Suriye’nin Halep kentinde 1992 yılında dünyaya gelen Ebubekir Kahwam, ailevi sorunları nedeniyle 14 yaşında kaçarak Hatay’a annesinin yanına geldi.
Yaşadığı kenti tanımaya ve alışmaya çalışan Kahwam, bir gün Hatay’da bir kahvehaneye girince Fenerbahçe-Galatasaray maçına denk geldi. Burada Fenerbahçeliler arasında maçı izlemeye başlayan Kahwam, Alex De Souza’nın attığı gole sevinen taraftarlardan birinin heyecanla kendisine sarılması üzerine Fenerbahçeli olmaya karar verdi. Dilini hiç bilmediği bir Türk’ün bu sıcak sarılışı, Kahwam’ın hayata bakışını değiştirdi.
Suriyeli Kahwan, Fenerbahçe taraftarlarına forma hediye etme sürecine götüren hikayesini AA muhabirine anlattı.
Hatay’da bir süre kaldıktan sonra annesiyle İstanbul’a yerleştiğini belirten Kahwam, ancak resmi evrakta eksiklik olması nedeniyle ülkesine geri gönderildiğini söyledi. Suriye’de iç savaşın başladığı ilk aylarda “Ebubekir” ismi nedeniyle bazı toplumsal kesimlerden baskı gördüğünü, ayrımcılığa maruz kaldığını dile getiren Kahwam, 2011 yılında tekrar Türkiye’ye gelmek zorunda kaldığını aktardı.
İstanbul’a gelince geçici koruma kimliği çıkarmak için Mülteciler Derneğine gittiğini ifade eden Kahwam, “Bu sırada dernekte çalışan insanlarla tanıştım. Bir ara CV’mi bıraktım. Bu sırada yurt dışına çıkmak isterken dernekten beni aradılar. Mülakata girdim, kabul edilince başka bir ülkeye gitmekten vazgeçtim.” dedi.
Mülteciler Derneğinde elektrik teknisyeni olarak işe alındığını anlatan Kahwam, iki aylık bir deneme sürecinin ardından çevirmenlik yapmaya başladığını söyledi. Hastanelerde tercüman ihtiyacı olan mülteci ve sığınmacılara yardımcı olduğunu belirten Kahwam, “Poliklinik, röntgen çekimi, eczanelerde ilaç konusunda hasta ve hasta yakınlarına yardımcı oluyorum. Hasta, ilaçları nasıl kullanacağını anlamadığı zaman eczane yetkilileri benimle irtibata geçiyor, ben de yardımcı oluyorum. Bazen doktorlar acil durumlarda tercüman ihtiyacı olduğunda beni hastaneye çağırıyor. Anestezi doktoruna tercüme konusunda yardımcı oluyorum.” diye konuştu.
İstanbul’a taşınınca hayalini gerçekleştirdi
Hatay’da bir kahvehanede izlediği Fenerbahçe-Galatasaray maçını anlatan Kahwam, duygularını şöyle dile getirdi:
“Maçı izlerken Alex de Souza bir gol attı. Sonra yanımda oturan bir Türk vatandaşı kalkıp bana sarıldı. O dönemde daha ailem yok, şefkat, sevgiye ihtiyacım var. Takımıma o zaman öyle bağlandım. Bu sarılmada ne hissettim? Ben kendi ailemden, ülkemden dışlanırken, bir insanın beni tanımadığı halde böyle gelip sarılması dünyanın en değerli şeyi. Ne kadar anlatsam az. Ondan sonra Fenerbahçeli oldum, iyi ki oldum.”
Fenerbahçeli olduktan sonra maddi durumu iyi olmayan taraftarlara imzalı forma göndermeyi hayal ettiğini anlatan Kahwam, İstanbul’a taşındıktan ve bir işe girdikten sonra bu hayalini gerçekleştirmek için harekete geçtiğini aktardı.
“45 mülteci çocuğu Fenerbahçe’nin basket maçına götürdük”
Gücünün yettiği oranda maaşımın bir kısmını ayırıp aldığı formaları futbolculara imzalatıp Türkiye’nin dört bir yanına gönderdiğini ifade eden Kahwam, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hastaneye gelen engelli çocuklara, hasta çocuklara forma dağıtıyorum. İstanbul dışında yaşayanlar, sosyal medya aracılığıyla benimle irtibat kuruyor. İmkanı olan formayı gönderiyor, ben de imzalatıp gönderiyorum. İmkanı olmayanlara da ben forma satın alıp imzalatıp gönderiyorum.
İlk başlarda formaları imzalatmak için Fenerbahçe tesislerine gidip sabahtan akşama kadar dışarıda beklerdim, futbolcular çıktığı zaman formaları imzalatırdım. Artık sağ olsunlar kulüpte çalışan arkadaşlar da yardımcı oluyorlar. 2 yıl önce irtibat kurduk 45 mülteci çocuğu Fenerbahçe’nin basket maçına götürdük. Hastanede tercümanlık işlerimden arta kalan zamanlarım hep Fenerbahçe içinde geçiyor. Hatay, İskenderun, Ankara, İzmir, Konya, Eskişehir ve İstanbul başta olmak üzere pek çok yere şu ana kadar 110 forma imzalatıp kargo ile gönderdim.”