.
Rabobank Kıdemli ABD Stratejisti Philip Marey, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Fed Başkanı Jerome Powell’ın haziran ayında bir duraklamaya yönelik eğilimi göz önüne alındığında, Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) faizlerde değişiklik yapmasını beklemediğini ifade etti.
Bununla birlikte beklenenden daha güçlü ekonomik verilerin, şimdiden FOMC üyelerinin yaklaşık yarısını ek faiz artırımlarının gerekli olduğuna ikna ettiğini belirten Marey, kredi koşullarında öngörülen sıkılaşmanın henüz gerçekleşmediğini ve faiz artırımlarının yerine geçemediğini, bu nedenle “şahinleri” haziran ayını atlamaya ikna etmek için FOMC’nin temmuz ayı faiz artırımına kapıyı sonuna kadar açık bırakabileceğini söyledi.
Ekonomideki yeniden ivmelenme ve bankacılık krizinin kredi koşulları üzerindeki ılımlı etkisi nedeniyle temmuzda FOMC’nin enflasyonu kontrol altına almak için faiz artırım döngüsünü yeniden başlatmasını beklediğini aktaran Marey, FOMC’nin yılın geri kalanında faiz artırımlarına ara vermeden önce 25 baz puanlık bir artış daha yapabileceğini vurguladı.
Marey, “Şu ana kadar Fed’in kredi sıkılaştırmasına ilişkin beklentileri gerçekleşmedi. Kredi koşullarındaki sıkılaşma Fed’in işinin geri kalanını yapmayacaksa ek faiz artışlarına ihtiyaç duyulabilir.” dedi.
“Borç tavanı konusunun çözülmesi, Fed’in endişeleneceği konulardan birini daha azalttı”
ING Group Uluslararası Başekonomisti James Knigtley de borç tavanının askıya alınmasının ardından sıkı para piyasası koşullarının Fed’in işinin bir kısmını yaptığını söyledi.
Borç tavanı konusunun çözülmesinin Fed’in endişeleneceği konulardan bir tanesini daha azalttığını belirten Knigtley, özellikle likidite yönetimi ile ilgili olarak gözlemlenmesi gereken sonuçlar olduğunu aktardı.
Knigtley, para piyasası koşullarındaki sıkılaşmanın Fed’in faiz artışı yapması için üzerindeki baskıyı azaltabileceğini ifade etti.
Banka’nın haziran ayı toplantısında faiz artırımlarını pas geçebileceğini belirten Knightley, enflasyonda yavaşlama olmaması durumunda gelecek ay 25 baz puanlık bir faiz artışı riskinin söz konusu olabileceğini söyledi.
“Banka krizi kredileri kısıtladı”
FWD Bonds’un Başekonomisti Chris Rupkey ise Fed’in haziran ayında faiz artırımlarına ara vereceği öngörüsünde bulundu.
Banka krizinin kredileri kısıtladığını belirten Rupkey, faizleri yüzde 5,75’e kadar çıkarmak yerine kredi koşullarındaki bu sıkılaşmanın bu işi gördüğünü söyledi.
Berenberg ABD, Amerika, Asya Başekonomisti Mickey Levy, “Fed’in temmuz ayı toplantısında politika faizini sabit tutma kararını açıklayacağını ve faiz oranlarını 25 baz puan artırmaya hazır olmasını bekliyorum.” dedi.