ABD Merkez Bankasının (Fed) 17 Haziran’daki toplantı kararları sonrası artan oynaklık ve para politikasının geleceğine ilişkin belirsizlikler hafta boyunca Fed üyelerince azaltılmaya çalışılırken, küresel pay piyasalarına alış ağırlıklı eğilim hakim oldu.
Varlık alımlarının azaltılmasına ilişkin açıklamaların sözle yönlendirmelerdeki ağırlığı dikkati çekerken, Fed üyeleri, varlık alımlarının azaltılmasına ilişkin iletişimin şeffaf ve detaylı bir şekilde yapılacağını vurguladı.
ABD Başkanı Joe Biden’ın 1,2 trilyon dolarlık altyapı yatırımları için Demokrat ve Cumhuriyetçi senatörlerin anlaşmaya vardığını duyurması küresel pay piyasalarının haftanın ikinci yarısındaki alış ağırlıklı seyri güçlendirdi.
Bununla birlikte ABD ve Avrupa’da şirket bilançoları açıklanmaya başlarken, Avrupa şirketlerinin beklenenden güçlü gelen bilanço sonuçları dikkati çekti.
Öte yandan, küresel bazda artan enflasyon endişesi ve Fed’in şahinleşen tonunun ardından gelişmekte olan ülke merkez bankaları para politikalarının sıkılaşan tutumu dikkati çekerken, hafta içinde Meksika Merkez Bankası politika faizini 25 baz puan artırarak yüzde 4,25’e yükseltti.
ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi, söz konusu gelişmelerle hafta içinde yüzde 1,35 ile 22 Şubat haftasından bu yana en düşük seviyeye gerilemesinin ardından artan satış baskısıyla yüzde 1,55’e yükselerek haftayı yaklaşık 11 baz puan artışla tamamladı.
ABD’nin 2 yıllık tahvil faizi ise yükselişini üst üste ikinci haftaya taşıyarak yüzde 0,2780’e çıkarken, dolar endeksi üst üste dört haftalık yükseliş eğilimin ardından haftayı yüzde 0,5 düşüşle 91,9’dan tamamladı.
Altının ons fiyatı ve bakırın libresi ise bu hafta kısmen de olsa yaralarını sardı. Üç haftalık düşüş serisini sonlandıran altının ons fiyatı yüzde 0,74 değer kazancıyla 1.778 dolara çıkarken, bakırın libresi yüzde 1,32 artışla 4,24 dolara yükseldi.
Küresel ekonomik toparlanma, ABD’deki petrol stoklarındaki azalma ve 1 Temmuz’da yapılacak Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ile bazı OPEC dışı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun toplantısı öncesi Brent petrol yükseliş eğilimini üst üste beşinci haftaya taşıdı. 75,3 dolarla 22 Nisan 2019 haftasından bu yana en yüksek seviyeyi gören Brent petrolün varil fiyatı haftayı yüzde 3,5 artışla 75,2 dolardan tamamladı
Fed’in sözle yönlendirmesi sonrası New York borsası rekor kırdı
Fed yetkililerinin açıklamalarıyla kısmen artan risk iştahı, Fed’in 23 bankanın stres testini tamamladığını ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sebebiyle uygulamaya aldığı kısıtlamaları 30 Haziran’da kaldıracağını duyurmasıyla daha da güçlendi.
Fed’den yapılan açıklamada, “stres testi”ne tabi tutulan en büyük 23 Amerikan bankasının ağır bir ekonomik durgunluk halinde hane halkı ve şirketlere kredi vermeye devam edebilecek sermaye kriterlerine sahip olduğu bildirildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Fed Başkan Yardımcısı Randal Quarles, geçen yıl bankanın, birkaç farklı kuramsal ağır ekonomik durgunluk şartlarında üç stres testi gerçekleştirdiğini belirterek, “Bu testlerin hepsi, bankacılık sisteminin devam eden ekonomik toparlanmayı desteklemek için güçlü bir şekilde konumlandığını doğruladı.” değerlendirmesinde bulundu.
28 Haziran haftasında ise iş gücü piyasasına ilişkin açıklanacak veriler yatırımcıların odağına yerleşti.
Analistler, iş gücü piyasasının Kovid-19 salgını öncesi seviyelerin çok uzağında olmasının Fed’i özellikle varlık alımlarının azaltılmaya başlanması konusunda köşeye sıkıştırdığını bildirdi.
Fed Başkanı Powell’ın Temsilciler Meclisi’nde yaptığı sunumda kendisine insanların neden hala çalışmaya karşı isteksiz oldukları sorulmuş, Powell da bu durumun geçici olduğunu, ilerleyen dönemde açık iş sayısının önemli oranda düşeceğini düşündüğünü söylemişti.
Analistler, iş gücü verilerindeki iyileşmelerin Fed üyelerinin güvercin tutumlarını etkileyebileceğini, bu durumun da varlık fiyatlamalarında oynaklığı beraberinde getirebileceğini ifade etti.
Öte yandan, ABD ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 6,4 büyürken, Fed’in enflasyon ölçümünde dikkate aldığı kişisel tüketim harcamaları endeksi yıllık bazda yüzde 3,9 artışla beklentilere paralel gerçekleşti.
Söz konusu gelişmelerle alış ağırlıklı bir seyir izleyen New York borsasında, haftalık bazda S&P 500 endeksi yüzde 2,74 ve Nasdaq endeksi yüzde 2,35 değer kazanarak haftalık kapanış rekoru, Dow Jones endeksi de yüzde 3,44 yükseldi.
28 Haziran ile başlayan haftanın veri takviminde, pazartesi Dallas Fed imalat aktivite endeksi, çarşamba ADP istihdam raporu ve bekleyen konut satışları, perşembe imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) ile ISM imalat sanayi PMI ve tarım dışı istihdam, işsizlik oranı, dış ticaret dengesi fabrika siparişleri ile dayanıklı mal siparişleri takip edilecek. Bununla birlikte Fed üyelerinin hafta boyunca yapacakları açıklamaların da yatırımcıların odağında bulunması bekleniyor.
Avrupa’da jeopolitik riskler borsalardaki yukarı yönlü hareketi törpüledi
Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi’nden gelen haber akışı ve İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) faiz kararı geçen haftanın önemli konularını oluştururken, gelecek hafta Avrupa’da yoğun veri takvimi ve Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde’ın konuşmaları gündemin odağında olacak.
AB Liderler Zirvesi’nde komşu ülkelere ilişkin önemli kararlar alınırken Zirve’de alınan karara göre, AB, Ukrayna’yı istikrarsızlaştırdığı gerekçesiyle Rusya’ya uyguladığı ekonomik yaptırımların süresini 6 ay daha uzattı.
Hafta içinde BoE politika faizinde değişikliğe gitmezken, bankadan yapılan açıklamada tahvil alım programının 875 milyar sterlinlik kısmının tahvil, 20 milyar sterlinlik kısmının ise şirket tahvil alımından oluşmaya devam edeceği bildirildi.
Mali politikalara ilişkin gelişmelerin de yaşandığı haftada, Almanya’da Bakanlar Kurulu, Kovid-19 salgın sonrasındaki ekonomik toparlanmayı güçlendirmek için yaklaşık 100 milyar avro yeni borçlanma öngören 2022 federal bütçe tasarısını onayladı. Öte yandan, Almanya Başbakanı Angela Merkel, hafta içinde yaptığı açıklamada, “Önümüzdeki birkaç yıl içinde devasa meblağlar harcamamız gerekecek.” uyarısında bulundu.
Analistler, söz konusu gelişme ile birlikte Avrupa’da açıklanan şirket bilançolarının “V” şeklinde toparlanmaya işaret etmesinin pay piyasalarını destekleyen etkenlerden olduğunu vurguladı.
Hafta içinde açıklanan öncü imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI verileri de bölge genelinde ekonomik toparlanmanın hızla devam ettiğine işaret etti.
Buna karşın AB Liderler Zirvesi’nden çıkan kararların risk algısını artırdığını aktaran analistler, pay piyasalarındaki yukarı yönlü hareketin törpülendiğini bildirdi.
Söz konusu gelişmelerle Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya’nın 10 yıllık tahvil faizleri yükseliş eğilimini üst üste ikinci haftaya taşırken, avro/dolar paritesi üç haftalık düşüş eğilimini sonlandırarak, haftayı yüzde 0,61 artışla 1,1936’dan tamamladı.
Avrupa borsalarında bu hafta sınırlı da alış ağırlıklı bir seyir izlenirken, haftalık bazda Almanya’da DAX endeksi yüzde 1,04, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,69, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,82 ve İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 0,15 değer kazandı.
Gelecek hafta; salı Avro Bölgesi’nde Tüketici Güven Endeksi ve Almanya’da Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), çarşamba İngiltere’de Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH), Almanya’da işsizlik ve Avro Bölgesi’nde tahmini TÜFE, perşembe bölge genelinde imalat sanayi PMI ve Avro Bölgesi’nde işsizlik oranı ve cuma Avro Bölgesi’nde Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ile ECB Başkanı Lagarde’ın konuşması takip edilecek.
Asya’da piyasalar yara sararken, Güney Kore rekor kırdı
Asya borsalarında bu hafta küresel pay piyasalarına paralel alış ağırlıklı bir seyir izlenirken, Çin pay piyasaları üç haftalık düşüş eğilimini sonlandırdı.
Çin Merkez Bankası (PBoC) hafta içinde gerçekleştirilen para politikası kurulu toplantısında, 1 yıllık kredi faiz oranını yüzde 3,85 ve 5 yıllık kredi faiz oranını yüzde 4,65 düzeyinde bıraktı.
Bununla birlikte PBoC repo ihaleleri ile piyasa verdiği likiditeyi de 20 milyar yuan artırırken, piyasaların likidite artışını olumlu karşıladıkları görüldü.
Öte yandan, ABD’nin Çin’in bazı bölgelerinde üretilen güneş enerji panellerine kısıtlama getirebileceğini ilişkin haber akışı ise pay piyasalarının yukarı yönlü hareketlerini törpüledi.
Hafta içinde Japonya’da açıklanan Tokyo TÜFE verileri aylık ve yıllık bazda değişim göstermezken, imalat sanayi ve bileşik PMI sırasıyla 51,5 ve 47,8’e geriledi. Hizmet sektörü PMI ise 47,2’ye yükseldi.
Bu gelişmelerle Çin’de Şanghay bileşik endeksi haftalık bazda yüzde 2,34, Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,35 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1,07 değer kazanırken, Güney Kore borsası rekor kapanış gerçekleştirdi.
28 Haziran ile başlayan haftanın veri takviminde, salı Japonya’da işsizlik oranı ve perakende satışlar, çarşamba Japonya’da sanayi üretimi ve perşembe Çin’de imalat sanayi PMI verileri bulunuyor.
Borsa İstanbul’da yükselişler satışlarla karşılandı
Yurt içinde piyasalarda bu hafta veri gündemi sakin seyrederken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yayınladığı Para Politikası Kurulu (PPK) özetinde, “Sıkı parasal duruş; enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve finansal piyasa gelişmeleri bağlamında dışsal ve geçici oynaklıklara karşı önemli bir tampon işlevi görecektir.” ifadesi kullanıldı.
Özette ayrıca, enflasyonun kısa dönemde başta emtia fiyatları olmak üzere arz ve talep yönlü çeşitli unsurların etkisiyle oynak bir seyir izlemesinin beklendiği bildirildi.
Öte yandan Türkiye yerli aşının üçüncü fazının ilk uygulamasını gönüllüler üzerinde denemeye başlarken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerli Kovid-19 aşısının adının “TURKOVAC” olduğunu açıkladı.
Kovid-19 aşılama çalışmalarının yoğunlaştığı haftada, Sağlık Bakanlığı’nca 18 yaşından büyüklerin birinci doz Kovid-19 aşısı olabilecekleri açıklandı.
Ülke genelinde toplam yapılan aşı sayısı 47 milyona yaklaşırken, birinci doz aşı uygulanan kişi sayısı 31,7 milyonu, ikinci doz aşı uygulana kişi sayısı 14,7 milyonu geride bıraktı.
Analistler, bu gelişmelere karşılık Borsa İstanbul’da 1.420 seviyelerinden gelen satış baskısının kırılamaması ve Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) haziran vadeli endeks kontratının vade sonunun yaklaşmasıyla oynaklığın arttığını bildirdi.
BIST 100 endeksi böylece haftayı yüzde 0,06 artışla 1.391,86 puandan tamamladı.
Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 1.390 seviyesinin aşağı yönlü kırılması halinde 1.377 ve 1.330 seviyelerinin gündeme gelebileceğini belirterek, 1.420 ve 1.470 puanın önemli direnç olduğunu söyledi.
Dolar/TL de kısmen şahinleşen Fed ve devam eden enflasyonist baskılarla 8,8012 ile tüm zamanların zirvesini görmesinin ardından haftayı yüzde 0,59 artışla 8,7932’den tamamladı.
24 Haziran haftasında yurt içinde salı ekonomik güven endeksi, çarşamba dış ticaret dengesi ve perşembe imalat sanayi PMI verileri takip edilecek.