Fenerbahçe Kürek Takımı Teknik Sorumlusu Erhan Ertürk, bu sezon kadınlarda ve erkeklerde 15 yarışın 14’ünü kazanarak şampiyon olan takımları hakkında AA muhabirine açıklamada bulundu.
Branşlarında 5 yıldır üst üste şampiyon olduklarını ve grafiklerini giderek artırdıklarını vurgulayan Ertürk, “Gerçekten ‘Fenerbahçe bir spor kulübüdür’ dendiği zaman dışarıdan sıradan bir lafmış gibi geliyor ama bu kulüpteyken bu lafın içinin ne kadar dolu olduğunu görüyorsunuz. Biz, her şeyimizle tamamen spor kulübüyüz. Bizim buradaki sporcumuzun Fenerbahçe yönetiminin gözünde en süper star futbolcudan bir farkı yok.” ifadelerini kullandı.
Fenerbahçe’de sporcu, antrenör ve yöneticilere çok büyük değer verildiğini aktaran Ertürk, şöyle devam etti:
“Eğer kulüp bazında bakarsak Avrupa’da Fenerbahçe kadar büyük bir kürek kulübü yok. Her ülkenin yüzlerce kulübü var, onların hepsi toplanarak milli takımları oluşturuyor. Şu anda kürekte Türkiye’nin milli takımını ise Fenerbahçe oluşturuyor. Milli takımda sporcuların yüzde 90’ı Fenerbahçe’den. Milli takımın 27 kişilik bir kadrosu var. Genç, yıldız, kadın, erkek, büyük takım. Bu 27 sporcunun 20’si Fenerbahçe’den. Branşımızda Avrupa’da Şampiyonlar Ligi gibi bir şey olsaydı rahat şampiyon oluruz derdik ama sadece milli takım statüsünde olduğu için ülke takımlarıyla yarışıyoruz.”
– “Başkanımız bize ciddi bir destek verdi”
Erhan Ertürk, kulüp başkanı Ali Koç’un kendilerine önemli desteklerde bulunduğunu dile getirdi.
Ali Koç ile beraber 3 yıl önce göreve geldiğini belirten Ertürk, ciddi bir bütçeye sahip olduklarını ve Avrupa’dan hiçbir eksiklerinin bulunmadığını ifade etti.
Göreve ilk başladığı zaman kürek şube sorumlusu Ozan Bayülken ile Avrupa’yı hedeflediklerini ve bunun Türkiye’deki başarıyı artırdığını anlatan Ertürk, “Başkanımız bize ciddi bir destek verdi. Gerçekten birebir her yöneticimiz ve başkanımız tüm spor dallarıyla ilgileniyor. Pandemide ekonomik krize rağmen yönetimimiz çok destek oldu. Kürek gerçekten pahalı bir spor, ciddi harcaması var ama biz bir eksik hissetmiyoruz. Başkanımız amatör sporları çok ciddi destekliyor, teşekkür ediyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Sakarya ve Adana’da iki takım kurduklarını ve buradan yetiştirdikleri çocukları ana takıma monte edeceklerini vurgulayan Ertürk, şunları aktardı:
“Türkiye’de kadın ve erkek brançlarında toplam 15 yarış oluyor. Bu sene bunların 14’ünü Fenerbahçe kazandı. Ciddi bir dominasyon. Bilinen istatistiklerde daha büyük bir puan farkı yok. Kadınlarda 6’da 6 yaparak bütün yarışları kazandık. Erkeklerde ise sadece 1 yarışı kaybettik ve 9’da 8 yaptık. İnanılmaz bir şampiyona geçti ve şampiyonadan hemen sonra ara vermeden bütün sporcularımızı milli takıma yolladık. Şimdi kadınlarda ve erkeklerde olimpiyat kotasını deneyeceğiz. 5-7 Nisan’da Avrupa’da kota yarışları olacak. Çok az vaktimiz kaldı. Ciddi bir çalışmamız var. Sporcularımız oradan olimpiyat kotasını alıp sevindirici haberle dönmek istiyor. Eğer orası olmazsa dünya kotası 17-18 mayıs tarihinde. Yani tekrar bir deneme şansları var.”
– “Taşıma suyla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz”
Erhan Ertürk, Türkiye’de kürek için bir parkur bulunmadığını ve bunun kendileri için büyük bir zorluk oluşturduğunu söyledi.
Hazırlıklarını açık gölde yaptıklarını ve çok az ülkenin bu şekilde hazırlandığını dile getiren Ertürk, “Tesisleşme gerekiyor, milli takımın bile kendi parkuru yok. Türkiye’de olimpiyat kürek branşında çok zor. Bizim parkurumuz yok. Yani futbol sahanız yok ama futbol takımlarınız var, öyle düşünün. Yıllardır federasyon başkanlarımız bunu yaptırmanın savaşını veriyor, spor bakanlarımız ilgileniyor. Tam yapılacak proje iptal oluyor, bir türlü gerçekleşmedi. Yıllardır böyle bir sıkıntımız var. Şimdi Sakarya’da bir parkur yapılıyor deniyor. Eğer gerçekleşirse bizim için ciddi bir atlama olur. Biz taşıma suyla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Göçebe bir şekilde devam ediyoruz ama başarımız buna oranla çok yüksek.” diye konuştu.
Sporcularından her zaman büyük beklentilerinin bulunduğunu da ifade eden Ertürk, şunları kaydetti:
“Sporcularımız çok büyük yük altındalar. Türkiye’de bir eğitim sistemi gerçeği var. Sonuçta kürekte şu anda belli bir hayat standardını sürdürebilseler de onlar bu işi bıraktıktan sonra bir iş sahibi, profesyonel meslek sahibi olmak durumundalar. Okula gidiyorlar, ders çalışıyorlar, antrenman yapıyorlar. Sosyal hayatları neredeyse yok denecek kadar az. Özellikle büyük takımda ciddi bir planlama yapıyorlar çünkü 24 saat bir şekilde yetmiyor. Her gün 2 saat sabah 2 saat akşam antrenman yapmak zorundalar. Parkur olmadığı için kulüpten Ömerli Barajı’na gidiyoruz. Bu, zaten 1,5 saatlik bir süreç. Gidiş geliş 3 saat yapıyor. Sporcuların 3 saatlik bir kaybı var. Aradaki 3 saatlik kayıp büyük bir maliyet de getiriyor.”
Erhan Ertürk, hem parkuru hem de tesisi olan ülkelerle rekabet ettiklerini hatırlatarak, “Herkes ciddi özveride bulunuyor. Yöneticiler, antrenörler, sporcular ve aileler. Ailelere de çok iş düşüyor. Aileler çocuklarının geleceğinden endişelenip okula yönlendirmeye çalışıyor. Çocuklar okula yetişsinler diye sabah 5-6’da antrenman yapıyoruz. Zor bir süreç ama artıları da var. Devlet şu anda tüm milli sporculara burs imkanı sağladı. En pahalı, en iyi üniversitede eğitim hayatınız bedava oluyor. Bu, elimizi rahatlattı. Artık ailelerin önüne bunu koyabiliyoruz.” şeklinde görüş belirtti.
– “Burada çocuklar mental olarak ciddi gelişim gösteriyor”
Deneyimli çalıştırıcı, Fenerbahçe kapısından giren herkesin ailenin bir üyesi olduğunu belirtti.
Ertürk, 25 yıldır sarı-lacivertli kulübün bünyesinde bulunduğunu dile getirerek, “Çocuğunuz, güvenli bir yerde, temiz bir ortamda büyüyor. Çocuğun hayatının sadece kürekle değil herhangi bir sporla buluşması gerekiyor. Bu, çocukların karakterinde ciddi farklılıklar oluşturuyor. Kendi başına küçük yaşta bir şeyler başarmayı öğretiyor. İş dünyasına hazırlıyor. Burada çalışmanın veya çalışmamanın sonuçlarını alıyor. Sporun her dalında fiziki gelişme zaten mevcut. Burada çocuklar mental olarak ciddi gelişim gösteriyor. İmkanı olan aileler çocuklarını spora yönlendirmeli. Kürekte biz 12 yaşında başlatmayı ideal görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kürekle ilgili genel bilgiler veren Ertürk, bu sezon ulaştıkları şampiyonlukla ilgili duygularını da paylaşarak, “O günü hatırlayınca yüzüm gülüyor. Duygusal bir insan değilimdir ama orada bir anda ağlamaya başladım. Aslında biz o madalyaları çalışmayla, alın teriyle çok önce kazanıyoruz. Pandemide çocuklarımız hastalık geçirdi hastanelere götürdük. Çok zorlandık, bu sene gerçekten farklıydı ve sonunda başarı gelince o an onların hepsinin boşalması oldu ve duygularımıza hakim olamadık. Toplamda 2 gün sürdü ve çekişmeli geçecek tüm yarışları kazandıktan sonra çok rahatlamıştım. Şimdi üstüne ne koyabiliriz diye düşünmeye başladık.” değerlendirmesini yaptı.