Fenerbahçe Teknik Sorumlusu Emre Belözoğlu, Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük teknik direktörlerden biri olmayı hayal ettiğini söyledi.
Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri’nde basın mensuplarıyla bir araya gelen Belözoğlu, futbol oynadığı dönemde kendisini sürekli geliştirmeye çalıştığını belirtti.
“Bu takım Erol Bulut’un veya Emre’nin Fenerbahçe’si değil.” diyen Belözoğlu, “Fenerbahçe’ye gönül veren herkesin Fenerbahçe’si. Bu ülkede teknik adam olarak herkesin kendine has özellikleri, değerlendirmesi var. Türk futbolunda Fatih Terim, Şenol Güneş gibi isimler, hem futbolculuk hem teknik adamlık olarak iyi isimlerdir. Benim de hayalim bu ülkenin yetiştirdiği en büyük teknik adamlardan olmak. Bana ne görev verilirse verilsin burada en iyisini yapmak adına başkana söylemiştim. Benim kendi hedeflerim ve hayallerim çok daha büyük. Bunu başarmak adına çok çalışacağım.” ifadelerini kullandı.
Sarı-lacivertli kulübün yollarını ayırdığı teknik direktör Erol Bulut’a takıma katkılarından dolayı teşekkür eden Belözoğlu, “Onunla çalışmak bizim için keyifliydi, önemli bir tecrübe oldu. Kendisine bundan sonraki kariyerinde başarılar diliyorum.” diye konuştu.
Ligin sonuna kadar 10 maç daha yapacaklarını hatırlatan 40 yaşındaki çalıştırıcı, “Her türlü ihtimal söz konusu. Bu takım, çok iyi bir takım. Elimizden geleni yapacağız ama işimiz kolay değil. Arada 5 puan var. Hiç çekinmeden, inandığımız değerlerle Fenerbahçe’nin genlerine daha da hitap eden bir oyun oynatmaya çalışacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Yaşanan sürecinin ardından zekasını ve kalbini sahaya koyacağını vurgulayan Belözoğlu, şunları kaydetti:
“Yapmam gerekenin ne olduğunu biliyorum. Nasıl futbolculuğumda Fenerbahçe’nin her maçı için mücadele ettiysem, sportif direktörlükte de günümü buraya adadıysam saha içerisinde de bunu yapacağım. Hem zekamı hem kalbimi sahaya koyacağım. Teknik direktörlüğün dinamikleri biraz daha farklı, oyuncularla daha yakın olacağım. 10 hafta sonrasındaki planım, tüm Fenerbahçelilerin yüzünü güldürmek. Ne yazık ki 7 senedir oluşan sıkıntılı bir ortam var. Onu dağıtmak istiyoruz. Başkanımızın ve yönetim kurulunun bu görevi tebliğ ettiği andan itibaren iç saha üzerinde daha çok çalışacağız. Fenerbahçe’nin daha çok topa sahip olduğu bir durumu daha pragmatik çözümlerle çözmeye çalışacağız.”
“Erol hocanın işine hiç kimse karışmadı”
Emre Belözoğlu, Erol Bulut’un işine hiç kimsenin karışmadığını dile getirdi.
Belözoğlu, “Başkanımız gerçekten çok çalıştı, taşın altına elini soktu. Erol hoca da eski bir arkadaşım. Biz onunla birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Maç bitince yorum olarak değerlendirmelerimizi yaparız. Futboldan sorumlu yönetici kimliğine sahip tek kişi bendim. Kendisine bugüne kadar tercihleri, oyun dizilişi ile alakalı bir konuşma yapmayacak olduğumu Erol hoca çok iyi bilir. Başkanımız da benim birebir şahit olduğum Erol hocanın işine karışacak bir şey göstermedi. Ben buraya geldiğimde söylemiştim. Burada şampiyonluklar yetmez. Erol hocaya saha içinde konsantre olmamız adına yardımcı olmaya çalıştık. İnsanız hata yapabiliriz ama kimse kimseyi işine karıştırmadı. İyi bir teknik adam da işine karıştırtmaz. Volkan Demirel’e bilgi veren teknik heyetten bir kişi vardı, kulaklıkla görüştüler. Eline giden kağıtlar da aynı şekilde yine Erol hocanın ekibinden oyunla alakalı bir bilgilendirmedir.” ifadelerini kullandı.
Fenerbahçe’nin başarısına inandıklarını aktaran Belözoğlu, golcü tercihleriyle ilgili şunları söyledi:
“Elimizde Vedat’ın ayrılmasıyla beraber bir Allahyar kalmıştı. O da ayrıldıktan sonra yeni oyuncular içeri dahil ettik. Samatta, İngiltere Premier Lig’e gitmiş, ondan bir süre önce 30 küsur gol atmıştı Belçika liginde. Aston Villa’da istediğini bulamamış ve çıkış arıyordu. Cisse aynı şekilde 20 küsur gol attı ligimizde. Planlama yaparken daha pragmatik çözümler olsun diye mevcut ligi bilen oyuncular üzerinden gittik. Futbolda ne yazık ki bazen hesaplarınız tutmaz. Hiç beklemediğiniz bir oyuncudan çıkış alırsınız. Futbolda bunun tam anlamıyla karşılığı olmaz. Genel anlamda iyi bir takım olduğumuzu düşünüyorum. Bir şekilde bu takımın özellikle iç sahada oyununun daha da gelişebilir bir hale gelmesi için çalışıyoruz. Biraz daha topa sahip olurken, ritmi ayarlayan, reaksiyon veren ve topu tekrar kazanacağını hissettiren bir takım. 10 hafta iki buçuk aya denk gelmiyor. İşimizin kolay olmadığının bilincindeyiz, biz hiç çekinmeden Fenerbahçe’nin başarısına inanıyoruz. Her türlü sorumluluğu da bu anlamda alacağız.”
“Teknik ekibe katılanlar olacak”
Emre Belözoğlu, hem yurt içinden hem de yurt dışından teknik ekibe katılacak isimlerin bulunduğunu ifade etti.
Şu anda teknik ekipten iki ismin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) testinin pozitif çıktığını ve bu sebeple Selçuk Şahin’in sahaya indiğini anlatan Belözoğlu, “Selçuk da ben de Volkan da ne görev verilirse yapacak kişileriz. Bizi burada yakından tanıyan dostlarımız var. Fenerbahçe’mize her daim hizmet edecek arkadaşlarız. Biz Fenerbahçeliyiz. Burada Fenerbahçe’ye değer katmış ve bu anlamda kıymetini bilen herkesin olmasını istiyorum. Yurt dışından teknik ekibe katılanlar olacak. Yine Türkiye’den bir kişi daha dahil olabilecek.” şeklinde görüş belirtti.
Eski görevi sportif direktörlükle de ilgilenmeye devam edeceğini ama zamanının büyük kısmını saha içine ayıracağını vurgulayan genç çalıştırıcı, şu ifadeleri kullandı:
“Ben sportif direktör göreviyle sahaya konsantre oldum. Yine oraya da vakit ayıracağım. Biz bu senenin takımını yaparken yüzde seksen oranında bir sene sonranın takımını hesaplamıştık. Biz burada olursak yapacağız, olmasak da gelen kişiler ufak dokunuşlarla ligi götürecektir. Biz hesabımızı sahaya göre yapıyoruz ama aynı zamanda sportif direktörlük görevine de devam ediyorum. Tek bir görev içerisinde sahaya dahil olacağım. Yine aynı mevcutta inşallah skorlar da bizi destekler ve oyunu yansıtırsak orası biraz daha ikinci planda yer alabilir. Önce başkanımız, sonra yönetim kurulu toplantı yaptı. Bizden yana ne isteniyorsa onu yapmak için elimizden geleni yapacağız.
Benim 10 haftayı programlamaktan başka bir düşüncem yok. Biz bunu düşünüyoruz. Ekibimiz zaten tecrübeli. Minimum bir, beklentim 2 kişi daha dahil olacak teknik ekibe. Ondan sonra biz Fenerbahçe’nin beklentilerini karşılarsak onunla alakalı değerlendirmeleri yaparız. Sonumuzu çok düşünmüyoruz. Önemli olan Fenerbahçe’nin sonu iyi olsun. Fenerbahçelilere uyandıklarında gülecekleri bir takım vadetmek için soyundum. Hangi görev verilirse verilsin elimden geleni Fenerbahçe’nin menfaatleri için ortaya koyacağım.”
İçinde bulunduğu durumun düşündüğü kariyer planlaması olmadığını da ifade eden Belözoğlu, “Pişman olmayacağımı herkes bilsin. Ben görevlerimi en iyi şekilde yapmaya çalıştım. Beğenenler, beğenmeyenler oldu. Futbolun değerlerine hizmet ettiğimi düşünen, ‘Hata yaptın.’ diyenler oldu. Beni Fenerbahçe’nin ne düşündüğü ilgilendirir, derken bunu söyledim. Elimizi taşın altına koymaya devam edeceğiz. Sezon başında Serkan Reçber ile görüşmemiz olmuştu ama o daha çok bilgi alışverişi gibiydi, sonra devam etmedik. İsmail hoca benim burada 3 Temmuz’u yaşadığımız, daha sonra Ersun hocayla devam eden ve hocalığımızı yapmış bir abimdir. Kendisiyle alakalı bir görüşmemiz olmadı. Yönetimin de olmadı.” değerlendirmesinde bulundu.
1959 öncesi şampiyonluklarla ilgili görüş belirten Emre Belözoğlu, “Ben de bu ülkenin yetiştirmiş olduğu önemli oyunculardan biri olduğumu düşünüyorum. Ligimize isimlerini vermiş olduğumuz efsane futbolcuların başarılarını federasyonumuzun değerlendireceğini düşünüyorum. En doğru, en hakkaniyetli kararın çıkmasını istiyorum. Böylesine değerli isimleri biz anlatıyoruz. Onların isimlerini Süper Lig’in önüne koyduk ama sanki başarılarını yok sayıyormuşuz gibi gözüküyor.” diye konuştu.
Belözoğlu, bir basın mensubunun teknik direktör Ümit Özat’ın kendisiyle ilgili yaptığı açıklamalara ilişkin sorusu üzerine ise şunları kaydetti:
“Bir şekilde aynı sahanın içinde bulunmuş birçok arkadaşım oldu. Ümit Özat’la milli takımda beraberliğim oldu. Kendisiyle birebir kişiselleştireceğim olayım olmadı. Beraber oynamışlığımıza hürmeten kendisine hep selam vermişimdir. İş ne olursa olsun, Fenerbahçe’nin menfaatine dayandığında ben söylemem gerekenlerin bugün olmaması gerektiğini düşünüyorum. Herkesin hesabı da planı da belli. Benim tek amacım, bu 10 haftada bütün enerjimi Fenerbahçe’ye vermek. Fenerbahçe formasını bir dakika bile giymiş her forma değerlidir. Karşılıklı hal davranışlarımız olur ama saha içine çıktığımda futbolculuğun ne kadar zor meslek olduğunu bilirim. Ben hiç kimse için böyle fütursuzca kelimeler yapmam. Herkes gün sonunda kendi karakterini sergiler.”
“Fenerbahçe’nin değerlerinin oluşturduğu bir sistem yapmaya çalışıyorum”
Emre Belözoğlu, Fenerbahçe’nin değerlerinin oluşturduğu bir sistem yapmaya çalıştığını söyledi.
Genç oyunculara büyük önem verdiklerinin altını çizen Belözoğlu, “Bu oyuncuların gelişimi önemliydi ama dağınık turnuvalarda oynamaları gerekti. Ne yazık ki biz bunu tüm takımlar gibi onlara ulaştıramadık. Bir buçuk seneyi buldu bu durum. Elimden geldiğince A takım içerisinde Tahir hocayla istişare ederek değerlendirmeler yaptık. Genç kalecilerimiz ve oyuncularımız var antrenmanlarda. Arda ve Bora bizimle birlikte takımda olacak. Elimden geldiğince Fenerbahçe’nin değerlerinin oluşturduğu bir sistem yapmaya çalışıyorum. Fenerbahçe altyapısından birçok futbolcu profesyonel liglerde futbol oynamış. Bu haliyle değerli kalacak futbolcuların sistemini inşa etmek amacımız.” diye konuştu.
Oyun sisteminin değişmesiyle golcülerin de biraz daha istedikleri noktaya gelebileceğini vurgulayan Belözoğlu, “Biz bir enkaz falan almadık, iyi bir takım aldık. Hocanın da emeği ve hizmeti oldu. Elimizde değnek yok, küçük dokunuşlarla düzelteceğiz. Kendime benzettiğim özellikleri olan bir sürü teknik adam oldu. Sahanın içinde olmak, oyuncularla hissetmek, onlar hata yaptığında o ana dokunmak, doğrularını tebrik etmek oyuncunun motivasyonunu artıracaktır. Sahanın içinde oyuncu arkadaşlarıymış gibi olacak ama yine de onların hocası olmaya devam edeceğim. İlişki anlamında çok mesafeli veya yakın olan hocalarla çalıştım. Her türlü ilişkide mutlaka mesafe olmalıdır. Yoksa o ilişkinin ömrü uzun olmaz. Onların beni her şeyden önce sayacakları, sonra sevecekleri bir ortam oluşturmak istiyorum. Kendimi mental anlamda son 10 hafta için çok iyi hazırlayacağım.” şeklinde görüş belirtti.
Sahada kazanmak istediklerini göstereceklerini de anlatan Belözoğlu, şöyle devam etti:
“Kazanmak istediğimizi net bir şekilde hissettireceğiz ama futbolda bazen istedikleriniz olmuyor, skorlar gelmiyor. Fenerbahçe, tarihine baktığımız zaman birçok kazanması gereken maçı kaybettiği süreçler yaşadı. Futbolda 2 artı 2 dört etmez. Biz kazanmak istediğimizi sahada göstereceğiz. Her maç çok önemli ama benim için önemli olan ilk maç. Geçen sene de süreç oldu. Denizlispor ile başladı, bu süreç de Denizlispor ile başlıyor. Şu an sezon sonuyla alakalı ne yapmamız gerekiyorsa yapacağız, Fenerbahçe’yi mutlu etmeye çalışacağız. Sezon sonu gelir başkanımız ve ben olursam, burada başkanımız yine başkanlığa devam etmeli. Biz oluruz olmayız ama kendisi muhakkak olmalı. Kendisi bizi bir şeye layık görürse her türlü planlamanın içinde oluruz.”
Ozan Tufan ile ilgili de konuşan Belözoğlu, “Ozan’a eksiklerini gördüğümde hiç çekinmeden söylüyorum. Biraz kızıyor, biraz üzülüyor, o da benim gibi duygusal. Ben de hayatımda gerçekleri olan abilerim olsun istedim hep. Ozan’ın da evlilikle beraber sahaya bakış anlamında çok olumlu yönde ivmeleneceğini düşünüyorum. Milli takımdaki oyunu bizi çok mutlu etti. Son 4 hafta oynamadı ama Beşiktaş maçında oyunu değiştirdi. Kendi fiziksel değerleriyle beraber onu da geliştireceğiz. Futbolcu kaç yaşına gelirse gelsin kariyerini geliştirmeye devam etmelidir. Bugün 3-5 gol atan oyuncu kendine her daim hedef koymalıdır ki bundan beslenilsin. Her sabah kalktığınızda doğru bir iş yaptığınızı anlayın. Ozan Tufan, çok değerli bir oyuncu. Burada olan herkese çok ihtiyacımız var.” ifadelerini kullandı.
2022 FIFA Dünya Kupası Elemeleri’ne 2’de 2’yle başlayan milli takımı tebrik eden Belözoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Milli takımımızın göstermiş olduğu bu büyük başarı, tüm takım içindeki arkadaşlarımı, kardeşlerimi ve Şenol hocamı tebrik ediyorum. Ülkemizin yüzünü güldürdüler. Avrupa Şampiyonası’ndan sonra Dünya Kupası yakışır diye düşünüyorum.”