Samandıra Can Bartu Tesisleri’nde basın mensuplarına açıklamada bulunan Dzeko, kulüp adına ilk izlenimlerinin pozitif olduğunu belirterek, “En önemlisi de en iyisini ortaya koymak adına birlikte sıkı şekilde çalışıyor olmamız. Bunu başarmak istiyoruz. Kısa süre içinde sezon başlamış olacak. Takım bana göre hemen hemen hazır. Yeni gelen oyuncular var. Henüz yüzde 100 hazır değiller ama bir hafta içerisinde tam olarak hazır hale geleceğiz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye ile Bosna Hersek arasında pozitif bağlar olduğuna dikkat çeken Dzeko, Bosna Hersek halkının Türkleri çok sevdiğini vurguladı.
“Fenerbahçe çok büyük bir camia ve şampiyonluğu hak ediyor”
Transfer süreci hakkındaki soruyu yanıtlayan Dzeko, Fenerbahçe ile ilk görüşmesinin 2 sene önce olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“O dönemde karşılıklı olarak çok fazla konuştuk, güzel sohbetler gerçekleştirdik ama maalesef transferim gerçekleşmedi. Inter’le hemen hemen anlaşma gerçekleşmişti ve bu nedenle buraya transferim olmadı. Ancak şu anda buradayım. Fenerbahçe taraftarları hem bana hem eşime, sosyal medyadan güzel mesajlar gönderdi. Görüşmelerimizde Fenerbahçe’nin lig şampiyonluğunu kazanmayı ne kadar istediğini konuştuk. Fenerbahçe gibi büyük bir camianın ligde uzun süre şampiyon olamamış olması güzel değil. Fenerbahçe her zaman şampiyonluk için oynar. Ben de bunun için buradayım. Benim için burada olmak büyük bir rekabet. Fenerbahçe çok büyük bir camia ve şampiyonluğu hak ediyor.”
Fenerbahçe’nin 9 sezondur şampiyon olamamasına değinen Edin Dzeko, “Yapmış olduğum gözlemler neticesinde, Fenerbahçe uzun değil, çok uzun süredir şampiyonluğu kazanamıyor. Ama hem kulüp hem de başkanımız bu durumu değiştirmek için elinden geleni ortaya koyuyor.” diye konuştu.
Şampiyonluk yolunda mantalitenin önemini de vurgulayan Dzeko, şunları söyledi:
“En önemli konu mantalite. Rakibe bunu kabul ettirebilmeniz için savaşmanız gerekiyor. Sadece futbolcular değil, taraftarların da aynı düşünceyle hareket etmesi gerekiyor. Biz futbolcuların limitlerini zorlamak adına taraftarların desteklerini her zaman hissetmemiz gerekiyor. Bazen iyi performans ortaya koyamayabiliriz, bu noktada özellikle genç oyuncular için taraftar desteği çok önemli. Maçlar 90 dakika sonunda kazanılıyor, 45 dakikada sonunda maç bitmiyor. Maç bitene kadar destek vermeleri çok önemli. Takım olarak kompakt olmalıyız, beraber hareket etmeliyiz ve tek bir hedefe yoğunlaşmalıyız. Bunun için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Taraftarlara şunun sözünü verebilirim; sahada elinden geleni veren bir Fenerbahçe olacak.”
“Ligi kazanmak istiyorsanız, bu durum derbilerden geçmiyor, her maç önemli”
Fenerbahçe’de takım kaptanı olmasının harika bir durum olduğunu ve saha içinde kimi zaman sert, kimi zaman normal bir kaptanlık yapacağını vurgulayan Edin Dzeko, takımın kaybettiği durumlarda ise daha agresif bir hal alabileceğini söyledi.
Futbolcuların mental anlamda rahat olduğu dönemler olabileceğini ama her zaman konsantre olmaları gerektiğinin altını çizen Bosna Hersekli futbolcu, “Ligi kazanmak istiyorsanız, bu durum derbilerden geçmiyor, her maç önemli. Her maçın önemini bütün oyuncular bilmeli. Bazı futbolcular oynamadıkları zaman mutsuz olabilirler. Ama biz bir takımız ve bunun bilincinde hareket etmeliyiz. Hocamız bizimle yaptığı toplantılarda, önce birbirimize, sonra rakiplerimize saygı duyacağımızı, ama kalitemizi de ortaya koymamız gerektiğini söylüyor. Birlikte kompakt şekilde hareket edersek başarı gelecektir. Umuyorum sezon boyunca böyle devam ederiz ve sezon sonunda mutlu oluruz.” diye konuştu.
Tek forvet ya da çift forvetli sistemde oynamasının önemli olmadığını, istenileni yerine getirmeye çalıştığını vurgulayan Dzeko, “Tek forvet de oynadım, çift forvet de oynadım. Önemli olan hızlı şekilde adapte olmak. Hangi pozisyonda oynadığım benim için çok büyük bir sorun değil. Takımın oyun sistemi önemli değil, bazen tek oynarsınız, bazen 3 forvet oynarsınız. Önemli olan benim yaptıklarım.” açıklamasında bulundu.
“Beni en çok eleştiren kişi babamdır”
Kariyerinde birçok gol attığını, Fenerbahçe forması altında amacının istatistik artırmak olmadığını, takımın başarısına katkı sunmak olduğunu dile getiren Edin Dzeko, “Bu yeni rekabette olmak çok büyük bir onur ve motivasyon. Ben de takımım için elimden gelen her şeyi ortaya koyacağım. Benim ana hedefim bu. Takımıma, atacağım gollerle yardımcı olmak istiyorum. Yapabileceklerimle yardım sunarak, katkı sağlamak istiyorum. Hocamızla bireysel görüşmeler yapıyoruz. Benim ne yapmamı istiyorsa, neye ihtiyaç duyuyorsa bunu yapmak için hazır olduğumu kendisine söyledim.” diye konuştu.
18 yaşındayken kendisi için yapılan “Cılız” eleştirisi hakkındaki soruyu da yanıtlayan Dzeko, “Eleştiriler işimizin bir parçası. Saha içinde iyi olduğumuzda, hakkınızda iyi şeyler söylenir. Kötü oynayınca kötü eleştiriler gelir. Bunlar normal. Eleştiri saha içindeyse bu iyi bir şey ama eleştiri aileyi kapsıyorsa, bu iyi bir durum değil. 18 yaşında ben de hatalar yapmıştım, o zamanlar gençtim. Hala mükemmel olmayabilirim. Hala en iyisini isteyen birisiyim. Aynı motivasyona sahibim. Eleştiri iyidir çünkü iyi oynadığınızı düşündüğünüzde, bu eleştirilerden bir şeyler çıkarabilirsiniz. Beni en çok eleştiren kişi babamdır. Ben her ne kadar iyi oynadığımı düşünsem de, babam tam tersini bana söyleyebiliyor. Yapılan her pozitif ve negatif eleştiriden bir şeyler öğrenebiliyorsunuz.” ifadelerini kullandı.
Daha önce sarı-lacivertli formayı giyen Bosna Hersekli futbolcular Elvir Boliç ve Elvir Baliç hakkında görüşlerini aktaran Dzeko, şunları söyledi:
“Boliç’i de Baliç’i de iyi bir şekilde hatırlıyorum. Onların Fenerbahçe’de oynadıklarını biliyorum. Baliç, Real Madrid’e transfer olmuştu. Aynı zamanda milli takımda da yardımcı antrenörlük yapıyordu. Onların gösterdiği performanslar gibi bir performans gösterebilirim. Fenerbahçe’yle bizim görüşmelerimiz çok hızlı ilerledi ve iyi bir anlaşma sağladık. Mükemmel zamanlamayla transfer gerçekleşti. Benim istediğim şey, Fenerbahçe’nin istediği şeydir. Başkanımız bu yıl kaliteli oyuncuları transfer etti. Bu da çok önemli. Şampiyonluk istiyorsanız takımda nitelikli oyuncuların olması lazım. Başka isimler de takıma katılabilir. Burada önemli olan ekip olarak hareket etmek. Çok hızlı şekilde adapte oluyoruz. Buradaki Türk oyuncuların ve personellerin etkisi çok büyük. Fenerbahçe’ye gelmeden önceki ruh halime göre çok daha pozitif olduğumu söyleyebilirim buraya karşı.”