Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) bazı kurumlarda yeniden yapılanmaya gittiği ihbarı üzerine 9 Şubat’ta soruşturma başlattı. Başsavcılığın talimatı üzerine Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Ankara Bölge Başkanlığı ve Ankara Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin çalışması sonucunda, kamudan ihraç edilen eski KOSGEB Başmüfettişi Yasin T’nin örgütün güncel kamu kurumları yapılanmasında görev yaptığı tespit edildi.
Şüpheliyi teknik ve fiziki takibe alan ekipler, Yasin T’nin Yenimahalle ilçesinde örgüt mensuplarının gizlenmek için kullandıkları gaybubet evinde kaldığını ve o evde FETÖ soruşturmalarında firari olarak aranan kişilerin da olduğunu belirledi.
Yasin T’nin yurt dışına kaçma planı yaptığını belirleyen ekipler, şüphelinin 10 Mart’ta örgüt evindekilerle iki araçla İstanbul yönüne gittiği tespiti üzerine takip başlattı. Araçları Bolu’da durdurarak operasyon düzenleyen ekipler, Yasin T, A.T, F.D, eski emniyet müdürleri H.D ve Cihangir B, eski binbaşı H.U, eski Başbakanlık personeli Metin K, eski albay Yaşar Ö. ve Murat O’yu gözaltına aldı.
Emniyetteki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden Yasin T, Cihangir B, Yaşar Ö, Murat O. ve Metin K. çıkarıldıkları mahkemece tutuklanırken diğer şüpheliler adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Başsavcılık, 9 şüpheli hakkında “silahlı terör örgütü kurma ve yönetme” ve “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlarından iddianame hazırladı. İddianamede, Yasin T, Yaşar Ö, Murat O, ve Metin K’nin “silahlı terör örgütü kurma ve yönetme” suçundan 22,5 yıla, Cihangir B, A.T, F.D, H.U ile H.D’nin de “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlarından 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
İddianamede, Yasin T’nin yurt dışına kaçma girişiminden önce aktif olarak FETÖ’nün güncel kamu yapılanmasında üst düzey faaliyet yürüttüğü, bazı bakanlık ve kurumlarda örgüt adına “mahrem imamlık” yaptığı aktarıldı.
Yasin T’nin yurt dışına kaçmaya çalışmadan önce sorumluluklarını şüphelilerden Metin K’ye devrettiği belirtilen iddianamede, örgütün Türkiye’den yasa dışı yollarla çıkmak isteyen mensupları üzerinde bunun bir “hicret” olduğu algısını yaratmaya çalıştığı, gaybubet evlerinde saklanan üyeleri arasında “kardeş aile” kavramı oluşturarak dayanışmayı ve örgütsel birlikteliği koparmama planını yürüttüğü belirtildi.
Hücumbotlarla Yunanistan’a kaçış
FETÖ davalarında ceza alan ve hüküm kesinleşene kadar adli kontrol hükümleri uygulanan örgüt mensuplarının yurt dışına kaçışına öncelik verildiği belirtilen iddianamede, örgüt mensuplarının kaçış güzergahının Meriç Nehri ve Bodrum üzerinden hızlı hücumbotlarla Yunanistan olduğu tespitine yer verildi.
İddianamede, örgütün yurt dışına kaçıracağı kişileri değerlendirmeye aldığı, kaçmak isteyen örgüt üyelerine form gönderdiği, gönderilen bu form üzerinden yapılan değerlendirme sonucunda sadece kaçış işlemi onaylanan örgüt mensuplarına yardım edildiği belirtildi. Bu formda yurt dışına kaçacak kişinin kimlik bilgilerinin yanı sıra çalıştıkları kurum, maddi durumu, örgüt içinde bağlı bulundukları imamlara ilişkin sorular yer aldığı da iddianameye yansıdı.
Kaçış işleminin onaylanmasının ardından örgütün kişilere “yapılacaklar” adı altında bir liste gönderdiği ve bu liste ile kaçış organizasyonun detaylarına kadar planlandığı anlatılan iddianamede, örgüt üyelerinin kullanacakları cep telefonundan haberleşmeyi sağlayacakları programa, giyecekleri kıyafetlere kadar tüm detayların önceden belirlendiği aktarıldı.
“Yakalanırsanız Türkiye’yi kötüleyin” taktiği
Sınırı geçen örgüt mensubundan bir terslik olursa gittikleri ülkede güvenlik güçlerine Türkiye’yi kötülemesi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret etmesi istendiği aktarılan iddianamede, şu bilgilere yer verildi:
“Yunanistan’da geçtikten sonra karşılayan kişi, şahsı orada bir eve yerleştirmektedir. Eğer kaçan kişi Yunanistan’da kalmak istemez ve bekarsa sahte evlilik yoluyla, evliyse sahte pasaport yoluyla gitmek istenen ülkeye yine kaçakçılar vasıtasıyla gönderilmektedir. Yeşil veya vizeli pasaportu olanlar herhangi bir sorun yaşamadan başka bir ülkeye geçebilmektedir.
Yunanistan’dan başka ülkelere kaçak geçiş yapacak örgüt mensuplarının istediği ülkeye gidebilmeleri için ‘garantili geçiş’ adında bir yöntem de kullanılmaktadır. Garantili geçiş yöntemiyle kaçacak kişiyi kaçakçı bir şekilde gitmek istediği ülkeye geçirmekte ve bu ülkeye gittikten sonra kişi başı ücretleri geçtiği ülkede tahsil etmektedir. Kaçılan her ülkede örgüt üyesi biri ya da birileri kaçan kişiyi karşılayarak hem ülkeye adaptasyon sağlamasına hem de o ülkenin örgütsel yapısına kanalize olmasına yardımcı olmaktadır.”